Akıl, imandan sonra en büyük nimet olarak kabul edilir. Çünkü
akıl ilahi teklifin temel şartı, Allah’a kulluğun en önemli aracıdır. Akıl,
Allah’ın nimetlerini tanımayı sağlar ve O’na şükretmeye vesile olur.
Akıl ile hevâ ya da şehvet, birbirinin alternatifidir.
Akla hevâ egemen olunca onun adı nefis, akıl ruha tabi olunca onun adı gönül
olur. İnsandaki nefsi arzular doymak bilmez. Hz. Peygamber şöyle buyurur:
“Âdemoğlunun bir vadi dolusu altını olsa da ikinci vadiyi ister. Âdemoğlunun
gözü doymaz. Onun gözünü ancak kara toprak doyurur.”
Aklı öldüren dört şey vardır: “Şehvet, hırs, tûl-i emel
ve makam sevgisi.” Tûl-i emel, insanın dünya hayatında ebedi yaşayacak gibi
plan ve program içinde olup çok uzun emeller beslemesine dendiği gibi,
açgözlülük ve bitmez tükenmez arzu anlamına da gelmektedir. Oysaki hiçbir kimse
ebedi değildir. “(Ey peygamber, sana inanmayanlara hatırlat ki) Biz senden önce
de hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi, sen ölürsen bunlar kendilerinin
sonsuza kadar yaşayacaklarını mı sanıyorlar?” (Enbiya/34)
Göz, görmek üzere yaratılmış bir organ olduğu halde
kendini görmekten aciz olduğu gibi, idrak merkezi sayılan akıl da bizzat
kendini tanıyamaz. Kendini tanıyamayan akıldan yaratıcısını kuşatmak nasıl
beklenebilir. Allah’ı tanıma noktasında aklın varabileceği nokta, acizliğini
kabulüdür. Hz. Ebu Bekir’in söylediği gibi: “Yaratıklarına kendisini tanımak
için tanınmasının imkânsızlığından başka bir yol bırakmayan Allah’ı tesbih
ederim.”
Akıllı kişiler sanatla yetinir, âşıklar ise sanatı görüp
heyecanla sanatkâra koşar. Akıl fayda göreceği şeyi arar. Aşk ise hiçbir şeye
aldırmadan vurgun olduğu sanatkâra koşar.
Mecnun bir gün çölde Leylasını ararken namaz kılan bir
adamın önünden geçer. Adam namazı bozar, mecnunun yakasına yapışır ve şöyle
der: Yahu adam görmüyor musun namaz kılıyorum! Mecnun der ki: “Kusura bakma ben
Leyla’ya olan aşkımdan senin namazını göremedim. Sen Allah’a nasıl âşıksın ki
önünden geçtiğimi gördün?”
Göz görmek için ışığa muhtaçtır. Göz bakar gönül görür.
Kalbin de gözü vardır. Kalbin ışığı Allah’ın nurudur. Kalbinde Allah olmayan
baksa da göremez. Asıl körlük gözlerde değil kalplerdedir. Allah’ım gönül
gözlerimizi aç!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder