26 Mayıs 2018 Cumartesi

DÜNYEVİLEŞEN TASAVVUFUN YOZLAŞMASI

Cüneyd Bağdadi hazretleri bir dostuna yazdığı mektupta Müesseseleşen tasavvufun kaçınılmaz bir biçimde dünyevileşip sosyal ve psikolojik açılardan yozlaşacağını belirtmiştir.Bu dünyevileşme (sekülarizasyon) tekke ve zaviyelerin yavaş da olsa sürekli bir ibiçimde:
1. Maddi ihtiyaçlarını karşılayacak kaynaklara yönelmeleriyle,
2. Ritüel ve teşrifatın , yani işin zahiri veçhesinin , ön plana çıkarılmasıyla,
3. Tekkelere , istidatlarına bakılmaksızın , yeni müridler celb etmenin önem kazanmasıyla,
4. Dünyevi güçü odaklarının güdümüne girmenin bir politika olarak kabul edilmesiyle,
5. Yaygın olmasa bile, bazı tarikatların alenen diğerlerinden daha üstün oldukları iddiasında bulunmalarıyla,
6. Bazı Meşayihde ya da pirana Cenab-ı Peygamber'de dahi bulunmayan vasıflar izafe edilmesiyle,
7. Bazı kimselerin divanlarına ya da diğer eserlerine, olması gerektiğinden fazla önem atfetmeleriyle,
8. Şeyhlik icazetinin layık olmayanlara ve hatta seyrü süluk dahi görmemiş kimselere "teberrüken(!)" dağıtılmasıyla,
9. Dervişleri maddi ve manevi yönden istismara kalkışan şeyhlerin ortaya çıkmasıyla,
10. Şeyhlik müessesesinin  çoğu tekkede, bir hanedanlık gibi babadan oğula geçmesini mümkün kılan an'anenin teessüsüyle,
11. Şeyhlerin tarikat edebine uymayan tavır ve hareketleri ve müritleriyle laubali olmalarıyla
gerçekleşmiştir.
B kötü gidişe karşı tepki gene tasavvuf mensuplarından gelmiş,ikinci devre Melamilerden Hamzavi -Melamiler özellikle Tasavvuf erbabını4n dünyevi güç odaklarıyla fazlaca içli dışlı olmalarına  ve tekke teşrifatına bir reaksiyon olarak ortaya çıkmıştır.17 yüzyıldan itibaren tekke hayatını terk ederek cemiyetin içine çekilmiş olan Hamzavi-Melamiler, Şeyhulislamın kontrolünden çıkmış olmakla, bu makamın hiddetinin de odağına düşmüşler.Ama aynı zamanda Hamzavi Melamiler tasavvufi bir hayatın cemiyetten kopmadan  ve tekkelere bulaşmadan da var olabileceğinin müşahhas misali olmuşlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder