25 Mayıs 2018 Cuma

AKIL NİMETİ


Akıl, imandan sonra en büyük nimet olarak kabul edilir. Çünkü akıl ilahi teklifin temel şartı, Allah’a kulluğun en önemli aracıdır. Akıl, Allah’ın nimetlerini tanımayı sağlar ve O’na şükretmeye vesile olur.
Akıl ile hevâ ya da şehvet, birbirinin alternatifidir. Akla hevâ egemen olunca onun adı nefis, akıl ruha tabi olunca onun adı gönül olur. İnsandaki nefsi arzular doymak bilmez. Hz. Peygamber şöyle buyurur: “Âdemoğlunun bir vadi dolusu altını olsa da ikinci vadiyi ister. Âdemoğlunun gözü doymaz. Onun gözünü ancak kara toprak doyurur.”
Aklı öldüren dört şey vardır: “Şehvet, hırs, tûl-i emel ve makam sevgisi.” Tûl-i emel, insanın dünya hayatında ebedi yaşayacak gibi plan ve program içinde olup çok uzun emeller beslemesine dendiği gibi, açgözlülük ve bitmez tükenmez arzu anlamına da gelmektedir. Oysaki hiçbir kimse ebedi değildir. “(Ey peygamber, sana inanmayanlara hatırlat ki) Biz senden önce de hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi, sen ölürsen bunlar kendilerinin sonsuza kadar yaşayacaklarını mı sanıyorlar?” (Enbiya/34)
Göz, görmek üzere yaratılmış bir organ olduğu halde kendini görmekten aciz olduğu gibi, idrak merkezi sayılan akıl da bizzat kendini tanıyamaz. Kendini tanıyamayan akıldan yaratıcısını kuşatmak nasıl beklenebilir. Allah’ı tanıma noktasında aklın varabileceği nokta, acizliğini kabulüdür. Hz. Ebu Bekir’in söylediği gibi: “Yaratıklarına kendisini tanımak için tanınmasının imkânsızlığından başka bir yol bırakmayan Allah’ı tesbih ederim.”
Akıllı kişiler sanatla yetinir, âşıklar ise sanatı görüp heyecanla sanatkâra koşar. Akıl fayda göreceği şeyi arar. Aşk ise hiçbir şeye aldırmadan vurgun olduğu sanatkâra koşar.
Mecnun bir gün çölde Leylasını ararken namaz kılan bir adamın önünden geçer. Adam namazı bozar, mecnunun yakasına yapışır ve şöyle der: Yahu adam görmüyor musun namaz kılıyorum! Mecnun der ki: “Kusura bakma ben Leyla’ya olan aşkımdan senin namazını göremedim. Sen Allah’a nasıl âşıksın ki önünden geçtiğimi gördün?”
Göz görmek için ışığa muhtaçtır. Göz bakar gönül görür. Kalbin de gözü vardır. Kalbin ışığı Allah’ın nurudur. Kalbinde Allah olmayan baksa da göremez. Asıl körlük gözlerde değil kalplerdedir. Allah’ım gönül gözlerimizi aç!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder