Yoktur.Her
insanın ,toplum içinde işgal ettiği konum itibarıyla farklı kanunlara tabi
olmaları normaldir ve bir ihtiyaçtan doğmuştur.Temel Hak ve hürriyetlere aykırı
olmamak kaydıyla Eşitliğe aykırılık değildir.Genelde yargılanma usullerine
ilişkin bu farklılıklar suçu ortadan kaldırmaz.Örneğin,hırsızlık fiili “Kötülük”olarak
ister sade vatandaş işlesin,isterse milletvekili işlesin aynıdır.ancak
yargılanmaları farklı kurallara tabidir.Örneğin Hakim ve Savcıların,milletvekillerin
yargılanmaları,sorgulanmaları farklıdır.Ancak.suç olarak tarif edilen fiiller
onlar içinde geçerlidir.Yazı başlığınden anlatılmak istenen şudur:İnancımızın
ŞERİAT,TARİKAT,HAKİKAT boyutunda yaşayanlar için ayrı ayrı kurallarının mevcut
olduğu,şeriat boyutunda Boşanma mümkün iken,Tarikat boyutunda bunun çok nadir
olduğu,Hakikat boyutunda ise Boşanmanın mümkün olmadığı
kuralıdır.Tıpkı,mülkiyet konusunda:Şeriat boyutunda “senin malın senin,benim
malım benim”denmesi,Tarikatta “senin malın senin, benim malım da senin “ denmesi,Hakikat
boyutunda ise “ne senin malın senin ne de benim malım benim “ denilmesi gibi. Boşanmada sabra karşı çıkma vardır.Sabır ve
meşakket çekerek halka elinden gelen faide verilmelidir.”Nasın hayırlısı,nasa
fayda verendir”hadisi düstur olmalıdır.Keza Efendimiz buyurmuştur ki:”Benim bu
ümmetim ümmeti merhumedir.Onlara ahirette azap yoktur.Onların azapları ancak
fitneler ve zelzeleler ve kaza ve bela dünyadadır”.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder