Şam Yahudilerinden
birisi bir gece Tevrat okurken Hz.Muhammed’in methiyle karşılaşır ve ismi siler. Ertesi
gece Tevratı tekrar açtığında sildiği ismin tekrar yazılmış olduğunu görür ve
kimse görmesin diye bir daha siler.Üçüncü gece kitabı açtığında yine Hz.Peygamber’in
ismiyle karşılaşır ve bu defa kalbine hidayet güneşi doğar. Hz.Peygamberi görmek
için Medine yoluna düşer. Günlerce gözyaşı dökerek yol alır. Dilinden mısralar
saçılır.
Bir müddet sonra Medine’ye
ulaşır, Mescid’e girer Enes’le karşılaşıp kendisini Hz.Peygamberin yanına
götürmesini ister. İçerdeki herkes kederlidir. Yahudi mihrapta duran Hz.Ebubekir’i
Hz.Peygamber sanıp “Ey Allah’ın Resulü”diye başlayarak selam verir. Selamı
duyanlar hıçkırığa boğulurlar.Yahudi şaşırır.”Bir hata etti isem kusura
bakmayın ,bu din hakkında çok bilgim yok”der. Hz.Ömer, adama hata
etmediğini, Hz.Peygamber’in iki gün önce Hakk’a kavuştuğunu, ismini duydukları
için yaralarının tazelendiğini belirtir..Yahudi Hz.Peygamber’in vefatını
öğrenince haykırıp ah eder, matem alametleri gösterir.Bir müddet sonra
sakinleşir kokusunu alayım niyetiyle Hz.Ebubekir’den Hz.Peygambere ait bir
kıyafet ister.Birlikte Hz.Fatıma’nın kapısını çalıp ,durumu anlatırlar.Hz.Fatıma”Peygamberin
bütün sözleri haktır..Vefatından önce, bir aşığın kendisini görmeye gelip
bulamayacağını söylemiş ve hediye etmek üzere bunu bırakmıştı”diyerek Yahudiye
bir hırka verir.Yahudi hırkayı giyer, oğlunun gömleğini almış Hz.Yakub gibi
mutlu olur.Birlikte Hz.Peygamberin ravzasına giderler, aşık maşukuna erişince
içten bir ah eder ve orada can verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder