Korkma duygusu,İnsana tecelli eden Hak'dan gelir.Ancak ,insanın basiret göze (ruh gözü)kapalı olduğu için his gözü bu tecelliyi görmez ve bir hayal olan eşyanın suretlerinden bu korkunun neşet ettiğini sanır.Halbu ki Faili Hakiki Hak Teala'dır.Sarhoşun biri,yolda yürüyen bir köre bir yumruk vurur,Kör,yumruk vuranı ve yumruğu görmez deve çarptı sanır.Çünkü o anda,devenin sesini işitmiştir.Körün gözü,kulağıdır.Hayal gücü ile bu darbeyi yorumlar:Acaba taş mı ?idi.Şu mu,bu mu?şeklinde bu şüpheler artarak gider.İnsan bedenin korması,bedenin dışındaki bir varlıktan olur.Yani bir korkutandan gelir.Hak Teala'dan uzaklığın aslı korku olması gerekirken Varlığını korku olarak tanıtmışlardır.Halbuki ,şehir içinde ulaşmak istediği adres(yer)eminlik yurdu iken o adresi bulamayarak şehirde kaybolmak korkunun aslıdır.İşin tümünü söylemek gerekirse Her Veli'yi Hz.Nuh meşrebinde ve tufan deryalarının gemicisi olarak tanıyıp,bu alemdeki halkın varlığını ve onlar ile sohbeti bir tufan olarak algılayıp,tufandan kaçarak gemiye binmeyi selamet olarak görmek gereklidir.
Mevlana Vakfı İSKENDERUN
Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder