13 Kasım 2018 Salı

AHMED HIDRAVEY

854 yılında vefat edenBelhde medfun Melamet ehlinden bir zattır.Attar hazretlerinin Tezkiretül Evliyasında şu anlatılmıştır:
"Ahmed Hıdraveyh demiştir ki: Uzun müddet nefsime kahrettim.Bir gün , bir topluluğun savaşa gitmekte olduğunu gördüm; bende de savaşa gitme isteği peydahlandı; nefsim bu savaşın sevaplarını sayıp dökmeye başlayınca şaşırdım.Nefis ibadetten  taatten hoşlanmaz; her halde onu boyuna oruçla sıkıştırıyorum , açlıktan takatı kalmadı , seferde orucu bozdurmak istiyor düşüncesine daldım;nefsime, savaşa giderim ama dedim , orucu bırakmam.Razıyım dedi.Şaşırdım.gece namazına kalkmamak, uyumak istese gerek dedim; nefsime , ama dedim, gündüz oluncaya dek uyumam, seni uyutmam.Razıyım dedi.Kendi kendime , kimseyle konuşmuyorum her halde yalnızlıktan bezdi dedim;halkla düşüp kalkmayı istiyor.Seninle dedim, nereye gidersem gideyim; gene yalnız kalırım, kimseyle düşüp kalkmam.Ona da razıyım dedi.Aciz kaldım; onun hilesini bana açması için Tanrı'ya yalvardım.Bununüzerine nefsim dedi ki:Sen, benim dileklerimin tersini işliyor, beni günde yüzbin kez öldürüyorsun, halkın bundan haberi bile yok.Beni uykusuz, yemeksiz öldürmedesin.Bari savaşta bir kere ölürüm de kurtulurum;halk da , ne mutlu ona ki diye seni över, şehitlik derecesine erişti diye adın-sanın yayılır dedi.Bunu duyunca , tenzih ederim Tanrı'yı dedim.Öylesine birnefis yaratmışsın ki diriyken de münafık,ölümünden sonra da münafık.Ne  bu dünyada Müslüman oluyor, ne öbür dünyada .Ben kulluk arıyorsun sandım, meğersen zünnar kuşanıyormuşsun"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder