20 Kasım 2018 Salı

AMEL ÜZERİNE KONUŞMA

Birisi diğerine sordu:"Namazımızı kılalım".ve aralarında şöyle bir konuşma geçti:
-Sen kıl ben birazdan kılarım.
-Neden?
-Şimdi gönlümde  başka gamlar varken yâre ne yüzle giderim?
-Asıl olan amel, yani senin kılmış olman değil mi?Ha şimdi ha sonra ne fark eder?
-Değil koçum!değil.İnsanlar namazı bir yük gibi kılıyorlar İbadetleri bir vazifeyi yerine getirip sorumluluktan kurtulma niyetiyle yapıyorlar.Oysa ibadet yükü sırtından atmak değil bizzat yüke sırt olmaktır.
-Bizler ameli nasıl anlamalıyız?
-İnsanlar amelden namaz kılmayı,hacca gitmeyi, oruç tutmayı , geceleri uyumayıp ağlamayı , inlemeyi, perhiz etmeyi ve riyazat yapmayı anlıyorlar.Halbu ki bunların hiçbiri amel değildir.Bunlar ancak amelin sebepleridir.Eğer bu yaptıkların sende bir fark yapmışsa o zaman ibadet ve amel etmiş olursun.
-Seni yeniden yoğurmayan amel , amel değil demek ki.
-Dinin emrettiği bu ibadetlerin dışla ilgil hareketlerini yapmakla amel yerine getirilmiş olmaz.Hakiki amel içi değiştirmektir.İnsanın kendini aşağı dereceden yukarı derecelere çıkarmasıdır.Her bir derece bir öncekinden iyidir.Bu yüzden Peygamberimiz:"İki günü birbirine denk olan aldanmıştır."buyurmaktadır.
-O halde bizim yaptığımız ibadetler amelin kendisi değil sebepleridir.
-Elbette.Barsisa yıllarca hiçbir zahidin yapamayacağı kadar ibadette bulundu.Yan izahiri ameli yerine getirdi.Fakat sonunda kafir olarak can verdi.Şeytan da binlerce yıl zahiri ameli yaptı.Eğer onun ona faydası olsaydı "Ademe secde et" emri geldiğinde bu ameli bir işe yarardı.
-Bu gece namazım çok farklı olacak
-Yarın daha farklı olmak
-İnşaallah

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder