7 Ocak 2017 Cumartesi

TEVEKKÜL BAHİSLERİ

 Şeyh Şakik-i Belhi bir sohbet meclisinde tevekkül konusunu işlerken başından geçen bir hadiseyi anlatır:Bir zaman önce Kabe’ye gitmeye niyet ettim.Yanıma bir dirhem aldım ve tevekkülle yola çıktım.Yolculuğumu tamamlayıp geri döndüm ama o bir dirhemi harcamadım bile”diye sözünü bağlar.Kendisini dinleyen gençlerden biri ayağa kalkar”Şeyhim,cebinde bir dirhem varken itimadın kimeydi?O zaman kime tevekkül ediyordun?,yoksa o zaman mümin değilmiydin? De bir dirhemi saklıyordun?”der.Şeyh gencin sorusunu duyunca hüzünlenir,vücudunu titreme sarar ve “El cemaat!Doğru söz işte budur”cevabıyla genci tasdik eder.
Tevekkül yolu bir dirhem sığmayacak kadar hayret verici yoldur.
*Yol çok incedir ve salikin bu yolda ilerliyebilmesi için perhiz(riyazet)yapması gerekir.
*Yola girenler muhtelif ıstırablardan dolayı kan yutmayı göze almalıdır.Bülbül feryad etmeden güle kavuşmaz.maden toprağı eritilmeden gümüş haline gelip padişahın adı üzerine yazılmaz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder