ENEL HAK SÖZÜNDEN DAHA İLERİSİ

Hz.Mansur,"Enel Hakk"diyerek münkirlerin boğazını sıktı ve sırrı bir parça ifşa etti.Ebul Hasan Harakani hazretleri bu sır perdesini biraz daha açarak ileriye adım attı:"Eğer beni bilse idiniz,bana secde ederdiniz"sözünü söyledi.Bu söz bütün kalp ve akıl gözleri kör olan Ulema-i zahirenin boğazını sıkmaktır.Hz.Pir Mevlana efendimiz'de bu hal ile alakalı şu açıklamayı yaptı:"Ya'ni Hakk Teala ağaçtan,Musa (a.s)a hitaben "inna enallah"(Muhakkak ki ben Allah'ım)-Kasas 28/30-buyurdu ki bu Kuran-ı Kerimde mezkurdur.Ulema-i zahire bunu inkar edemeyip kabul ederler.Fakat ağaçtan efdal olan beşerden söylerse ,bunu kalb ve akıl körlüğünden dolayı niçin inkar ederisin?"."Bu ademin heykel-i cismi yüz örtücü ve nikabdır.Biz bütün secdelirin kıblesiyiz"."İşaret söyleyici olan mansur,halk tarafından darağıcına geldi;halbu ki benim esrarımın sertliğinden ve şiddetinden dolayı Hallac beni daraağacına çeker".Mansur "Ene'l-Hak"demekle yetindi,secde mahalli olduğunu ilan etmedi.Mansur "ene"demekle bu sırrı kendisine tahsis etti.Halbuki Mevlana Efendimiz aşağıda belirtilen Divan-ı Kebir'deki beyitlerinde bütün insan-ı Kamilleri işin içine kattı."O dilber-i ayyar her lahza şekil ile zahir oldu;gönül kaptı gizlendi.Her dem başka libaslar ile zahir oldu;Ba'zan ihtiyar ve Ba'zan delikanlı oldu.Bir vakit Nuh(a.s)oldu ve dua ile cihanı tufana gark etti;kendisi gemiye bindi.Bir vakit  de Halil(a.s)oldu ve ateş içine çıktı;ateş ondan gülistan oldu.Nihayet Arab var olan şekilden zahir oldu;cihanın darası oldu.Mevlana Celaleddin-i Rumi küfür sözünü söylememiştir ve söylemez;ona münkir olmayınız.Kafir bu sözleri inkar üzerinde zahir olan kimsedir ki cehennemliklerden oldu".