28 Kasım 2018 Çarşamba

KÜFÜR/İMAN/ÖTESİ

Küfürle iman insanın iki sıfatıdır.Bu iki sıfat inkar ve kabul ile kendini gösterir.Birisi yok der, öteki var der.Fakat insan imanda ileri gider , imanın kendisi olursa , bu makamda küfrün adı bile anılmaz..Bu duruma gelen kişinin, iman artık sıfatı değildir.Çünkü o imandan ibarettir.Daha ileri varır, varlıktan tamamıyla geçerse  akıl hududunu da aşar , cezbeye girer. Hz.Pir mevlana Efendimiz bir rubaisinde şöyle buyuruyor:"Kafirlikten, müslümanlıktan da ötede bir ova vardır.O ovanın ortasında bizim aşkımız ve sevdamız bulunmaktadır.Arif olan kişi oraya varınca başını yere kor, secdeye varır.Çünkü orada ne kafirlik vardır ne de müslümanlık"
.Bu bir cezbe ve heyacan  halidir.Hakk yolcusu yol alırken bu çeşit zevklere , bu çeşit sezişlere düşebilir.Bu hal kemal hali değildir..Çünkü bu hale düşen kişi, varlığından tamamıyla geçmiş akıl hududunu aşmıştır.O halde kalırsa irşad mertebesinden çok uzaklara düşer.Halbuki Hak yolunda ilerleyenler kendisini kurtarmak, bu ledünni zevklerde kalmaktan ziyade etrafında bulunanlara da hakikatı anlatmak, varisi Muhammedi olarak onlara doğru yolu göstermek zorundadır.Resulü Ekrem'in sıfatları ile sıfatlanmak , o mübareğin ahlakına bürünmek gereklidir.Bu hale düşen müridi, mürşidinin kurtarması, onu amel ve teklif dairesine sokması gereklidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder