Hayırlı Cumalar;
Senato seçimlerinde dervişini birinci sıraya koymayıp ikinci sırada gösterdiği için "Ben de desteğimi çektim"diyen Kibar-ı Evliyaullahtan Dörtyol'u Fırıncı Mehmet Ağa(Mehmet Tanrıöver-vefatı 1979)'nın senatör adayı gösterilen dervişinin hikayesine gelince :
Fırıncı Baba'nın birinci sırada aday gösterilmesini Erbakan Hocadan talep ettiği bu zat Rıza ŞEYHUNOĞLU isimli, Dörtyol Ziraat bahçesinde müdür sıfatı ile görev yapan birisidir.Sivas'tan ikinci sırada aday gösterilmesine üzülmüştür.Çünkü iki milletvekili çıkartan bir senatör çıkartmaya hak kazandığı bir seçim sistemi mevcut olup, Sivas gibi Bektaşi meşrebinin yaygın olduğu bir kentte, Erbakan hocanın 4 milletvekili çıkartması muhal gözüktüğü için, Rıza beyin canı sıkılmıştır.Babaefendiye uğrar durumu arz eder.Fırıncı baba'da zaten memuriyetten istifa ettiği için seçim süreci boyunca sivasta çalışmalara devam etmesini söyler.
Rıza beyin evi Dötryol'dadır.Sivas'a otobüsle gider hafta sonları evine gelir, tekrar çalışma için Sivas'a döner.İlk günler morali bozuk olan Rıza beyin bir kaç hafta sonra neşesi yerine gelmiştir.Sebebini soran bir zatın durumları sorması üzerine "-Ben seçiliyorum"der.Sebebini de şöyle bir anekdotla nakleder:Sivas'da milletvekili listesinden 4 ncü sırada olan bir şahıstan naklettiği hikaye ilginçtir:Bu kişi kendi hikayesini anlatır:
"-Ben dini tahsilimi Mısır'da el-Ezher üniversitesinde yaptım.Son sınıfta idim.Bir dersten Hoca bana not olarak 3 verdi ki bu zayıftı.Seneye devam etmem gerekiyordu.Üzüldüm.o gece rüyamda bir zat gördüm.Bana dedi ki;"üzülme,sen yarın diplomanı alacaksın".sevinçle uyandım ama bu iş nasıl olacaktı.Diploma törenine katıldım.Tüm ülkelerdeki öğrencilerden okulu bitirenleri Rektör çağırıp hazırlanan diplomayı takdim ediyordu.Benim ismim okundu.Rektörün yanında bulunan hoca,rektörün kulağına eğilerek bir şeyler söyledi ama Rektör ona hitaben "sonra sonra "diye çıkıştı.O esnada bana da diplomamı vermişti.Şaşkınlık içindeydim.Derhal oradan uzaklaşıp bir an önce memlekete dönmek istiyordum.Bu duygular içinde tören bitti ama,bir görevli bana gelip "-Rektör seni çağırıyor! deyince Eyvah !durum ortaya çıktı dedim.Rektörün odasına girdiğimde hocanın odada olduğunu gördüm ve Rektör'e hitaben:"Efendim bu öğrenci benim dersimden 3 aldı.Bu mezun olamaz!"deyince Rektör:"Nasıl olur,bitirme defterinde bütün derslerden geçer not aldığı yazılı,bu nedenle biz diplomasını verdik,getirin not defterini"dedi.Defter getirildi.Rektör benimle alakalı bölümü açtı.İlgili dersin karşısındaki not:8 .Hoca şaşırdı."Ama Efendim ben üç vermiştim"deyince rektör:"-Bu senin yazın değil mi?"diye sorunca Hoca şaşkınlık içinde "Evet!"diyebildi. Sustu.Bende diplomayı alıp sevinç içinde memlekete döndüm. Aradan uzun zaman geçti.Erbakan'ın Partisinden Sivas milletvekili adayı müracaatımı yaptım.Beni,partim 4 ncü sırada aday göstermiş.üzüldüm.Çünkü Sivas'ta 4 milletvekili zor.O gece,rüyamda ,Mısır'da öğrencilik yıllarımdaki rüyama giren zatı tekrar gördüm.Bana dedi ki:sen milletvekili olacaksın?".Bu rüyaya imanım tam olduğum için ben neşe içinde Parti çalışmasını devam ettiriyorum dedi".Bu arkadaşın anlatımından sonra benim ümidim ve neşem arttı.Bu arkadaş 4 ncü sıradan milletvekili seçilirse ben ikinci sıradan Senatör seçilmiş olacağım.dedikten sonra Seçimler yapılır.Erbakan 3 milletvekili çıkartır.Rıza bey seçilemez.Ancak 4 ncü sıradaki milletvekili adayı El ezherli arkadaş milletvekili seçilir.Nasıl mı?Seçimden hemen önce üçüncü sıradan milletvekili adayı olan kişi vefat etmiştir.Hastalık veya trafik kazası..Bu nedenle dördüncü sıra,üçüncü sıranın yerine geçmiştir.El Ezherli'nin rüyası doğru çıkmıştır.Rıza bey ise kıyas yapmıştır.Kıyas'da akıl mevcut.tabi ki yanılacaktır.Uzun oldu.kusura kalmayın. ***
Bloğunuzdaki Metli Dede kabir kitabesindeki iki satır dikkat çekici değil mi?
"GAYRİ MÜRŞİT YOK DURUR NURİ MUHAMMED GELDİ CİHANA
EHLİBEYT EVLADI RESULDÜR ANLARI SEVMEK İÇİN GELDİK CİHANA"
Daha önce arz etmiştim,Tarikat-ı Aliye cenahında hangi meşrep olursa olsun dünyayı değişenlerin yerlerine birilerini tayin etmediklerini (tayin etmişlerse bile eski neşenin devam etmediğini),yerlerinin dolmadığını ifade etmiştik.Acaba diyorum "Şeyhler çoğalacak Mürşid-i Kamil az olacak"sözüyle Metli Baba'nın ifadesinde belirttiği "MUHAMMED GELDİ CİHANA"sır ne ola ki?.Daha açık ifade ile "EFENDİMİZ TEKRAR MI GELDİ".Niçin Hz.Musa,hz.İsa "ümmet-i Muhammed'den olmayı diledi?şüphesiz büyükler ,bu talebin nedeni izah için şöyle söylerler:Cenab-ı Hakk'ın cemalini görmek sadece Ümmet-i Muhammed'e ait bir lutuftur.Bu nedenle o peygamberler bu dilekte bulunmuştur.mızrakların ucuna kur'an-ı Kerim yapraklarını takanlara karşı savaşmaktan vazgeçenlere Hz.Ali Efendimiz ne buyurdu:"NEREYE GİDİYORSUNUZ !KUR'AN BENİM"
Kur'an'ın canlısını bulmak.Şüphesiz bu sözler ağır olmamıştır inşaallah.Bir an Resulullah'ın bu zamanda geldiğini düşünsek ve insanlara hitaben buyursa:Ey insanlar ben filanım.Davetime buyurun "dese inanmamız kolay olur mu?.
Hayırlar fethola
****
nur cihan maille soruyor::) hayırlı sabahlar Şemsettin Bey
şimdi bizde reankarnasyon yok biliyorsunuz..ama sanki bir manada da var..mesel bir büyük mürşid vefat edince,hemen herkes onun çocuklarından veya halifelerinden kime onun hali -manası geçmiş ,onu didik didik araştırıyor.. o halde aslında bizde de reankarne var..ama, gizleniyor mu?
ve biz tanrılara -mitlere inanmıyoruz desek te, kadim bütün tanrılar ve mitolojik tanrı karakterleri neden bizim ricaül gaybimiz olarak tezahür ediyor pekii :?
Şemsettin Beyin cevabı maili :işte tam bu konuyu henüz net bir şekilde haybabama soramadım.Edep ettim.Bekliyorum.Hani mesnevide anlatılan hikayeyi biliyorsunuz.Zırhı hiç görmemiş Lokman A.S ın Davut A.S ın huzuruna girdiinde bakmış bir işle meşgul.Demir halkaları birbirine geçiriyor.Acep yaptığı nedir ki?diye sorsam mı sarmasammı tereddütü akabinde sabır edeyim demiş sormamış.iş bitmiş Hz.Davut yaptığı şeyi üzerine giymiş ve "-buna zırh derler .Bu savaşta vücudumuzu kılıçtan korur"demesi üzerine Lokman düşünür:Sabır ettim.merakımın cevabını aldım.demiş.Şayet gözle müşahededen önce sorsa ,Zırh kavramının ne anlama geleceğini bilmediği için cevabın hakikatini idrak edemeyecekti.Ama gözüyle müşahede ettiği için imanı -inancı tam oldu.Sabrın böyle bir sırrı da varmış.Cenab-ı Hak her şeyden insana haber verirmiş ama anlayana.Birde Kulakla Kalp arasındaki perde çok kalın.Ama göz ile kalp arasındaki perde çok ince .Birde LENTERANİ meselesi var.Medrese ,kıyamete dek,rü'yet-i kaldıramaz.Cenab-ı Hak Hz.Musa'ya LENTERANİ der iken "sende insaniyet vasfı(nefis mevcutken)beni göremezsin "demiş.Yoksa yarattığı hiçbir şey onu göremez dememiş ki.Niçin Hz.Musa abes olan bir şeyi istesin ki.
Gelelim mailinizdeki konuya.Haybabam'la seyahat ettiğimiz zamanlarda(25 yıl evvel)yolumuz Isparta Eğirdir'den geçerken göl kenarında "DEVRAN BABA"denilen bir zatın türbesine uğradı.Bu zata izafeten bir sözü nakletti:"Bu dünyaya 100 kere geldim 1000 kere gittim.Anlayana HUUU.Anlamayana HOOO.".Bu gelme ve gitmelerin fiziksel boyutunu hiç sormadım.Fiziksel boyut ELBİSE olsa gerek.hiç aynı elbiseyi devamlı giyermiyiz.Değişik elbiselerimiz olur.Türbeye hizmet eden Yaşlı bir kadın geldi ve kapalı olan türbe merdivenlerinde fatiha okuyan bizlere siz o merdivenden inin ben okuyayım"demişti.
RİCALİ GAYP ERENLERİ mevzusunu sonraya bırakalım.ama yakın zamanda Haybabamızın şevklendirmesi üzerine Dörtyol Özerli mezarlığında (ki bu mezarlıkta Hatay'da Fransızlara karşı ilk kurşunu atan Kara Mehmet Çavuş'un da kabri var)bir mezarı yaptırdık.Mermeri, şebekesi, çiçeği v.s tamamlandı.Kitabesi ise:
Gayb Erenlerin'den
KÜMBET DEDE
Evlad-ı Resul seyyitlere 40 yıl hizmet ettim
Değiştim Dünyayı
Sen de oku fatihayı
Kimdir bu zat?100 yıl önce yaşamış olsa gerek.Ancak,50 yıl önce Ahmet Tahir efendinin halifelerinden olan Dörtyol'da Fransızlara karşı etkili mücadele içinde olan Hacı Emin Efendi isimli bir şahıs kabri ihya etmek için malzeme getirmişse de ne görmüş se bu işten vazgeçmiş.Mübareklerin açığa çıkmak istekleri bizlere nasip oldu.
Hani Ölüm,oda değiştirmek imiş ya.Onlar Yaşarlar siz bilmezsiniz diyar Zülcelal hazretleri.Sabrımın sonucunda sualinize bir cevap alabilirsem sizlere dönerim.Sağlıcakla kalın.
*****
Kubbealtındaki konuşmasından dolayı Kılıç hoca'nın dillerine sağlık.Ne güzel ifade etti.İslam Toplumunu ayakta tutacak yegane çimento"Yüksek metafizik "eski tabirle Yüksek mefkure dediği Tasavvuftu.İngiliz, bu amiral gemisini sabote etmekten başka çare görmediği için 150 yıldır bu gemiye saldırdı.Hani daha önce ifade etmiştik:1925 te Dergahların kapatılması kararı üzerine bir gecede sadece İstanbul'da kapatılan dergah sayısı 300 küsür idi.Tüm emvaline(eşyalarına)el konularak tarumar edildiler.Kapatılan dergahlardan biride Kenan Rifai hazretlerinin Fatih’teki Ümmü Kenan dergahı idi.Hazret kapatma kararının ilahi boyutunu bildiği için hiç direnmedi ,şartların gereğine riayet etti,mürit kabul etmedi.Dergah kıyafetini giymedi.Üzerine kar yağmış tohum tanesi gibi sürecin tamamlanmasına rıza gösterdi. ama şu sözleri de söyledi:”-Gün gelecek bu dergahlar AKADEMİ şeklinde tekrar açılacak”.Bu AKADEMİ’ler açılmaya ve çoğalmaya başladığı zaman güneş doğuyor demektir.Tebliğ Gönülden Gönül’e girmek şeklinde olsa gerek.
Evliyayı anlatmak ALLAH ‘ı satmak olsa gerek.Allah’ın da hoşuna gidermiş.Bir kulun gönlüne Hak muhabbetini düşürmek.
Mahmut Kılıç hocanın Kubbealtı Akademisindeki konuşmasında değindiği en hayati konu TAASSUP hadisesi idi.İslam’ın vahdeki önündeki en büyük engel Taassuptur.1986 yılında diyanetle ifa ettiğimiz hac görevi esnasında otobüsümüz Kerbela’ya uğramıştı.Vakit namazını ifa için girdiğimiz camideki hazır cemeata niçin uymamıştık?Ayrıca saf tutup cemaatle namaz kılmıştık.Cami girişinde bir sındık içinde pişmiş kilden ufak altıgen veya daire şeklinde avuç içi büyüklüğünde yassı kil parçası.secde esnasında kullanılıyor ve cami çıkışında tekrar bu kutuya bırakılıyor.Hz.Hüseyn efendimizin şehit düştüğü yerden alınmış kum veya kilden yapılmış malzeme.Secde buna yapılıyor.Otobüsteki imam efendi bize namazları ayrı kıldırdı.Kılıç hoca’nın ifade buyurduğu gibi,Mezheplerin birleştirilmesi için bir araya gelen ve kendilerine İslam alimi denilen zevat bir araya geldiklerinde namazlarını ayrı cemaatle kılıyorlar.Bu hal devam ettiği müddetçe birlik olur mu?olmaz.Birliğe ne engel:Taassup.Şekil,kılık kıyafet.Dergahı yandıktan sonra Kuşadalı İbrahim Halvet-i hazretleri ne buyurmuştu:-“şükür,şeklin yarısını filan zat kaldırmıştı.kalan yarısınıda ateş aldı?”diyerek şekille devam eden bir tarikat anlayışının bittiğini ima etmişti.Melami neşesine ait bir iki nükte ile ciddiyeti biraz dağıtalım istersen:
Melami meşrepli Metin hocamız vardı.Elazığ’dan Musa Kazım Efendiye bağlı idi.şu aralar İskenderun’dan uzakta.O anlatmıştı.”-Kur’an okuyan birisine Allah demiş ki:”-Benim söylediklerimi bana söyleme!Ne diyorsan de”.
Metin Biçer hocam Kadirli’den dönerken münübüse bir sofu biner.ön taraftaki koltuğa oturur.Elinde tespih ikide bir yüksek sesle “Allahhh”der.bir iki.Metin hocam dayanamaz arka sıradan dürter:”Buyur Kulum”.Adam hışımla arkasına döner.sonrasını bilmiyorum
Hatay -Hassa –sögüt beldesinde 1980 de dünyayı değişen evliyaullahtan Mehmet Ali Hoca isimli bir zat vardı.Dağlarda gezerdi.Nasip oldu bu zatın hayatı ile alakalı,bizatihi görüşenlerden derlediğimiz bir amatör çalışmayı Mevlana Vakfı kitaplaştırdı.Onun bir hareketi çok manidardır:”Köyün cami imamının da bulunduğu bir topluluk içinde İmam efendiye döner ve “Hocam”der susar.İmam ,Mehmet Ali Efendi’ye döner “Buyur”der.ses yok.bir dakika sonra Tekrar Mehmet Ali Efendi imam’a hitaben “Hocam”der.İmam efendi”Buyur”der ses yok.bu mihval üç kez tekrarlanıp dördüncü tekrar da imam celallenir.”Efendi ,deminden beri Hocam,hocam diyorsun bir şey sormuyorsun.Ne diyeceksen de “diye sert çıkar.Mehmet Ali Hocam ise:”İmam efendi ben üç kere sizin adınızı söyledim siz dayanamadınız.Kızdınız.Ancak elinizde Tespih Allah,Allah,Allah diye yüzlerce kez söylüyorsunuz.Allah’da size kızıyor.Kulum ne söyleyeceksen söyle”deyince imam susar.
.Katı şekilcilik anlayışı toplumumuzun omurgasını çökertti.Kılıç hoca’nın ifade ettiği gibi.Bu tassup , fikri zeminini Vehhabilikle bulup Osmanlı toplumunun hayat kaynağı olan tasavvufu çökertmek için İngiliz-Yahudi-Mason kaynaklı bir projeyle bünyemize girdi.Adına vahhabilik denmesede Tekfir suçlaması ülkemizdeki İslami olduğunu ifade eden aktörler arasında yok mu?Asparagas haber değilse Alevi’nin selasını okumayan cami imamı.İşe Diyanetten başlamalı..Bir Ömer amcamız var.Çok celalli.ısrarla Mehdi’nin gelişini bekliyor.Neden diye sordum .Duymuş Mehdi geldiğinde fikirlerine itiraz edecek 40.000 cami imamının kafasını kesecek diye. bekliyor.İçimizdeki vehhabileri temizlemek hiçte kolay olmayacak.
Hayırlı Haftalar.gününüz aydın olsun
****
Rical-i Gayp Erenleri konusunu ertelemiştik.Hazırlık olsun diye iki vak'ayı aktarmak isterim.
Hatay-Hassa Söğüt ilçesinde yaşamış ,sürekli dağlarda gezen Mehmet Ali Hoca.Ziyarete giden iki kişi bu mübareği hasta olarak bulurlar.Mali imkanı iyi olan biri,efendiye hitaben"Hocam,hangi doktora gitmek istersen söyle seni ona götürelim!Parası hiç önemli değil". Efendi cevaben buyurdu ki:"-Hacı Ahmet!biz dilekçeyi verdik.Kabul olundu.İstesem geri alırım.ama almayacağım."misafirlerin gözü yaşardı.Müsade alıp dışarı çıktıklarında,ziyaretçilerden genç olanı diğerine sordu:"-Bu dilekçeyi nereye vermiş".Yaşlı olanı cevaben:"-Vakit bitik.Hoca efendi ahirete göçecek!".Hatıraya nakleden zat daha sonra şunlarıda söyler:Nitekim sonradan duyduğumuza göre Hoca efendi abdest almaya indiğinde abdest alırken omuzuna beyaz bir güvercin konar.Kızı Gülsüm:"Baba,yukarı çık"demişse de hoca efendi:"-Kızım sen yukarı çık.Vakit bitti"der sağ ayağını yıkar.Sol ayağını ise oğlu şıh Mahmut Efendi yıkarken biraz yan yatar ve ruhu teslim eder.
Diğer vaka ise Osmaniye'de 160 yaş yaşamış İbrahim Baba isimli doğulu bir zata ait.Belki de İstiklal Mahkemelerinin aradıkları 150 liliklerden biri olsa gerek.Oturduğu vakit tüm kemikleri sanki çözülürcesine ses çıkartır.Kaldırılırkende aynı şekilde kemikler tekrar yeniden dizilir.bizatihi görüşen Hay babam nakletmişti:90 yaşından sonra emaneti teslim etmek için Rabbime tazarru ettim.Almadı.120 yaşında iken Azrail Emaneti teslim almak için geldi,ben de vermedim.
Ne demişti Hz.Pir Efendimizin babası Sultan'ül Ülema Selçuklu padişahı Alaaddin'e:(Birlikte padişahın saltanat tahtı üzerinde otururken)MELİK MELİK(Padişaha böyle hitap ederdi)Senin saltanatın gözlerin kapanana kadar devam eder.Bizim saltanatımız gözlerimiz kapandıktan sonra başlar kıyamete dek sürer".
Bunun için Allah Velileri vefatlarından sonra kınından çıkmış kılıç gibidirler der.Tasarrufları devam eder.Bizim anladığımız Fizik boyutuyla.Buna reenkarne dememeli bence.Ruhun serbest kalması ve dünya ile irtibatını devam ettirmesi.Elbise mi?nihayetsiz.Cenab-ı Hak'ta tekrar yok ki?
Eksik kalmasın
Osmaniye'deki İbrahim Baba'nın EKREM BABACAN paşa ile alakası varmış.Hani Ladikli Hacı Ahmet Ağa'ya müdavim olan bu paşa,Adana 6 Kolordu'da vazife yaparken İbrahim Baba kolordu nizamiyesinden girer heybetli gür sesi ile bağırır:"EKREEEEEEMMM".Paşa rica eder:Babacığım bağırmasanız olmaz mı?neylersin muhabbetin çilesi.İnşaallah Ekrem Babacan paşa konusuna devam edeceğim.Maneviyat ehli komutanlarımız elan ordumuz içinde mevcut.Hele birisi varki deme gitsin.Bal.İnşaallah Genelkurmay'da görürüz.selamlar .sizi fazlaca meşgul ettim.Özür dilerim
Osmaniye'deki İbrahim Baba'nın EKREM BABACAN paşa ile alakası varmış.Hani Ladikli Hacı Ahmet Ağa'ya müdavim olan bu paşa,Adana 6 Kolordu'da vazife yaparken İbrahim Baba kolordu nizamiyesinden girer heybetli gür sesi ile bağırır:"EKREEEEEEMMM".Paşa rica eder:Babacığım bağırmasanız olmaz mı?neylersin muhabbetin çilesi.İnşaallah Ekrem Babacan paşa konusuna devam edeceğim.Maneviyat ehli komutanlarımız elan ordumuz içinde mevcut.Hele birisi varki deme gitsin.Bal.İnşaallah Genelkurmay'da görürüz.selamlar .sizi fazlaca meşgul ettim.Özür dilerim
***Hayırlı Sabahlar,
Gayb erenleri konusunda bir adım..
Hatay Dörtyol ilçesinde türbesi bulunan Ali Baba isimli zat çocukluğmda evimize gelir üç gün kalır giderdi.Bu zatın babası miralay.Kökleri Kahramanmaraş Celaiye(Ekinözü)'ne gider.Seyyit.İstiklal Savaşına katılmış.Çocukluğunda,babası Filistin,Yemen tarafına savaş için giderken ailesini Belen ilçesi Benlidere köyüne bırakmıştı.Baba şehit olmuştu. Kütahya savaş hatırasını bizzat dinlemiştim.Fevzi Çakmak'la Askeri okuldan aşinalığı vardı.Onu çok severdi.105 yaşında 1984 yılında vefat etti.Terki dünya .sürekli oruç.saf olarak asla su içmez.gün aşırı sadece üç bardak demli çay içer.Çocukluğumda hanemize devam ettiği için bu bilgileri arz ediyorum.Terki dünya.Adana Karataş yolu üzerindeki eski ismi Mihmandar isimli bir beldede türbesi olan Gafur Baba isimli Kadri bir meşayihe bağlı olduğuda söylenir.Bu manevi zevata merhum pederimizin muhabbeti olduğundan Haybabam anlatmıştı:"Ruhunun serbestliğine muvaffak olanlar her hafta ikindi namazı sonası dünyadaki meskenlerine gelirler.Nitekim pederiniz vefat ettikten bir hafta sonra taziye için evinize geldiğimde baktım ,avluda pederiniz geziyor hemen çıktım.Seyyit Ali baba hazretlerinin cenaze namazı kılınacak.cami -avlu dolu.Cenaze tabut içinde avluda duruyor.Vakit namazını bekliyoruz.Bende taputun hemen önündeki ilk sırada oturmuş tefekkür ediyordum.Arkamdan Ali baba'nın sesi bana soru soruyor:Ölünün arkasında namaz kılınır mı?ben hiç istifimi bozmadım ve arkayada dönmedim.biraz sonra yine aynı ses:Taputun üstündeki seccadeyi ver de şurada bende namazı kılayım?.ömrüm boyunca hiçbir eşyasına dokunmadığım için yine istifimi bozup arkamı dönmedim ve seccadeye el sürmedim. Gayb Erenleri ,dünyevi ölüm gelmeden ölümsüzlüğe kavuşup,bedeni ölümlerinden sonra elbise değiştirerek ilahi vazifeyi yapmaya devam edenler olsa gerek.sağlıcakla kalın.
Gayb erenleri konusunda bir adım..
Hatay Dörtyol ilçesinde türbesi bulunan Ali Baba isimli zat çocukluğmda evimize gelir üç gün kalır giderdi.Bu zatın babası miralay.Kökleri Kahramanmaraş Celaiye(Ekinözü)'ne gider.Seyyit.İstiklal Savaşına katılmış.Çocukluğunda,babası Filistin,Yemen tarafına savaş için giderken ailesini Belen ilçesi Benlidere köyüne bırakmıştı.Baba şehit olmuştu. Kütahya savaş hatırasını bizzat dinlemiştim.Fevzi Çakmak'la Askeri okuldan aşinalığı vardı.Onu çok severdi.105 yaşında 1984 yılında vefat etti.Terki dünya .sürekli oruç.saf olarak asla su içmez.gün aşırı sadece üç bardak demli çay içer.Çocukluğumda hanemize devam ettiği için bu bilgileri arz ediyorum.Terki dünya.Adana Karataş yolu üzerindeki eski ismi Mihmandar isimli bir beldede türbesi olan Gafur Baba isimli Kadri bir meşayihe bağlı olduğuda söylenir.Bu manevi zevata merhum pederimizin muhabbeti olduğundan Haybabam anlatmıştı:"Ruhunun serbestliğine muvaffak olanlar her hafta ikindi namazı sonası dünyadaki meskenlerine gelirler.Nitekim pederiniz vefat ettikten bir hafta sonra taziye için evinize geldiğimde baktım ,avluda pederiniz geziyor hemen çıktım.Seyyit Ali baba hazretlerinin cenaze namazı kılınacak.cami -avlu dolu.Cenaze tabut içinde avluda duruyor.Vakit namazını bekliyoruz.Bende taputun hemen önündeki ilk sırada oturmuş tefekkür ediyordum.Arkamdan Ali baba'nın sesi bana soru soruyor:Ölünün arkasında namaz kılınır mı?ben hiç istifimi bozmadım ve arkayada dönmedim.biraz sonra yine aynı ses:Taputun üstündeki seccadeyi ver de şurada bende namazı kılayım?.ömrüm boyunca hiçbir eşyasına dokunmadığım için yine istifimi bozup arkamı dönmedim ve seccadeye el sürmedim. Gayb Erenleri ,dünyevi ölüm gelmeden ölümsüzlüğe kavuşup,bedeni ölümlerinden sonra elbise değiştirerek ilahi vazifeyi yapmaya devam edenler olsa gerek.sağlıcakla kalın.
****
HAYIRLAR FETHOLA
Allah-ı bulma yolu olan Seyrü Süluk'a girenlerle alakalı müşterek yön: Çile'ye talip olmaları yahut hazırlıklı olmaları halidir.Yolun ana görüntüsü bu olsa gerek.Ancak,bu imtahanlar zamana,zemine ve kişiye göre değişik tecelli etse gerek.Bir diğer anlatımla bugünün insanının çilesi ne olsagerek?.Haybabamızın şu sözünü 30 yıl önce duydum:"-Allah ,sevdiği kulun çilesini içeriden verirmiş.Bu çilenin en hafifi imiş?".İçeriden verilen çileyi ben hep,kişinin aile efradından gördüğü olumsuzluklar olarak telakki ettim.Mesnevi-i şerifte ki Hz.Hasanül Harakani ile alakalı bölümünü okuyunca bu işin zahirinin mutlaka çetin geçeceğini anlaşılmaktaydı.Sorardım kendime:"en hafifi buysa diğerlerine dayanmak nasıl mümkün ola ki!"Gelgör ki Evliyaullah,herşeyi Hak'tan bildikleri için hiç itirazları yok.Ya zahiri çilelere nasıl dayanırlar?Merhum Akif'in dediği gibi:(Eve yayan gidiyor.Cepte para yok.kendisinden sadaka isteyen birine karşılık verememekten dolayı Hüda'ya nazlanır):"-İlahi Ya Merhamet vermeyeydin veya Param olaydı"İlahi vuslatın sonuna gelenler de ise:İtiraz yok.Tamamen teslimiyet.Aklıma geldi de aktarmakta fayda gördüm.Bu fayda kim için derseniz,tabi ki sizler için değil.Metli Baba bloğundan eminenlere olsa gerek.Hassa Sgötütteki Merhum Mehmet Ali Hoca'ya suizan besleyen bir müftü efendi,tevafuken hocaefendinin beldesindeki cami'ye gelir Cuma Hutbesinde cemaata bakar ki Mehmet Ali Hoca cami içinde.Namazdan sonra göremez.Biraz sonra Mehmet Ali Hoca'nın oğlu Şıh Mahmut,müftüye gelerek babasının kendisini evde beklediğini iletir.gitmez.Akşam namazından sonra bu davet tekrarlanır.Bu sefer gider.Hoca Efendi alaka gösterir.Ancak eve giderken aklından bazı sualleri Efendiye sormak için hazırlar.Mehmet Ali Hoca,soruları sormadan söze başlayarak soracaklarını bir bir cevaplamaya başlar.Son olarak soracağı sual içinde sözü şöyle bitirir:"-İlim bu kadar kıymetlidir de niçin çocuklarınızın başında durup onları okutmadınız diyecek olursanız?"der ve devam eder:Mukadderatın böyle olduğunu,kalemin böyle yazdığını,mürekkebin kuruduğunu,değiştirmeyeceğini"belirtir.
Allah-ı bulma yolu olan Seyrü Süluk'a girenlerle alakalı müşterek yön: Çile'ye talip olmaları yahut hazırlıklı olmaları halidir.Yolun ana görüntüsü bu olsa gerek.Ancak,bu imtahanlar zamana,zemine ve kişiye göre değişik tecelli etse gerek.Bir diğer anlatımla bugünün insanının çilesi ne olsagerek?.Haybabamızın şu sözünü 30 yıl önce duydum:"-Allah ,sevdiği kulun çilesini içeriden verirmiş.Bu çilenin en hafifi imiş?".İçeriden verilen çileyi ben hep,kişinin aile efradından gördüğü olumsuzluklar olarak telakki ettim.Mesnevi-i şerifte ki Hz.Hasanül Harakani ile alakalı bölümünü okuyunca bu işin zahirinin mutlaka çetin geçeceğini anlaşılmaktaydı.Sorardım kendime:"en hafifi buysa diğerlerine dayanmak nasıl mümkün ola ki!"Gelgör ki Evliyaullah,herşeyi Hak'tan bildikleri için hiç itirazları yok.Ya zahiri çilelere nasıl dayanırlar?Merhum Akif'in dediği gibi:(Eve yayan gidiyor.Cepte para yok.kendisinden sadaka isteyen birine karşılık verememekten dolayı Hüda'ya nazlanır):"-İlahi Ya Merhamet vermeyeydin veya Param olaydı"İlahi vuslatın sonuna gelenler de ise:İtiraz yok.Tamamen teslimiyet.Aklıma geldi de aktarmakta fayda gördüm.Bu fayda kim için derseniz,tabi ki sizler için değil.Metli Baba bloğundan eminenlere olsa gerek.Hassa Sgötütteki Merhum Mehmet Ali Hoca'ya suizan besleyen bir müftü efendi,tevafuken hocaefendinin beldesindeki cami'ye gelir Cuma Hutbesinde cemaata bakar ki Mehmet Ali Hoca cami içinde.Namazdan sonra göremez.Biraz sonra Mehmet Ali Hoca'nın oğlu Şıh Mahmut,müftüye gelerek babasının kendisini evde beklediğini iletir.gitmez.Akşam namazından sonra bu davet tekrarlanır.Bu sefer gider.Hoca Efendi alaka gösterir.Ancak eve giderken aklından bazı sualleri Efendiye sormak için hazırlar.Mehmet Ali Hoca,soruları sormadan söze başlayarak soracaklarını bir bir cevaplamaya başlar.Son olarak soracağı sual içinde sözü şöyle bitirir:"-İlim bu kadar kıymetlidir de niçin çocuklarınızın başında durup onları okutmadınız diyecek olursanız?"der ve devam eder:Mukadderatın böyle olduğunu,kalemin böyle yazdığını,mürekkebin kuruduğunu,değiştirmeyeceğini"belirtir.
İtiraz etmeyene bu öyle bir rahatlıktır ki gam,keder,endişe,vesvese semtine uğrayamaz.Filmi dışardan seyreden bizler ise'"-Vah Vah"yahut"Şeriatte bunun yeri yok"der mutlaka taraf olma ihtiyacını hissederiz.Mehmet Ali Hoca'nın sözlerinden:
*ÜÇ GÜN AÇ KALIP BAĞIRSAKLARIN SIZLASA CİMRİ BİR ADAMIN EVİNE VARDIĞINDA YEMEK SOFRASI SERİLİP BUYUR EDİLSEN DE NEFSİNE HAKİM OL SOFRADAN LOKMA ALMA.ÇÜNKÜ O LOKMA VÜCUDUNA HASTALIK VERİR.CÖMERDİN SOFRASINDA,LOKMAYI CÖMERT KİŞİ AĞZINA GÖTÜRÜRKEN KAPIP YİYEBİLİRSİN.BU ŞİFA OLUR,HASTALIĞINI ATARSIN..
Bu hikmetli sözlerin hepsi birer ilaç.insanımız bunlara hasret kaldı.
Baki Selamlar
*ÜÇ GÜN AÇ KALIP BAĞIRSAKLARIN SIZLASA CİMRİ BİR ADAMIN EVİNE VARDIĞINDA YEMEK SOFRASI SERİLİP BUYUR EDİLSEN DE NEFSİNE HAKİM OL SOFRADAN LOKMA ALMA.ÇÜNKÜ O LOKMA VÜCUDUNA HASTALIK VERİR.CÖMERDİN SOFRASINDA,LOKMAYI CÖMERT KİŞİ AĞZINA GÖTÜRÜRKEN KAPIP YİYEBİLİRSİN.BU ŞİFA OLUR,HASTALIĞINI ATARSIN..
Bu hikmetli sözlerin hepsi birer ilaç.insanımız bunlara hasret kaldı.
Baki Selamlar
**
METLİ BABA hazretlerinden tefeyyüz eden Hasan GÜRLER efendinin 25 yıl önceki bir sözünü daha önce aktarmıştık:Bir zattan bahsederken "-O,solcuların evliyası idi"demişti.Bu sözden çok irkilmiştim.Solcular kim? Evliya kim?Mübarek sonra izahını yapmıştı.Yine Rahmetli Turgut Özal'la alakalı bir mevzu açıldığında şöyle söylemişti:"-Mürşit kuvvetli olduğu takdirde,müridi isterse Cumhurbaşkanlığı makamını işgal etsin,o makamdan indirmeden o'nu o makamda irşad eder"
Aslında Takdiri İlahinin tasarrufu, hükmünü icra ediyor.Şems-i Tebriz hazretleri bir gün yolda atları ve hizmetçileriyle giden bir Bey'e rastlar.Bakışlar karşılaşınca,bey atını durdurup uzun süre öylece bekledi sonra ağlayarak yoluna devam etti.Şems hazretlerinin bunun üzerine şöyle dediği duyuldu."SÜBHANE MEN YÜAZZİBÜ İBADEHU Bİ'N Nİ'AM)Kullarına nimetleriyle azap eden Hak Teala'yı tenzih ederim:Bu sözün sebebini sordular:-Bu bey,gizli evliyadandır;bu kılıkla halktan örtülü kalıyor.Beni görünce;"bu kılıkla tarikat gereklerini yapmakta zorlanıyorum"dedi.ve fakir kıyafetinde kulluk etmek için dua etmemi istedi.Ben de dua ettim ama kabul edilmedi ve denildi ki:"onun,velayet nurunu beylik vazifesi ile birlikte sürdürmesi lazımdır".bunu görünce ağlayarak gitti.
İslamın özü,dünyaya meyl etmemek ve ondan kaçmak. Tüm sufilerde ortak yön.Mevlana Efendimiz,geminin içindeki suyun gemiye zarar,geminin altındaki suyun gemiye yarar verdiğini ifade ederek dünya malının eğer ayaklar altına alınabilirse insanı yücelteceğini ifade ederken bunun hiçte kolay olmadığını ifade etmiştir muhakkak.SARAYLAR inşa eden Osmanlı Padişahları mutlaka fetvasını almıştır ki bugünün temsilcileri aynı yoldalar.Ama o saray sahiplerinden bugün hiç eser yok.Açlarımız azalsa,fakirlerimiz azalsa da ondan sonra bu işlere sıra gelse olmaz mı?söylenecek çok şeyler var var amma hz.Pir efendimizin Çelebi Hüsamettin için mesnevi-i Şerifte yazdıklarını tekrar etmekten başka bir şey elimden gelmiyor:"EĞER HALK PERDELİ VE CİSİM KESAFETİNDE OLMASAYDI VE EĞER AKIL VE İDRAKLERİNİN BOĞAZI DAR VE ZAYIF OLMASAYDI,SENİ ÖVMEK İÇİN MANANIN TADINI ÇIKARIRDIM.BİLİNEN ŞU MANTIKTAN BAŞKA BİR İFADE İLE ÖZÜ AÇAR,VASIFLARININ SIR HAZİNELERİNDEN NE İNCİLER SAÇARDIM.DÜŞÜNCELERİ TABİATTAN ÇIKMAYAN,BEŞERİYETİN NEFS VE HEVA ZİNDANINDA KALANLARA SENİN MEDHİNİ YAPMAK YAZIKTIR.BEN SENİN GÜZEL VASIFLARINI RUHANİLERİN KUTSAL MECLİSİNDE SÖYLERİM".
Herkes vekil olabilmek için hücum ediyor.Nimetlerle azap eden Hakk'tan habersiz.Seyir ve sabır.
***
Hayırla haftalarMETLİ BABA hazretlerinden tefeyyüz eden Hasan GÜRLER efendinin 25 yıl önceki bir sözünü daha önce aktarmıştık:Bir zattan bahsederken "-O,solcuların evliyası idi"demişti.Bu sözden çok irkilmiştim.Solcular kim? Evliya kim?Mübarek sonra izahını yapmıştı.Yine Rahmetli Turgut Özal'la alakalı bir mevzu açıldığında şöyle söylemişti:"-Mürşit kuvvetli olduğu takdirde,müridi isterse Cumhurbaşkanlığı makamını işgal etsin,o makamdan indirmeden o'nu o makamda irşad eder"
Aslında Takdiri İlahinin tasarrufu, hükmünü icra ediyor.Şems-i Tebriz hazretleri bir gün yolda atları ve hizmetçileriyle giden bir Bey'e rastlar.Bakışlar karşılaşınca,bey atını durdurup uzun süre öylece bekledi sonra ağlayarak yoluna devam etti.Şems hazretlerinin bunun üzerine şöyle dediği duyuldu."SÜBHANE MEN YÜAZZİBÜ İBADEHU Bİ'N Nİ'AM)Kullarına nimetleriyle azap eden Hak Teala'yı tenzih ederim:Bu sözün sebebini sordular:-Bu bey,gizli evliyadandır;bu kılıkla halktan örtülü kalıyor.Beni görünce;"bu kılıkla tarikat gereklerini yapmakta zorlanıyorum"dedi.ve fakir kıyafetinde kulluk etmek için dua etmemi istedi.Ben de dua ettim ama kabul edilmedi ve denildi ki:"onun,velayet nurunu beylik vazifesi ile birlikte sürdürmesi lazımdır".bunu görünce ağlayarak gitti.
İslamın özü,dünyaya meyl etmemek ve ondan kaçmak. Tüm sufilerde ortak yön.Mevlana Efendimiz,geminin içindeki suyun gemiye zarar,geminin altındaki suyun gemiye yarar verdiğini ifade ederek dünya malının eğer ayaklar altına alınabilirse insanı yücelteceğini ifade ederken bunun hiçte kolay olmadığını ifade etmiştir muhakkak.SARAYLAR inşa eden Osmanlı Padişahları mutlaka fetvasını almıştır ki bugünün temsilcileri aynı yoldalar.Ama o saray sahiplerinden bugün hiç eser yok.Açlarımız azalsa,fakirlerimiz azalsa da ondan sonra bu işlere sıra gelse olmaz mı?söylenecek çok şeyler var var amma hz.Pir efendimizin Çelebi Hüsamettin için mesnevi-i Şerifte yazdıklarını tekrar etmekten başka bir şey elimden gelmiyor:"EĞER HALK PERDELİ VE CİSİM KESAFETİNDE OLMASAYDI VE EĞER AKIL VE İDRAKLERİNİN BOĞAZI DAR VE ZAYIF OLMASAYDI,SENİ ÖVMEK İÇİN MANANIN TADINI ÇIKARIRDIM.BİLİNEN ŞU MANTIKTAN BAŞKA BİR İFADE İLE ÖZÜ AÇAR,VASIFLARININ SIR HAZİNELERİNDEN NE İNCİLER SAÇARDIM.DÜŞÜNCELERİ TABİATTAN ÇIKMAYAN,BEŞERİYETİN NEFS VE HEVA ZİNDANINDA KALANLARA SENİN MEDHİNİ YAPMAK YAZIKTIR.BEN SENİN GÜZEL VASIFLARINI RUHANİLERİN KUTSAL MECLİSİNDE SÖYLERİM".
Herkes vekil olabilmek için hücum ediyor.Nimetlerle azap eden Hakk'tan habersiz.Seyir ve sabır.
***
Ricalül Gaybe devam edelim!.
Adana 6.Kolordu komutanlığında bulunmuş EKREM BABACAN paşa'nın ismi daha önce geçmişti.Bu güzel Paşamızın,Ladikli Hacı Ahmet Efendi ile olan muhabbetini İrfan dünyasının insanları bilir.Ankara'da bulunurken (Belki de Albay rütbesinde olduğu dönemler)sık sık Konya'ya gidermiş.Bir defasında beraber çalıştığı aynı rütbedeki bir arkadaşı kendisindenrica etmiş.Bu gittiğin yere beni de götür.Peki demiş.Bir hafta sonu Ladikli Hacı Ahmet Efendinin ziyaretine varırlar.Mübarek ,Hızır A.S ile ünsiyetini ve yoldaşlığını açıkça ifade etmekten çekinmez,Fötr şapka giyer,Türkiye'de evliyalığını 1950 yıllardan açıkça ifade eden bir zatmış.Ziyaret esnasında Hazret söz alır ve devam eder:"-Ben Fransada iken bulunduğum şehir'in şu bölgesi..v.s."şeklinde o şehri anlatmaya başlamış.Yine konuyu yurtdışındaki bir başka şehire getirip"-Filan şehirde iken şöyle,şöyle...v.s"gibi detaylarıda aktardığında ziyaretçiler biraz şaşkın dinlemişler.Konya'nın bozkırında bir köylü adam yurt dışındaki iki mekanın detaylarını anlatıyor.Dinlemişler.Sonra Ankaraya dönmüşler.Bir hafta sonra Ekrem Babacan paşa ve arkadaşı karşılaştıkları bir ortamda her ikiside hayretlerini dile getirmişler."-Bu zatın anlattığı Fransız şehirleri,her iki askerimizin Nato Yurtdışı görevleri için bulundukları şehirler.Daha ilginci Dış işleri Bakanlığı kayıtlarından Ladikli Hacı Ahmet Efendi'nin Sade Hac farizası amaçlı olarak yurt dışına çıktığı tek ülke Suudi Arabistan.Bir insanın yabancı ülkenin bu şehirlerindeki detayı anlatabilmesi için bu şehirlerde yaşaması gerekir.Zahiren böyle bir tespit yapamadıkları için Hadisenin gaybi boyutunu kabul ederler ve müteakip ziyaretlerini daha içten yaparlar.Hapsinin ruhları şad olsun.
mart/2015
**
ERENLERİN CELAL VE CEMAL YÖNLERİNE BAKILDIĞINDA MUHTELİF GÖRÜNTÜLER ARZ ETMESİ NEDENİYLE ÇOK İNSANLARIN DEĞERLENDİRMELERİ HATALI OLABİLİR.VAKTİN KONYA'SINDA MEVCUT VAİZ EFENDİLERDEN İKİ TANESİ MEŞHURMUŞ.AKŞEHİRLİ HOCA(Akşehirli Ahmet Yeşilsoy) VE HACIVEYİSZADE MUSTAFA EFENDİ.Akşehirli Hoca'da Cenab-ı hakk'ın Celal sıfatı galip.Hacı Veyiszade de Cemal sıfatı galip.Ramazan boyunca Akşehirli Hoca,29 gün cemaatı cehenneme sokar bir gün cennete sokar.Hacıveyiszade ise 29 gün cennete sokar bir gün cehenneme sokar.Akşehirli hoca,caddede giderken tek tük insanların selamını-alır verir,Hacıveyiszade ise yetişkin-çocuk farketmez herkese selam verir.Bilhassa küçük çocuklar bunu oyun telakki edip,sokak değiştirerek hocanın önüne çıkar ve selamının tekrarından zevk alırlarmış.Akşehirli Hoca'nın haşarı bir çocuğundan cemaat bıkmış.Çocuk,babasının şöhreti nedeniyle insanları bizar edermiş .Bir ,iki ve ziyade şikayetten sonra cami'de bu konu tekrar arzedilince Hoca Efendi cemaata hitaben"Cemaat,el kaldırın bir dua edelim"deyince Hoca duaya başlar,ama ne söylediğini kimse bilmez.Ertesi gün çocuğun cenaze namazı kılınır.Kamu hakkı konusundaki hassasiyet ve ferağata bakınız.Dükkanının önündeki kaldırıma iskemle koyarak oturan esnafın çay içme teklifini ret ederken söylediği gerekçe:"siz yaya insanların haklarına mani olduğunuz için sizin çayınız haramdır". Haramı İçki yahut hırsızlık malı olarak telakki eden bizler nerde,Kamu hakkına gösterdiği hassasiyete sahip sözünü esirgemeyen Akşehirli Hocalar nerde?.Ruhları şad olsun.Sağlıcakla kalın
**
Sultan Veled Efendimize göre her harfin bir manası varmış.Elif harfi Evvel'i veya aklı temsil ettiği için tüm harflerde "elif" mevcutmuş.Tıpkı tüm sayıların Bir rakamından doğup toplamı olması gibi.Bundan varılacak sonuç isimler nasıl harflerden meydana gelmişse,harflerin aslı elif olduğundan tüm isimlerde elif mevcutmuş .Tıpkı pin vuruşlu yazıcılarda yazı karekterinin noktalardan oluşması gibi.Hz.Ali (K.V)Efendimizin "Ben Be'nin altındaki noktayım"derken yazıyla ifade edilecek ilmin bu noktaların bir araya gelmesiyle oluşacağına işaret etmesi gibi.Tüm bunlar nereden çıktı dersen Hani "Bir saatlik tefekkür yetmiş yıllık amelden üstündür"hadis-i Şerifinden olsa gerek.72 millet tabirinden biz cismin renk ve tipinin farklılığı olarak algılarsak da hakikatte tüm cisimler 4 unsurdan oluştuğu için hepsinin esasının aynı olduğu,ancak farklılığın bize varlığı konusunda az bilgi verilen Ruh olduğudur.Çeşitlilik Ruh'ta imiş.Kafeslerin aynı olduğu ama içerisine konulan kuşların farklı olduğu imiş.Ceset,değiştirdiğimiz elbise olunca bu elbise değişikliğine reenkarne denilemez tabiki.Peki ,İnsanlık sınıfına yükselmişken(cemadat-nebatad-Hayvanat-İnsanlık)dördünca kademeden tekrar üçüncüsüne ve daha aşağısına inmek nasıl olaki dersen ki Cenab-ı Zülcelal Kitabında ifade ettiği" Hayvan ve hayvandan aşağı" olmak,insaniyet derecesinden Hayvaniyete inmek olacaktır ki bu kelamın Fiziksel boyutunu illaki "Suretlerin hayvanata çevrilmesi"şeklinde aramamak gerekir.SİYRETLERİ hayvanlıktan kurtulamayanlar acaba fiziksel ölümün akabinde tekraren Hayvanlıktan mı başlarlar?Sözün sahibi kimdir bilmiyorum ama sohbetini duymuştum.Adamın bir babasını hiç görmemiş,Efendinin birisine babasının halini sormuş.O zat demişki:"-Baban şu duvarın dibinde.varmış tarif ettiği yere bakar ki duvar dibinde Bir kablumbağa.başka birisi yok.Kaplumbağa dile gelir:-Evlat,ben senin Babanım. hayvanlıkta kaldım.sen çalışta bu derekeye düşme".Temizlenmek ve arınmaksa,içimizdeki olan hayvanlıktan kurtulmak algılanmalı.Dünya hayatında bu başarılmazsa durum vahim.Tekrar insanlığa çıkmak için çabala dur.Acaba,Ricalül Gayb,Seyri ilallahta sülukunu devam ettirmek için tekraren bu dünya mihnetine talip olmasınlar?Devran Baba'nın bu dünyaya yüz kere geldim,yüz kere gittim demesindeki hikmet gibi.
Belgeselleri ve vahşi hayatı niçin severim diye kendime sorardım.Sultan Veled Efendimizin Rebabnamesini(Konya İl Kültür müdürlüğünün basımını sağolsun Ömer Faruk Belviranlı kardeşim göndermişti)okurken,halkedilen bu alemin,İnsana,Cenabı Hakk-ı bulmasında yardımcı olduğunu ifade etmişti.Gerçekten Antartikadaki bir volkanın bulunduğu karaparçasındaki sıcaklıktan istifade ile üremek için kara parçasına çıkma mücadelesinde olan iki milyon Penguen,dev dalgaların dövdüğü 5 metrelik buzla kaplı dik yamacı çıkma mücadelesini görünce dedimki Limon ağaçlarının çiçeklerini teneffüs ederek kahvaltı yapan bizler,ya penguen olarak yaratılıp bu mücadeleye muhatap kalsa idik durumumuz ne olurdu?Yarabbim Gözleri olup görmeyenlerden,kulakları olup işitmeyenlerden eyleme Aamiiin. Sağlıcakla kalın.
**
Nisan ayınız ,nisan yağmurlarından bir damla alıp inciye dönüşsün dileğiyleMETLİ BABA hazretlerinden tefeyyüz eden Hasan Hüda hazretlerinin sözlerinden bir cümle nakledip "acaba bu manada mı?"şeklinde acizce izahına girelim.İstikbale ait konuları tüm insanlar merak ederler.Ancak,avam için rahatlığın "Bilmemekte"olduğunu idrak edemezler.25 yıl önce Hasan Hüda hazretleri şu sözü kullanmıştı:"YETKİLİ OLAN ZAT GELDİĞİNDE BELKİ ŞERİATTA DA DEĞİŞİKLİK YAPACAK.İNSANLAR,ŞERİATI-TARİKATI YAŞAMADAN DİREK HAKİKATTEN BAŞLAYACAKLAR".Bu sözün açılımından önce şu hususu hatırlıyalım:"LA TU'TU'L -HİKMETE GAYRA EHLİHA fetazlimuuhaa ve laa temneuuhaa an ehlihaa.Hikmeti ehlinden gayriya verme ki ona(hikmete)zulum etmiş olursunuz.(yazık olar).Ehli olanlardan da men etmeyin ki onlara(ehli olanlara)zulumü edersiniz.Keza "EL HİKMETÜ DALLETÜN KÜLLÜ HİKEM"Hikmet sahibi olmayanı yoldan çıkarır.(Bakara 26)YUDİLLİ BİHİ KESİİRAN VE YEHDİ BİHİ KESİİRAN.Doğan kuşunun lokması serçeye zarar verir.Hikmet,ehline bolluk getirir,ona fayda ve gıda olur,Aynı hikmet ehli olmayana zaaf ve sıkıntı olur.Ondan daha başka yüzbinlerce noksan ortaya çıkmasına neden olur.Okuyup üfürmek,Cenab-ı İsa'nın dudaklarından çıkarsa etkili olur,ölüleri diriltir.O duayı başkası okursa tesirsiz kalır.Bu sözleri Sultan Veled efendimiz söylemiştir.Eğirdir' de ki Devran baba türbesinde dua etmeye çalışırken ,hadim türbedar bir kadın,"inin o basamaklardan.Ben (sizin yerinize)dua edeyim"sözünün hakikati bu olabilir.Büyüklerin sözlerini ancak nakledebiliyoruz.Olaki arayan bir müşterisi okusun ve faydalansın.Gelelim Şeriatteki değişiklik yapacak zata ve hakikatten başlayacaklara.Devir ve Davran değişiyor.Bu değişmeyi takvim yaprakları olarak ifade etmiyorum.Anlayış ve algı olarak ifade ediyorum.Kuran'ın ayetlerinin iç içe 7 manası olduğunu Mevlana Efendimiz,babası Sultanül Ulema ifade etmişlerdi.Emir Sultan Efendimizin ricası ile Bursa Ulu Camiinin ilk cumasını kıldıran Somuncu baba'nın minberde Fatiha'nın tefsirini üçüncü anlama kadar yaptıktan sonra (ki üçüncü manasını o camide sadece kendisi bilmekte)minberden inip Bursa'yı terketmesi gibi.Gelecek olan Yetkili zat ,Kur'an ayetlerinin üçüncü ve sonrası anlamına göre hareket ederse ve bunları ifade ederse,mübareğin söylediği "Şeriatte Değişiklik"in bu olduğu anlaşılmaz mı?.Bunu kabullenecek kaç kişi var.İlk karşı çıkacak olan da Diyanet ve şekil tarikatları.Haşa bu sözümle birilerini tezyif ettiğim anlamı çıkmasın.Öz'ün dış kısımları diyorum.Bunun için ,zamanımızdaki mürşitlerin yerlerine birilerini bırakmaksızın dünya hayatından çekilmelirinin hikmetini o zata karşı bir direnç olmasın şeklinde söylemiştik..Gelelim Şeriat,tarikat yaşanmaksızın insanların Hakikatten Başlamalarına.Erdemli,faziletli insanlar badece toplumun bir kesiminde değil,her kesiminde mevcut.az yahut çok. Ahde vefa eden,sözünde duran ,harama el uzatmayan birisi solcu dediklerimizin,bektaşi dediklerimizin ,gavur dediklerimizin v.siçinde yokmu?çook.Hiç kimse Allah'ın(C.C)yeryüzündeki bekçisi,zaptiyesi,vekil harcı değildir.Allah C.C,insana muhtaç değildir.Bu nedenle cehennemi hınca hınç doldurup Cennete sadece kendileri girecek şekilde anlatımda olan taassup ehli tabiki YETKİLİ ZAT geldiğinde karşı olacaklar.Din de,Kitap ta yok diye inkar edip katline fetva verecekler.Zamanımız insanının bedensel ve zihinsel tahammülü az.Bu nedenle Muhabbet esaslı gönüller devreye girecek.Söz insanın bir parçası imiş.Eger söz söyleyen yapıcı ise onun parçası olan söz dinleyenlerde yapıcı etki gösterir.Gönül ehli olmayan böyle değil.Cismani olanların sözü su ile toprakta hapsedilmiştir.o söz kime telkin edilirse onu da su ile toprağa hapseder.Bir adamın ağzında misk olsa o kimse sarımsak dese onun ağzından misk kokusu çıkar.aksine ağzında sarımsak bulunsa(misk)dese de ağzından çıkacak koku sarımsak kokusudur.YETKİLİ ZAT'ın sözü mutlak olarak ölü kalpleri dirilteceği için "insanlar nasıl inanabilir?"sorusunu sormuyorum.Bahar mevsimi geldiğinde her cins kendi hayat çizgisindeki baharın işaretlerini verecektir.Çok söz,uzun boylu açıklama baş ağrıtır derler.İnşallah ağırlık vermemişizdir.Selamlar
*******
METLİ BABA tezgahında dokuması tamamlanan HAYBABAM 'ın 30 yıl öncesi sözü idi:"TELEVİZYON MÜRŞİT OLACAK" Evliyanın sohbeti insanı "VELİ"ettiği gibi,Eşkiyanın sohbeti de eşkiya edermiş.Çünkü ruhlar birbirinden hırsızlık eder,renk alırmış.Nasıl ki demişler:"Enkür ze enkür hemmi gird renk"Üzüm üzüme baka baka kararır.Burada günlük yaşantımızı ilgilendiren önemli bir husus mevcut.İnsanın,insandan etkilenmesi.İnsanlar alaca ve uyuz hastalığına tutulanlardan ,hastalık bize geçmesin diye ürkerler ve kaçarlar.Fani cisimlere perhiz ne kadar lazımsa baki olan ruhlara yüz kat lazımdır.Büyüme ve gelişme çağındaki bir varlık nasıl korunmaya muhtaçsa,birbirlerinden etkilenecek ruhlarımızı korumukta çok daha titiz olmak gerekir."Yüz dostun varsa 99 undan alakayı kes,birisi ile de sık görüşme"Hasan Şazeli hazretlerinin sözü.Sosyaliteye karşı olduğu için değil,nefsi ve dünyevi olanlardan ruhunu korumak için söylenilmiş tedbir ve tavsiye sözü.Mektepte ilim tahsilinde esas,TEKRAR TEKRAR OKUMAK olduğu gibi Tarikatı Aliyeninde esasa SOHBET imiş.Bu nedenle Evliya'nın sohbeti itaatlerin en büyüğü,ibadetlerin en faydalısıdır demiş büyükler.
Tam burada en önemli husus devreye giriyor.O da:"İtaatin yokken bile onların makbulü olsan Makbulsün. Alemin taatı sende olsa da onlar tarafından reddedilmiş olursan ,reddedilmişsin.İblisin hali örnek ki,Adem'e baş eğmediği için ebedi lanetlik oldu."Hak erlerine(Merd-i Hüda)kavuşmak bütün ibadetlerden daha da öne geçmektedir"sözünü büyüklerimiz söylediği için bizimde bu sözü ifade ile nakletmemizin mahsuru yoktur.Kim ne derse desin.Her peygamber,zamanının Hz.Adem'i gibidir.İyi köyü onun nuruyla ortaya çıkar.Her kim ona inanırsa o iyidir.İnanmayan düşmandır.Mevlana Efendimizin Babasının veya oğlunun Marifinde geçmişti:Şeyhle oturan kalabalık,namaz vakti girince şeyhi bırakıp namaza durdular.İki kişi bunu yapmayarak yönleri şeyhin yüzüne karşı idi.O gece gördülerki Namaza duran tüm kişiler kıbleye sırt çevirmişler,ancak iki kişi kıbleye dönmüş."KIBLE EVLİYANIN GÖNLÜDÜR"dense,bu söz şeriata aykırı amma hakikate uygundur.Bu şekilde çok şeyler var var amma şeriat karşı çıkacağı gibi ,şeriat binasının da yıpranmaması gerekir.Biz yaşayalım ama sözle ifade etmeyelim.Acaba böyle bir davranış münafıklık olur mu?Yoksa İdare mi?.
"Sana Haram,Bana Helal"sözünü ise hiç sarfetmeyelim.Mübarekler yaşadıkları devirlerde kim bilir hakikati ifade edememe hususunda ne kadar sıkılmışlardır.Marifet devrinin yaşandığı bu çağımızda "LEKÜM DİNİKÜM VELİYEDİN"HÜKMÜNÜ İCRA ETTİĞİNDEN Herkes düşüncesini özgürce ifade etsin hiç gam değil.Ne söylemişti METLİ SULTAN:HER DEVİRDE YERYÜZÜ İNSANLARININ 1/7 Sİ MÜSLÜMAN(EHLİ ŞERİAT),EHLİ ŞERİATIN 1/7 Sİ EHLİ TARİKAT,EHLİ TARİKATİN 1/7 Sİ EHLİ MARİFET,EHLİ MARİFETİN 1/7Sİ EHLİ HAKİKAT:Matematiğim zayıf,geriye ne kalıyor.?
Gelelim Vaktin Peygamberlerine ki bu kavramı,Peygamber varisleri yahut bir adamın varisleri şeklinde algılarsak bu vaktin sahibine ulaşan ve gönlünde olan maksada ulaşmıştır.Gerçek özgürlüğe Veli'ler vasıtasıyla ulaşmak mümkündür.Çünkü Veli,Hakk'ın mazharı olmakla onların duaları Resullerin duaları gibidir derler.
Televizyonun Mürşit olması ise,"SOHBET"fiilinin bu alet ve buna mümasil aletler vasıtasıyla icra edilerek Cenab-ı Hakkı'ın velilerinin bu vasıtalarla insanlara ulaşması olsa gerektir ki nihayeti yine Evliyanın varlığına ihtiyaç gösterir.Uzun sözü şu güzel kelam ile nihayetlendirelim:
ALEMİN BAĞI,MEYİ,ENGURU MEVCUT OLMADAN
LA-YEZALİ BADESİNDEN CANIMIZ MAHMUR İDİ.
ALEM-İ CAN BAĞDAD'INDA BİZ "ENEL HAK" DER İDİK
NÜKTE-İ MANSUR EVVELDEN DAHİ MEZKUR İDİ.
ETMEMİŞKEN AB U KİLDE NEFS-İ KÜLL MİMARLIK
TA HARABAT-I EZELDE IYŞİMİZ MA'MUR İDİ.
Hayırlı haftalar
****
RİCALÜL GAYBIN HALKLA İLİŞKİSİ çetrefilli bulmaca olsa gerek.Filmi seyredenin bilgisi ile seyretmeyen aynı olur mu?olmaz.Daha önce ifade etmiştik:"-Bilmemek büyük rahatlık".Gayb filmini seyredenlerin normal olabilmesinin zorluğunu tahmin edebiliyormusunuz?.Oğlu ile alakalı olarak -halka verdiği eziyetin son bulması için dua eden ve ertesi gün oğlunun cenaze namazını kılan -Akşehirli Hoca gibi kim davranabilir.Hassa -Söğüt beldesindeki Mehmet Ali Hoca ,yanına gelen misafirine şöyle demiş:"-Katranlık köyünden Bekir Toprak'ın kardeşinin başına gelecek hal bize bildirildi.Toprak göçüğünün altında kalarak ölecek.Çevresindeki akrabalarına çok söyledim sadaka vermeleri için,tekrar ettim anlayamadılar.Anlatmama izin olmadığı içinde açıklama yapamazdım.O kişi kum göçüğünün altında kaldı ve öldü".Bu sözü dinleyen misafir sordu:"-Hocam,sadaka verselerdi nasıl olurdu?".Dedi ki"-kendisi kumu deşerken dışarıdan bir ses gelir,mağaradan çıkar kurtulurdu"dedi.Devamla:"-Mesala ben bu çevrede birine diyorum ki"Kurban kes"çünkü bize bildiriliyor ki o şahsın kendine veya ehline ,malına bir bela gelecek.O zaman söz tutarsa malı ,canı,ehli kurtulur".Kırıkhan Bektaşlı köyünde Hoca efendinin Mehmet Emmi diye bir ahbabı varmış.Başına bir bela musallat olurki o da şu:Bektaşlı köyünde bir çoban dağda gezerken elindeki değnekle çürümüş ağaç kökü gibi gözüken bir cisme vurur.meğer bu cisim bir hazine küpünün üst kısmı imiş.Darbenin tesiri ile eğimli bir konumda olan küpün içindeki altınlar dışarı çıkar.Bir takım köylüler üşüşüp paylaşırlar.Dağda gezen bir eşkiya başı,bu hazineden alanlara adamları ile haber gönderip payını ister ve vermeyenlerin öldürülme emrini verir.Mahmet Emmi'de bunlardan biridir.Oğlundan para isterler."Ben hazineden bir şey almadım"deselerde eşkiya inanmaz ve öldürmeye karar verirler.Mehmet Ali Hoca Bektaşlıya gider.olaydan habersiz,Hacı mahmet'in evinde üç gün üst üste kurban kestirir.Son gün "Ehh"dedi.Aradan iki gün geçti.Jandarma eşkiya başını dağda vurdu.Başına toplanan adamlarıda dağıldı.Hoca Efendinin "Ehh"sözünün manası anlaşıldı.
İkaz edenler,Nasihatta bulunanlar herhalde SEÇKİNLER olsa gerek."HAMD OLSUN ALLAH'A.SELAM OLSUN O'NUN BEĞENİP SEÇTİĞİ KULLARINA(Neml 59)ayetindeki kişiler aranılması gereken hazineler."Yokluk Pazarının"tüccarları ile alışverişin ayrı bir zevki var.Haybabam öyle ifade etmişti manevi rütbeler talep edenlere:ALLAH ER ELBİSESİNİ ÜZERİMİZDEN ÇIKARTMASIN".Kendi kendine evliya olmak için karar veren Trabzonlu'nun Haçkalı Hoca ile arasında geçen hikayeyi daha önce anlatmamışsam ileride anlatırım inşaallah.Kalın sağlıcakla
***(
Manevi Tarih kayıtlarına işlensin İnşaallah)
EKREM BABACAN PAŞAYI yetiştiren Osmaniye'de yaşamış İBRAHİM BABA'nın ismini daha evvel zikretmiştik.Keza "-90 yaşıma geldiğimde Ruhumu teslim etmek istedim.Azrail izin olmadığı için almadı.120 yaşına geldiğimde emaneti almak için geldi.Vermedim"diyen zat.160 yaşında dünyayı terk eden Rical-i Gayb'dan.Haybabam uzunca anlatmıştı.İskenderun'da terzilik yaparken İbrahim Baba'yı ziyaret için huzuruna gittim ve hizmetimi sordum.Bana "-Her cuma günü ,cuma saatinden 1 saat önce geleceksin taksi ile beni camiye götürüp,cemaat dağıldıktan sonra yine taksi ile beni eve bırakacaksın"dedi.İş kolay.bu mihval hizmete başladık.Ancak mübareğin hizmetini gören İbrahim isminde Osmaniye'de terzilik yapan birisi daha vardı.Dükkanı ,İibrahim Baba'nın cuma namazını kıldığı Osmaniye'nin eski camisinin Çınarlı olan kapısının değil,Karşıkı diğer kapısının hemen dışında ve yanında.Yeri gelmişken söyleyeyim."-SELATİN CAMİLERİ NİÇİN ÜÇ KAPILI?"Cevabını bana söylemişlerdi ama hatırlarsam iletirim. Terzi İbrahim Efendi,İBRAHİM BABA'nın hizmetini görür çamaşırlarını bizatihi haftalık olarak kendi yıkar ütüler ve teslim eder.Hizmet eden terzinin gurur ve kibirini kırmak için cuma namazı çıkışında İbrahim Baba etrafa"Bu terzi varya bu terzi!hırsız.Benim çamaşırlarımı ,paramı çalıyor?".Terzi ibrahim efendi bu sözden çok mahzun ve müteessir.sonuçtaki dünyalık menfeaatı ne oldu dersen o da şöyle:.Terzi'nin dükkanında 5 tane tahta sandalye ile tahta bir masası var.500 lira etmeyen kiradaki bu dükkan için günün birinde bir adam gelir,hava parası olarak 50.000 Lira teklif eder ve Babaya hizmetin karşılığını dünyalık olarak Cenab-ı Hak 100 misli verir.Anlatmak istediğim husus ise İbrahim Baba'nın Haybabam'a ifade ettiği "-Benim Vefat haberim 3 kez gazete'de çıkacak"sözüdür.Haybabam seyahat esnasında bulunduğu bir mahalde Ulusal bir gazetenin ön sayfasının sağ alt köşesinde bir haber okur:"Osmaniyeli İbrahim Baba denen 150 küsür yaşında bir zat vefat etti".,Derhal Osmaniyeye koşar ama Baba sağ.Derki:""Salak.demedim mi üç kez çıkacak".velhasıl dediği gibi çıktı.Üçüncü vefat haberi çıktığında tevafuken ,haberin üzerinden üç gün geçtikten sonra gazeteyi okumuştum.bu nedenle cenazesine gidemedim".Bu mübarekler bire bir adam yetiştirenlerdenmiş.Ruhu şad olsun.
Ricalül Gaybın ,kendilerine dünyada hizmet edenlere kazandırdıkları dünyalık emval ile alakalı şu hikaye entresandır.90 lı yıllarda Haybabamla seyahat esnasında Erdemli ilçesine uğradık.Ziyaret ettiğimiz şahıs Erdemlili Hacı Ahmet Efendi denilen Ladikli Hacı Ahmet Efendi'ye hizmet eden bir manevi şahsiyetti.Deniz kenarında bir limon bahçesi içinde idi.Ladikli Hacı Ahmet Efendi'nin bu yeri satın almasını kendisine söylediğini ifade etmişti.15 -20 dekar olan bu bahçenin etraf sınırlarında yazlık yüksek binaların yüklesdiğini,müteahitlerin bu yer için kendilerine kat karşılığı olmak üzere 200 daire teklif ettiklerini oğlu söylemişti.O mübarekte dünyayı değişti.Ruhu şad olsun.Hoşça kalın.
******
VAKTİN KONYASINDA YAŞAMIŞ İKİ MANEVİ ZEVATTAN ARTA KALANLARDAN AKLIMDA KALAN ANEKTODLAR.YEDİLERDEN ABDÜLBAKİ EFENDİ İSİMLİ GÖZLERİ GÖRMEYEN BİR ZAT KENDİ DURUMU İÇİN ŞU İFADEYİ KULLANMIŞ:"-AMERİKADAN DÖNERKEN SOĞUK HAVAYA MARUZ KALDIM.HASTALANDIM.MANEVİ GÖREVDEN AFFIMI İSTEDİM .ŞİMDİ BEKAMI BEKLİYORUM".Türkiye Amerika arasındaki mesafenin 4 dakikada kat edildiği belirtilmişti.Acaba hangi vasıta ile?.
YİNE MAREŞAL RÜTBESİNDEKİ İSMAİL EFENDİ'DEN NAKLİ HAYBABAM YAPMIŞTI:BİR GÜN İNSANLAR KONYADAKİ SELİMİYE CAMİSİNDEN İKİNDİ NAMAZINI KILMIŞ DIŞARI ÇIKMIŞLARDI.BENDE ALLAHIMA ŞÜKRETMEK AMACIYLA CAMİYE GİRDİM DİZ ÇÖKEREK HU ZİKRİNE BAŞLADIĞIM ESNADA CAMİYE BİR GÜVERCİN GİRDİ.CAMİ İÇİNDE HAVADA BİR İKİ TUR ATTIKTAN SONRA HEMEN ÖNÜME YERE İNDİ.BANA HİTABEN"SEN ALLAHI ZİKRETTİĞİNİMİ SANIYORSUN.ŞİMDİ DİNLE ZİKİR NASIL YAPILIR."DİYE KONUŞUP ZİKRE BAŞLADIĞINDA BOĞAZININ İKİ YANINDAKİ TÜYLERİN HU ZİKRİ İLE ŞİŞİP İNDİĞİNİ SEYREDERKEN KENDİ ZİKRİMİN ZAYIFLIĞINI HİSSETTİM.CAMİDEKİ KİŞİLER GÜVERCİNİ GÖRMÜYORLARDI.GÜVERCİN ZİKİR SONUNDA BANA DÖNEREK "KORKMA KİMSE GÖRMEZ,BANA MÜSADE "DEDİ VE UÇARAK CAMİDEN ÇIKTI.KURAN'DA ANLATILAN HER ŞEY MUTLAKA YAŞANMAKTA.KUŞLARLA KONUŞAN HZ.SÜLEYMAN,BALKISIN TAHTINI GETİREN ASAF.BUNLARI RİCALÜL GAYB YAŞIYOR.ANCAK AVAM TARAFINDAN BİLİNİR VE GÖRÜNÜR HALE GELMEK BİR VASITA İLE MÜMKÜN Kİ BİZ BUNLARA "TEKNİK"DİYORUZ.
HAYIRLI CUMALAR DEMEDEN ÖNCE ŞU EKLEMEYİ DE YAPMAK İSTİYORUM.HAYBABAM 7,8 YAŞLARINDA ÇOCUKKEN ,BABA EVİNDE SOHBET YAPAN YAŞLI ZATLARDAN DUYMUŞTU."ZAMAN GELECEK,PENCEREDEN BAKTIĞIN ZAMAN AMERİKAYI GÖRECEKSİN.BİZ GÖREMEYECEĞİZ AMA BU ÇOCUK GÖRECEK.YİNE ZAMAN GELECEK İNSAN KOLUNA TAKTIĞI BİR ALETLE GEÇMİŞ ATALARININ SESLERİNİ DİNLEYECEK VE ONLARLA KONUŞACAK. v.s...""BU SÖZÜ DUYDUĞUMDA EVİN ÜST KATINDAKİ PENCEREYİ AÇIP AMERİKA NASIL GÖRÜNÜYDR DİYE BAKARDIM.ANCAK GÖRDÜĞÜM İĞDE VE ELMA AĞAÇLARININ DALLARI.NASIL GÖZÜKECEK DİYE MERAK EDERDİM"DEMİŞTİ.BUGÜN BİLİYORUZKİ BİLGİSAYARLARIN SAĞ ÜST KÖŞESİNDEKİ WİNDOWS DENİLEN NOKTANIN ANLAMININ "PENCERE"OLDUĞUNU.AMA 1930 LU YILLARDA PENCERE SÖZÜ TABİ Kİ EVİN PENCERESİ OLARAK ANLAŞILACAKTI.
HAYIRLI CUMALAR
****
TEKRAR MERHABA ..RİCALUL GAYBIN İDARE BÖLÜMÜ İLE İLGİLENENLERDEN YAŞANMIŞ BİR VAKIAYI MANEVİ KAYITLARINIZ İÇİN AKTARMAYI BİR VESİLE İLE UYGUN BULDUM.BELKİ BU ÇOK ÖZELDİ AMA BİLİNSİN İSTEDİM.
VEFATININ 22.YILINDA MERHUM TURGUT ÖZAL İLE ALAKALI OLARAK VEFATINDAN BİR KAÇ AY ÖNCE MUHTEMELEN OCAK YAHUT ŞUBAT AYINDA ÇANKAYA KÖŞKÜNE BİR MEKTUP GÖNDERMİŞTİM.İÇERİĞİ TAMAMIYLA HAYBABAMA AİTTİ.RAHMETLİNİN ÖLÜMÜ İLE ALAKALIYDI.PEÇETE KAĞIDINA KARALAMASINI ALEL ACELE YAPTIĞIM BU MEKTUBU MUHAFAZA EDEMEMİŞİM.MEKTUBU RESMİ KİMLİĞİM VE İMZAM TAHTINDA ÇANKAYA KÖŞKÜNE GÖNDERDİM.O SIRADA REFAH PARTİSİNDE YÖNETİCİLİK YAPMAKTAYDIM.SİYASETLE İLGİLENMEM İSE AYRI BİR DAVA İDİ.SONRA BİTİRDİK.BİR AY SONRA EFENDİMİN ŞÖYLE SÖYLEDİĞİNİ DUYDUM:"-MEKTUP ELİNE GEÇTİ OKUDU.ARAŞTIRTTI.SENİN REFAH PARTİSİ İSKENDERUN İLÇE ÖRGÜTÜNDE OLDUĞUN BELİRLENİNCE MEKTUP İÇERİĞİNİ KAALE ALMADI".MALUM,TURGUT ÖZAL HAZRETLERİNİN CUMHURBAŞKANI OLMASINI HAZMEDEMEYEN ÇEVRENİN İÇİNDE O ZAMANKİ ERBAKAN HOCA DA VARDI.MÜBAREĞE NELER SÖYLEMEDİLER Kİ."ÇANKAYANIN ŞİŞMANI"v.s gibi.İDARECİLER UYGUN LİSANLA RİCALULLAH TARAFINDAN İKAZ EDİLİRLER AMA GÖRENE!köre ne?
****
HAYATA TEKAMÜLLÜ BAŞLAMAK
BUGÜN 20 NİSAN .EFENDİMİZİN DOĞUM GÜNÜ.DOLAYISIYLA EFENDİMİZİ GERÇEK SEVEN AŞIKLARIN DOĞUM GÜNÜ.KUTLU OLSUN.
HAYBABAM DERDİ Kİ:"-SENDEN BİR GÜN ÖNCE DOĞMUŞ OLAN DÜNYA MEŞAKKATİNE SENDEN ÖNCE ÇEKTİĞİ İÇİN SAYGI GÖSTERMELİSİN".EYVALLAH.İNSANLARIN FARKLI OLGUNLUKTA HAYATA BAŞLAMALARI MESELESİ ZAMAN ZAMAN SORGULANIR..YANİ TEKAMÜLLÜ OLARAK HAYATA BAŞLAMA VE KISA ZAMANDA MESAFE ALMA.ÇAĞIMIZ İNSANININ SEYRÜ SÜLUKU ÇOK HIZLI.TEKNİĞİN ULAŞTIĞI NOKTA GÜNLÜK HAYATI KOLAYLAŞTIRDIĞINDAN KALBİ VE RUHU BESLEYECEK KAYNAKLARA YÖNELSE İŞ BİTECEK.
HASSA-SÖĞÜTLÜ MEHMET ALİ HOCA YANINA GELEN YANINA GELEN ZİYARETÇİYE SORAR:"-YANINDA MÜNEBBİHAT KİTABI VARMI?.(Münebbehat İbni Hacerel Askalaninin kitabıdır)ZİYARETÇİ VAR HOCAM DER.HACA EFENDİ:"-KAÇ AYDIR BUNU OKUYORSUN?"DİYE SORAR ZİYARETÇİ:"ALTI AY"DER.DERKİ:"-ESKİ DEVİRDE BUNA MANA VEREBİLMEK İÇİN ON ALTI YIL OKUMAK LAZIMDI.BU KADAR KISA ZAMANDA ÖĞRENMENİZİN NEDENİ MEVLA HOCANIZA NASİP ETTİ.ÇÜNKÜ ÜMMETİN BUNA İHTİYACI ÇOK VARDI.ESKİDEN ANTAKYAYA AT İLE GİDİLİRDİ.ŞİMDİ ARABA İLE GİDİLİYOR"DEMİŞTİR.TEKAMÜLÜ CENAB-I HAKK ÇABUKLAŞTIRDI.
MESNEVİİ ŞERİFİN SON CİLDİNDEKİ ÜÇ ŞEHZADE HİKAYESİNDE ÜÇÜNCÜ ŞEHZADENİN HİKAYESİNİ HAZRETİ PİR TAMAMLAMAMIŞTIR.BU NEDENLE EHLİ İRFAN ARASINDA MESNEVİNİN 7 NCİ CİLDİNDEN BAHSEDİLİR.ANCAK HAY BABAM YEDİNCİ CİLD DİĞER ALTI CİLDİN İÇİNDE MEVCUTTUR DEMİŞTİ.ÜÇÜNCÜ ŞAHZEDE DÜNYA VE AHİRET MÜLKÜNE VARİS OLAN KİŞİYDİ.NASIL ULAŞTIĞI HUSUSU SÜKUT KALDI.BU NEDENLE GÜNÜMÜZ İNSANINI TAHLİL ETTİĞİMİZDE HALK NASIL 4 KISIMSA Kİ (BİRİNCİ KISIM GECE GÜNDÜZ HAK RIZASI İÇİN SIKINTI ÇEKER VE BU ZAHMETİN SONUCUNDA RAHMET BAHŞEDİLİR. İKİNCİ KISIM GECE GÜNDÜZ ZAHMET ÇEKER ANCAK OKUDUĞU KURAN KENDİSİNE YÜZÜNÜ GÖSTERMEZ VE LANET EDER ,NAMAZI ZEVKSİZDİR,BU MİHVALDE ÇORAK TOPRAĞA TOHUM SERPMİŞÇESİNE ELİ BOŞ GİDER.ÜÇÜNCÜ KISIMSA ZAHMETSİZ,İBADETSİZ,İSTEKSİZ AMA DAİMİ ŞAHİTLİK İÇİNDEDİR TIPKI PEYGAMBERLİĞİN AMELSİZ VE İSTEKSİZ VÜCUDA GELMESİ GİBİ.DÖRDÜNCÜ KISIMSA ESASEN MAYASIZ,RUHLARI HAKK'LA BAĞLANTISIZ,AMELSİZ,KENDİLERİNİ TEMBELLİĞE BIRAKMIŞ ,CAHİLLİKLE İBADETTEN YÜZ ÇEVİRMİŞ AMA DÜNYAYA KARŞI ÇOK İSTEKLİ OLANLAR)CENABI ZÜL CELAL CENABI PEYGAMBER MUHABBETİNİN MÜHRÜNÜ KALBİNE BASMIŞ OLANLARA HIZLA BİR ANDA YÜZ YILLIK YOLU ALDIRIYOR.ZAHMETSİZ RAHMET AŞK TA İMİŞ.
BİRAZDA LATİFE OLSUN.
HAYBABALARIM MÜTHİŞ SİGARA İÇER.METLİ SULTAN GÜNDE 4 PAKET İÇERMİŞ.DÜNYADA OLAN SULTANIM 90 'A YAKLAŞMIŞ İKİ PAKET DAVİDOFF ONE İÇİYOR.BU NEDENLE BÜYÜKLERİN SİGARASINA KARIŞMIYORUM.SİGARAYA KARŞI OLAN VE EVİNE GELEN SİGARALI MİSAFİRİNE BURDA DURMA DİYEN ZAHİT HOCA İSİMLİ ŞAHIS BABASININ MEZARINA YASİN OKURKEN MEHMET ALİ HOCAM DEMİŞKİ"-Zahit Hoca babasının hece taşına yasin okuyor.Halbuki biz babası ile sohbet ediyoruz.kendi boş mezara okuduğundan haberi yok.Bunu bilmekten aciz evindeki misafiri sigara içtiği için kovmanın cezasını düşünüyor!"Sağlıcakla kalın
***
MEVLEVİ ZİKRİ AKABİNDE "DÖRT İHLAS BİR FATİHA"DİYE ORTAM SONA ERERKEN İNSANLAR SORAR :"-nİÇİN 3 İHLAS BİR FATİHA DEĞİLDE DÖRT İHLAS BİR FATİHA DİYORSUNUZ?"SORUSUNDAN 4 RAKAMININ GEÇTİĞİ İRFAN LİTERATÜRÜNDEN ÖRNEKLER VERİLMEYE BAŞLANIR.4 BÜYÜK MELEK,DÖRT MEVSİM,ANASIRI ERBAA(DÖRT UNSUR),DÖRT HAFTA ,DÖRT HALİFE,DÖRT MEZHEP V.S GİBİ İZAHLAR DEVAM EDER GİDER.ASKERİ YAPILANMADA 4 GURUP MEVCUT OLUP KARACI-HAVACI-DENİZCİ-JANDARMA GİBİ.EHLULLAH İÇİNDEDE BU TÜR YAPILANMALAR MEVCUTMUŞ.İDARE BÖLÜMÜ-İRŞAT BÖLÜMÜ GİBİ.İŞTE BU ERENLERDEN İDARE BÖLÜMÜ İLE İLGİLENENLERDEN ZAMAN ZAMAN MANEVİ KAYITLARA İŞLENMESİ DİLEĞİYLE YAŞANMIŞ HADİSELERİ İZNİNİZLE BLOĞUNUZ İÇİN GÖNDERİYORUM.BU, ASLA KENDİMİ ANLATMAK OLMAYIP,NAKLEDEN BİLİNSİN ZİNCİR BELLİ OLSUN DİYEDİR.
SİYASETLE HİÇ İLGİLENMEM.YARATILIŞ YAPIMADA UYGUN DEĞİL.SİYASİ BİRİ İLE CADDEDE YÜRÜMEYE BAŞLASAM ÜÇ DAKİKA SONRA TOPLULUĞUN EN ARKASINDA KALIRIM.MESLEK HAYATIMIN İLK ON YILINDAN SONRA PARTİ BİNASININ NERESİ OLDUĞUNU DAHİ BİLMEDİĞİM REFAH PARTİSİ İÇİN,RİZE GÜNEYSU'LU ,İTİKADINA VE İMANINA SON DERECE İNANDIĞIM SAMİMİ İNSAN RAHMETLİ MEHMET ALİ KAPLANDER AMCA,PARTİ YÖNETİMİNE GİRMEM İÇİN TEKLİF GETİRDİ.HAYBABAM'A SORDUM VERDİĞİ CEVAP ŞU İDİ:"GİR.İNSAN SİYASETİ GÖRMEZSE BİR YANI EKSİK KALIR".GİRDİK.ÇALIŞMAYA BAŞLADIK.BİR MÜDDET SONRA BİZİ İLÇE BAŞKANLIĞINA İTELEDİLER.İBARET AŞKI İLE ÇALIŞIYORUZ.SADAKALARIMIZ,ZEKATLARIMIZ PARTİYE.AİLE,ÇOL-ÇOCUK İKİNCİ PLANDA.MAHALLİ SEÇİMLERE HIZ HAZIRLANIYORUZ.İSKENDERUN-BELEN-DÖRTYOL-ERZİN BÖLGESİNDEN OLUŞAN SEÇİM BÖLGESİNİN 235.000 SEÇMENİ BİLGİSAYARA GEÇİRİLMİŞ,MAHALLİ RADYO VE MAHALLİ TV KURULMUŞ.İÇ DÜNYASINI VE İÇ ALEMİNİ BİLMEDİĞİMİZ AMA KENDİSİ VE EŞİ ABDESTLİ NAMAZLI OLARAK TELAKKİ ETTİĞİMİZ BİR ARKADAŞIMIZIDA MAHALLİ SEÇİMDE ADAY GÖSTERİP,ADAYIMIZA PARA HARCATMADIĞMIZLA İFTİHAR EDEREK GEÇİRDİĞİMİZ SEÇİM SONUCUNDA BİR ÖNCEKİ SEÇİMDE ALDIĞIMIZ OYU %200 ARTIRARAK ÜÇÜNCÜ PARTİ KONUMUNA YÜKSELDİK.YIL 1994.SEÇİMİN AKABİNDE HEMEN 1995 GENEL SEÇİMLERİNE HAZIRLANIYORUZ.SAMİMİ BİR GURUBUMUZ MEVCUT.SEÇİMLERE BİR YIL VAR.HAYBABAM YAKLAŞAN SEÇİMLER İÇİN ŞU İFADEYİ KULLANDI:"TEK BAŞINA İKTİDAR YOK.KOALİSYON DEVRİ.ERBEKAN BİRİNCİ PARTİ OLACAK VE BAŞBAKAN OLACAK".ÜFF.NE BÜYÜK MÜJDE.BİZ BU MÜJDELERİ,ÜÇ İHLAS BİR FATİHA İLE BAŞLAYIP,KUREYŞ SURESİ İLE BİTİRDİĞİMİZ HAFTALIK YÖNETİM TOPLANTILARINDA DİLE GETİREREK MANEVİYATIMIZI YÜKSELTMEK AMACIYLA İFADE ETMEKTEN GERİ DURMADIK.SEÇİM ÖNCESİ GENEL MERKEZ BİZİ FESHETTİ.TEKRAR KONGRE TEKRAR SEÇİM TEKRAR KAZANDIK YİNE FESHETTİ .SİYASET SAHNESİ BİZİM İÇİN KAPANMIŞTI VE İZZETLE ÇEKİLDİK.
SEÇİM SONUÇLARI AÇIKLANDIĞINDA ERBEKAN BİRİNCİ PARTİ OLARAK ÇIKTI AMA BAŞBAKANLIĞI VERMEDİLER.DÜŞÜNÜYORDUM.MÜBAREK ,ERBEKAN İÇİN BAŞBAKAN OLACAK DEMİŞTİ AMA OLAMADI.GEÇİRDİĞİM BU TEREDDÜT BİR YIL SONRA SONA KOALİSYONUN DEĞİŞİP ERBAKAN'IN BAŞBAKAN OLMASI İLE SON BULDU.SONRASI MI?SONRASINDA TIPKI TÜM PARTİLERİN BAŞLARINA GELECEĞİ GİBİ ,YAĞCILAR,DÜNYALIK PEŞİNDE OLANLAR İŞBAŞINA GEÇTİ,BİZLER GİBİ ZOR ZAMANIN ÇİLESİNİ ÇEKEN YÖNETİCİLER,MAVİ MARMARADA ŞEHİT OLAN PARTİ GENÇLERİNDEN CENGİZ AKYÜZLER İKTİDAR OLAN PARTİNİN HİÇBİR İMKANINDAN YARARLANAMAYARAK İNŞAAT KARTONPİYER İŞLERİNE GERİ DÖNDÜLER.
NİÇİN BUNLARI ANLATMA İHTİYACINI DUYDUM.
BAROLAR BAŞKANI METİN FEYZİOĞLU,DÜN KONFERANS İÇİN İSKENDERUN'DA İDİ.TİCARET ODASININ SALONUNDA KONUŞMA YAPTI.BAŞLANGIÇTAKİ SEMPATİK TAVIRLARI İÇİNDE GÜNCEL OLUMSUZLUKLARI DİLE GETİRDİ.LAFI UZATTI."SİYASETE GİRECEKMİSİNİZ ?"SORUSUNA EVET AMA ZAMANI VAR DİYE CEVAP VERDİ.ANLATTIKLARINDAN ŞÜPHESİZ KENDİNCE HAKLI İDİ.ANCAK,BUGÜNKÜ SİYASET YAPISIYLA DEVLET YÖNETİMİNE ERDEMİ İNŞA ETMEK ASLA MÜMKÜN DEĞİL."MERKEZE İNSANIN OTURTULDUĞU"OLGUSUNDAN BAHSEDEBİLMEK İÇİN İNSANIN NE OLDUĞUNU BİLMEK GEREK.İNSANI BİLEBİLMEK İÇİN ONU YARATANINI TANIMAK LAZIM.MAKİNAYI İCAT EDENİ BİR KENARA İTEREK DIŞTAN BAKIP MAKİNAYI TAMİR EDECEĞİNİ İDDİA ETMEK SAFLIĞI.ZOR ZAMANDA ,YOKLUK VE FUKARALIK DEVRİNDE SAMİMİYET DAHA İLERİ.AMA DÜNYALIK VE İKTİDAR ÖZÜ ÇÖZEN BİR ÇÖZELTİ.IŞIĞI BAŞKA YERDE ARAMAK GEREK.
KUSURA BAKMA.NERDEN GİRDİK NERDE DURDUK.DEVAMINDA KISMET OLURSA İDARE BÖLÜMÜYLE ALAKALANAN RİCALİ GAYBIN HİKAYELERİNE DEVAM EDECEĞİM.
***
RİCALÜL GAYBIN ÖLÜMSÜZ HAYATI.
SULTAN VELED EFENDİMİZE GÖRE RUH İKİ ÇEŞİTMİŞ.BİRİNCİSİ HAYVANİ RUH,İKİNCİSİ SULTANİ RUH.HAYVANİ RUH CESEDİ İDARE EDER ÖLÜMLE BİRLİKTE YOK OLUR .SULTANİ RUH(VAHYİ RUH)İSE ENBİYADA,EVLİYADA VE MÜMİNDE BULUNUR.KALICIDIR.HAKK İLE KAİM OLUR.EVLİYA,ENBİYANIN VEKİLİ OLDUĞU İÇİN BİZİ DAVET ETMEK ÜZERE BİZİM TARAFIMIZA GELMİŞTİR.YARDIMCININ YAKINI EFENDİNİN YAKINIDIR,ÇÜNKÜ YARDIMCI DA EFENDİSİ GİBİ KABUL GÖRÜR.EVLİYADAN BİRİNİ İNKAR EDEN CÜMLESİNİ İNKAR ETMİŞ OLUR.HAL BÖYLE İKEN İNSANLAR "EVLİYA"(YARDIMCI)KAVRAMINI İNKAR ETMEKLE YANLIŞ YOLA GİRMİŞTİR.İNKAR NEDEN OLUR.HASTALIKTAN.MADDİ HASTALIK OLDUĞU GİBİ MANEVİ HASTALIKTA VARDIR.SAFRASI ÇOK OLANA ŞEKER ACI GELİR.HALBUKİ ŞEKERİN VASFI TATLILIKTIR.BİR KİMSE ŞEKERİN ACILIĞINDAN BAHSEDERSE BU ONUN SAFRA HASTASI OLDUĞUNU GÖSTERİR.ŞEKERE ACI DİYEN KİŞİYE İNSANLAR GÜLER.VE "EŞEKTEN BETER"DER.CENAB-I HAKK'DA KUR'AN'DA ENBİYADAN HABERDAR OLMAYANLARA "EDAL"-"HAYVAN VE HAYVANDAN AŞAĞI"BUYURMUYOR MU?SULTANİ RUHA SAHİP OLANLAR HAKK İLE KAİM OLDUKLARINDAN CESEDİ(ELBİSEYİ)DEĞİŞTİREREK TEKRAR DÜNYA HAYATININ ÇİLESİNE TALİP OLMALARININ HİKMETİ NE OLAKİ?"ONLAR DİRİDİR SİZ BİLMEZSİNİZ"SÖZÜNÜ YARATICI SÖYLEMİŞSE HADİSEYE REENKARNE,İKİNCİ HAYAT,YENİDEN DOĞUŞ DEMENİN NE MAHSURU OLSUN Kİ.ÖNEMLİ OLAN ÖLÜMSÜZLÜĞE ULAŞMAK.ZENGİNİN MALI ZÜĞÜRDÜN ÇENESİNİ YORARMIŞ.
**
HAÇKALI HOCA'YI ANLATACAĞIMI İFADE ETMİŞTİM.NAKLEDEN HATAY-DÖRTYOLDA ÖMER ÖZEL İSİMLİ MİMAR ARKADAŞIMIZ.YIL 1975 YER TRABZON ATA BARK GÜLBAHAR HATUN(YAVUZ SULTAN SELİMİN ANNESİ) CAMİ AVLUSU.TRABZON LİSESİNDE FİZİK ÖĞRETMENLİĞİ YAPAN ÖMER BEYİ,KÜÇÜK KIZI İLE CAMİNİN SON CEMAAT YERİNDE VAKİT NAMAZINI KILAR.NAMAZ ESNASINDA KÜÇÜK KIZ BABASININ ETRAFINDA DOLANIR ,BABASINI TAKLİDEN RÜKU VE SECDE YAPAR.BU MANZARAYI GÖREN İKİ İHTİYAR BEKLEŞİR VE NAMAZ AKABİNDE SORARLAR:"-HA UŞAĞIM SEN NE YAPAYSUN?".ÖMER BEY ÖĞRETMEN OLDUĞUNU İFADE EDİNCE AYNI İHTİYAR"HA SEN HEM ÖĞRETMENLİK YAPAYSUN HEM DE NAMAZ KILAYSUN"DER.BİRAZ SOHBETTEN SONRA ADAM PAZAR GÜNÜ SAAT 10 DA İLLA AYNI YERE GELMESİNİ ISRAREN SÖYLER.ÖMER BEY SEBEBİNİ SORAR AMA İHTİYAR ISRARLIDIR:"-GELMELUSUN UŞAĞIM"DER.BİZİMKİ PEKİ DEMEK ZORUNDA KALIR.PAZAR GÜNÜ BULUŞURLAR VE AMCA ANLATMAYA BAŞLAR:"-VARLIĞIM YERİNDE.KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLİM.HACCIMI YAPTIM ,NAMAZLARIMI GEÇİRMEM.TÜM İBADETLERİMİ YERİNE GETİRMEME RAĞMEN "EVLİYA "OLAMIYORDUM.EVLİYA MELEKLERLE KONUŞURMUŞ.KABEDE NAMAZ KILARMIŞ.BU BANA DERT OLDU.KENDİ KENDİME MANEVİ BİR EĞİTİM PROĞRAMI YAPTIM.GÜNDE 5000 DEFA TEVHİD,ALLAH,ELHAMDÜLİLLAH,SÜPHANALLAH.....BAŞLADIM UYGULAMAYA EPEY BİR ZAMAN GEÇTİ.EVİMDE SABAH NAMAZI AKABİNDE TESPİH ÇEKERKEN BİRDENBİRE İÇERİ BİR ADAM GİRDİ.ADAMI GÖRÜNCE KENDİMDEN GEÇTİM.BANA GELİNCEYE KADAR ÜÇ TANE KAPI VARDI NASIL GİRMİŞTİ.O SIRADA HANIM UYANMIŞTI.BENİM YERE UZANMIŞ HALİMİ GÖRÜNCE ÇOCUKLARI ÇAĞIRDI.BEN KONUŞMALARI DUYUYURDUM AMA KENDİM KONUŞAMIYORDUM.KALP SEKTESİ GEÇİRİYOR ,DOKTOR ÇAĞIRIN DEDİLER.O VAKİT GÖZÜMÜN ÖNÜNE HAÇKALI HACO GELDİ.BİR GÜN UZUN SOKAKTA YÜRÜRKEN KARŞIMDAN GELMİŞTİ.KUCAĞINDA BİR KAÇ EKMEK VARDI.KARŞI KARŞIYA GELİNCE EKMEĞİN BİRİNİ BANA UZATIP"-AL ŞU EKMEĞİ YE DOMİZ"DEMİŞTİ.BEN YARIM BİR SESLE "BANA HAÇKALI HOCAYI ÇAĞIRIN"DEDİM.AZ SONRA HOCA GELDİ.ODADA BULUNAN BENİM GÖRDÜĞÜM ,FAKAT KARIMIN VE ÇOCUKLARIMIN GÖRMEDİĞİ ADAMLA KONUŞMAYA BAŞLADI.SONRA ADAM KAYBOLDU.BEN KENDİME GELDİM.EV HALKI RAHATLAMIŞTI.HAÇKALI HOCA BANA"HA UŞAĞIM SEN DESTURSUZ BAĞA GİRMİŞSUN"DEDİ.İHTİYAR AMCAYA "BANA BU OLAYI NİÇİN ANLATTINIZ?"DİYE SORDUM.AMCA BANA"BENİM DÜŞTÜĞÜM HATAYA DÜŞMEYESİN,ÖLÇÜLÜ İBADET YAPASIN,MANA EHLİ İNSANLARA SORASIN İSTEDİM"TEŞEKKÜR ETTİM,BANA DUA ETTİ.AYRILDIK.BİR DAHADA GÖRMEDİM.
MANA EHLİNİN VAZİFESİ İKAZ,İŞARET,UYARI.İNSANIN SELAMETİ.KİME?İSTEKLİSİNE.
**
GAYB ERENLERİNE DEVAM....HADİSİ ŞERİFLERDE ZİKREDİLEN VE GEÇMİŞ BAZI PEYGAMBERLERİN MEŞREBİ ÜZERİNE OLAN ÜMMETİ MUHAMMEDİN ABDULLARINI MERAK EDERİM.İSA MEŞREBLİ-MUSA MEŞREBLİ.İBRAHİM MEŞREBLİ ABDALLAR.MEŞREB FARKLILIĞI ,MADENLERİN FARKLILIĞI GİBİ BİR ŞEY OLSA GEREK.ANCAK,BU FARKLILIK BİR ZENGİNLİK.ASLA ÜSTÜNLÜK DEĞİL.SULTAN VELED EFENDİMİZİN BUYURDUĞU GİBİ MENZİLE GİDENLERİN ESAS NİTELİĞİ "LA NÜFERRİKU"(Bakara 285) OLUP ,BU VASIF MENZİLE VARMAMIŞ YOLCULARA GENELLENEMEZ.ONLARIN VASFI"VE REFEA BA'DUKUM FEV'KA BA'DIN DERECATİN"(En'am 165)DİR.
CİZRE SEYDALARINDAN ,cizreli Muhammet Said El-cezeri(seyda diye bilinir)hikayesini anlatan saffet Efendi,Seyda'nın oğlu ,DEDESİ SEYDA HAZRETLERİ İLE LADİKLİ HACI AHMET EFENDİNİN DİYALOĞU CÜMLESİNDEN AKTARDIĞI BİR ANEKTODU MANEVİ TARİH KAYITLARINIZA MONTE İÇİN UYGUN GÖRDÜM.KONYADAKİ BİR TAKIM DERVİŞAN,CİZRELİ SEYDAYI ZİYARETE NİYET EDERLER.BİR HABER DUYARLAR.SEYDA VEFAT ETMİŞ.1950 YILLAR OLSA GEREK.HABERİN DOĞRULUĞUNU TEYİT İMKANI YOK.SADECE O DEVİRDE TELGRAF VAR.TELEFON YOK.DAHA SONRAKİ ZAMANLARDA TELEFON TESİSİ İMKANI MEVCUT OLDUĞUNDA"21"NOLU TELEFON SEYDANIN CİZREDEKİ DERGAHINA BAĞLANIR.KONYADAKİ DERVİŞAN TEREDDÜTTE KALIR.NİYETİMİZ ZİYARET MAKSATLI İDİ.TAZİYEYE GİDELİM Mİ?GİTMEYELİM Mİ?.DERLER Kİ BU HUSUSU YAKINIMIZDAKİ LADİKLİ HACI AHMET AĞA'DAN SORALIM.KALKARLAR LADİK'E GİDERLER.EFENDİNİN EVİNE DAHA YAKLAŞIRKEN EFENDİ ÖNLERİNE ÇIKAR VE ONLARA HİTABEN: "NE VEFATI.BİRAZ ÖNCE SEYDA MUHAMMET SAİD KABEDE ÖNÜMDE NAMAZ KILIYORDU.NAMAZ BİTİNCE O CİZREYE DÖNDÜ.BEN DE KONYA YA.ZİYARETİNE GİDİN"LADİKLİ HACI AHMET AĞA,FÖTR ŞAPKAYLA GEZEN VE TÜRKİYEDE İLK EVLİYALIĞINI AŞİKARE İFADE EDEN ZAT OLUP SON ASIR MANEVİ MİMARLARIMIZDAN.RUHU ŞAD OLSUN.
YİNE ZAHİT KOTKU HAZRETLERİ YAHUT SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN EFENDİ HAZRETLERİ CİZREYE ŞEYH MUHAMMET SAİT CEZERİ HAZRETLERİNİ(SEYDA)ZİYARETE NİYETLE 15-20 DERVİŞİ İLE YOLA ÇIKARLAR.1950 Lİ YILLARIN KASIM AYI OLSA GEREK.DERVİŞAN İŞ GÜÇÜ SAHİBİ TÜCCAR YAHUT MEMUR.O ZAMANKİ YOL GÜZERGAHI DİYARBAKIR-MARDİN-BİSMİL-ERUH CİZRE ŞEKLİNDEKİ ESKİ YOL.SINIRDAKİ YOL ŞU ANDA MEVCUT DEĞİL.DİYARBAKIRDAN ÖTESİ HAM TOPRAK OLUP KARAYOLLARININ ÇALIŞMASI DAHİ YOK.ÇAMUR DERYASI.ZİYARETÇİLER MARDİN'E YAKLAŞIRKEN YOLDA İKİ KİŞİ EL KALDIRIRLAR.SÜLEYMAN EFENDİ VEYA KOTKU HAZRETLERİ ŞÖFÖRE HİTABEN:"YAKIN KÖYLÜ OLABİLİRLER.DURUP ALALIM"DER.OTOBÜS DURUR.YOLDAKİ İKİ İNSANDAN BİRİSİ EFENDİYE HİTABEN ŞÖYLE SÖYLER:"BİZ YOLCU DEĞİLİZ.SEYDA EFENDİNİN SELAMI VAR.ZİYARETLERİNİ KABUL ETTİM.GERİ DÖNSÜNLER".ÇARESİZ GERİ DÖNERLER VE DİYARBAKIR'DA GECELERLER.BAZI DERVİŞAN GERİ DÖNMEYE İTİRAZ EDER:"BU KADAR YOL GELDİK.BARİ ZİYARETİMİZİ TAMAMLAYIP YÜZÜNÜ GÖRSEYDİK.EFENDİ DERKİ:"SABIRLI OLUN,BUNDA MUTLAKA BİR HİKMET VAR".ERTESİ SABAH UYANDIKLARINDA DİYARBAKIRA VE TÜM DOĞUYA MÜTHİŞ BİR KAR YAĞIŞININ OLDUĞUNU,HER TARAFIN BEMBEYAZ HALE GELDİĞİNİ GÖRÜRLER.EĞER DEVAM ETSELERDİ HAM TOPRAK YOLDA BU KARA TUTULMALARI HALİNDE MUTLAKA OTOBÜSÜN YOLDA ÇAMURA ÇÖKECEĞİNİ ANLADILAR.HADİSEYİ ANLATAN SAFFET EFENDİ SON SÖZ OLARAK ŞUNLARIDA İFADE ETTİ.YAĞAN KAR,BİR İHTİMAL 4 AY,BİR İHTİMAL 6 AY HİÇ YERDEN KALKMADI.ŞAYET ZİYARETÇİLER CİZREYE ULAŞMIŞ OLSALARDI GERİ DÖNÜŞ YOLU KAPALI OLDUĞU İÇİN MECBUREN İKAMET EDECEKLER,YOLCULARIN İÇİNDE BULUNAN MEMURLAR MEMURİYETTEN OLACAKLAR,TÜCCARLARIN İŞLERİ KARIŞACAKTI. YOLDA EL KALDIRAN O İKİ KİŞİ İSE MUHTEMELEN SEYDA HAZRETLERİNİN CİNNİLERDEN OLAN MÜRİTLERİ OLABİLİR.ZİRA MARDİN-CİZRE ARASI 169 KM OLUP ZİYARETÇİLERİN MARDİNDEKİ VARLIĞINI ORAYA İLETECEK İLETİŞİM ARAÇLARIDA YOKTU.CENAB-I HAK HEPSİNE SELAMET VERSİN
*****
HAYIRLI SABAHLARRUHU GELİŞTİREN SOHBETTİR DERLER BÜYÜKLER.KUR'AN VE HADİSLER MEVCUTKEN MERDİ HÜDA SOHBETİ NİCE OLA DİYE ÇOKLARININ AKLINA GELİR.ZATEN MEDRESENİN İÇİNDEN ÇIKAMADIĞI SARMALDA BU.ANLAYABİLECEĞİMİZ ŞEKİLDE ZAMANIN ANLAYIŞINA GÖRE İFADE ETMEK İÇİN MERDİ HÜDA MEVCUT OLMUŞ,TIPKI,ANNE EKMEK YER,EKMEK SÜTE ÇEVRİLİR VE ÇOCUĞA GIDA OLUR.SÜTTEN EVVEL YEMEK VERİRSE ÇOCUK ÖLÜR.ÇOCUK EKMEKTEKİ GIDAYI ANNESİNİN SÜTÜNDEN ÇEKER.AĞIRLIK OLMASIN DİYE BİR ANLAMDA EKMEK TORTUDAN AYRILMIŞ VE TEMİZLENMİŞ ŞEKİLDE,SÜZGEÇTEN GEÇEREK ÇOCUĞA VERİLİR.SÖZ ,DERYADA GEMİ HİZMETİNİ GÖREREK RUHU HAK TARAFINA YÖNLENDİRİRMİŞ.RUH,KUVVETİ HİKMETTEN ALIR,RÜTBESİ DE HİKMETTEN ARTARMIŞ.HÜLASA MERDİ HÜDA ,ÇAVUŞ,YOL GÖSTERİCİ GİBİ İNSANLARI İDARE EDERMİŞ.
EKREM BABACAN PAŞANIN TEKAMÜLÜNÜ DEVAM ETTİRDİĞİ 163 YAŞINDA OSMANİYEDE VEFAT EDEN İBRAHİM BABA,PALU'LU İMİŞ.BİZATİNİ DUYAN ELAZIĞLI TABUR İMAMI DİYE BİLİNEN MUSA KAZIM HAZRETLERİNİN HALİFELERİNDEN BİRİSİNİN OĞLU OSMANİYE DÜZİÇİNDE BULUNAN KÜRT BAHRİ İSİMLİ ZAT AKTARMIŞTI.İBRAHİM BABA,KENDİ HAYATI İLE ALAKALI OLARAK :"BU BENİM İKİNCİ HAYATIM.İLK HAYATIMDA KENDİ ADIMA OLAN İBRAHİM GÜL CAMİSİNİ YAPTIRMIŞTIM".GOOGLE SORDUM.İBRAHİM GÜL CAMİSİ NERDE DİYE AĞRI'DA ÇIKTI.İNŞA EDİLDİĞİ TARİHİ BİLMİYORUM.BUNLARI BANA ANLATAN KÜRT BAHRİ EFENDİ İSE DAHA ÖNCEKİ YAŞANTIMDAN İKİ KESİT HATIRLIYORUM DEMİŞTİ.BİRİNCİSİ RUMELİ TARAFINDA KÜÇÜK BİR ÇOCUKTUM.SIRTIMA AZIK ÇIKINI BAĞLI VAZİYETTE YOLA ÇIKTIĞIMDA ATLI BİR ARABA BANA ÇARPARAK DÜNYAYI DEĞİŞTİM.İKİNCİ HAYATIMDA HATIRLADIĞIM KESİT İSE BİR SARAYDA DOĞDUĞUM.
NİÇİN BUNLARI AKTARDIM.BELKİ OKUYACAK ÇOK İNSAN FARKLI DÜŞÜNECEK.OLSUN.TRAKYALI ÖĞRETMENİN TALEBESİNE DEDİĞİ GİBİ"ÜJLÜK BİLDİN BEJ VERDİM.YOK ZİYANI"
MERDİ HÜDA'YA DEVAM EDECEĞİM.KALIN SAĞLICAKLAİskenderun Mevlana Vakfı Başkanı Av Şemsettin Keser
nisan 2015
****
NASİHAT-I MEVLANA
Ey oğul,
Ana-Baba'ya hürmet ALLAH (c.c)'dandır.
Bir aklı eksiğe Bacı,
Hasetçi'ye Kardeş
Düşmanına Oğlun demişler.
Söyle bana;
Dayı-Amca
Keder ve dertten yana bunlardan ne görmedin ki?
Sen kendine ait olan kişiyi ara ve Hakk'a yönel.
Böyle yapmakla beraber onlara kötü nazarla bakma
ALLAH (C.C)onları akraba yapmış.
Herşey Allah(c.c)'dan dır.
Bu nasihatı melami meşrep Metin Bişçer hocamız "sayfa 79"diye anlatırdı.
GELELİM AKRABALIK HADİSESİNE.MİRASIN (DÜNYALIĞIN) GİRDİĞİ BU İLİŞKİ ZATEN KURBİYETİ YIKIYOR.ACABA KURBİYET(YAKINLIK)NE OLA Kİ?BUNUN HAKİKATİNDEKİ TARİFİNİ YAPSALAR.HANİ İKİ DEFA DOĞMAK LAZIMMIŞ DERLER YA.BİRİNCİSİ ANADAN DOĞMAK,İKİNCİSİ BABA MESABESİNDEKİ MÜRŞİTTEN DOĞMAK.HANİ BİR MEMLEKETTE MEZAR TAŞI ÜZERİNE, VEFAT EDEN ŞAHSIN YAŞI YAZILIRMIŞ.BU HUSUSTAKİ KRİTERDE BİR TARİKATİ ALİYEYE İNTİSAP TARİHİ ESAS ALINIRMIŞ.ADAM FİZİKEN 80 YAŞINDA VEFAT ETMİŞSE TARİKATE GİRDİĞİ TARİH(ÖRNEĞİN 10 YIL EVVELSE) MEZAR TAŞINA 10 YAŞINDA DİYE YAZILIRMIŞ.
HER NE KADAR ŞERİATTE HAK ÖNCELİĞİ SIRALANIRKEN ANA-ANA-ANA SONRA BABA DENMİŞSE HAKİKATTE BU SIRALAMANIN BABA-BABA-BABA SONRA ANA OLDUĞUNU SAHİBİ ZAMANIM İFADE ETMİŞTİ.Sağlıkta Kalın
**
MERD-İ HÜDA'YA DEVAM.TASAVVUFUN TEMİZ HAVASINA,SİYASETİN KÖTÜ KOKUSUNU KARIŞTIRMAK İSTEMEM.LAKİN BÜYÜKLERİN SÖZLERİNİ AKTARMAKTA BİR VAZİFE."-KİME ?"DERSENİZ HİSSE ALACAKLARA.YAHUT NASİBİ OLAN TEMİZ GÖNÜLLÜLERE.HAYBABAM (BU TABİRİ SİZDEN DUYDUM VE DE SEVEREK KULLANIYORUM)2007 YILINDA İFADE BUYURMUŞTU:"NERDEN BULDUN YASASINI ÇIKRACAKLAR".BU İFADEYİ İLK DUYDUĞUMDA MEVCUT İKTİDARIN BU ŞEKİLDE BİR YASA ÇIKARTIP ,GEÇMİŞLE ALAKALI SORGULAMA YAPACAĞI AKLIMA GELMİŞTİ.ŞİMDİKİ DÜŞÜNCEM İSE NİMETLE İMTİHAN EDİLENLERİN BU YASAYA MUHATAP OLACAKLARIDIR.
EBUZER GIFARİ HAZRETLERİNİN BİLİRSİNİZ.DÜNYALIĞA İTİBAR ETMEYEN VE DÜNYALIK EDİNENLERİ ELEŞTİREN ÖZEL BİR ŞAHSİYET.MUAVİYEYİ VE ŞAM VALİLİĞİNDEKİ SALTANATINI ELEŞTİRDİĞİ İÇİN HZ.OSMAN'A ŞİKAYET EDİLMESİ ÜZERİNE MEDİNE'YE GERİ ÇAĞRILIR VE YAKIN BİR KÖYDE MECBURİ İKAMETE TABİ TUTULUR.EŞİ,HİZMETÇİSİ VE İKİ DEVESİ MEVCUT OLUP CİVARDA KİMSE YOKTUR.VEFAT ETTİĞİNDE CENAZEYİ KALDIRACAK KİMSE BULUNAMAZ.VEFATINDAN ÖNCE KİMSESİZLİK VE KEFEN YOKLUĞUNU KARISI DİLE GETİRİNCE MÜBAREK MERAK ETMEMESİNİ,BİR TOPLULUĞUN GELEREK CENAZEYİ KALDIRACAĞINI ANCAK DEVLET HİZMETİNDE GÖREV ALMAMIŞ KİŞİNİN CENAZE NAMAZINI KILDIRMASINI SÖYLEYEREK VEFAT EDER.CENAZE ORTADA BEKLERKEN IRAK TARAFINDAN BİR GURUP SAHABE GELİR.BAŞLARINDA İBNİ MESUT (R.A)VARDIR.CENAZE GASLEDİLİR,TEKFİN EDİLİR ,SIRA NAMAZA GELİNCE ,EBUZER GIFARİNİN EŞİ BU EŞSİZ SAHABENİN VASİYETİNİ DİLE GETİRİR.O TOPLULUK İÇİNDE DEVLETTE GÖREV ALMAYARAK KAMU PARASI BOĞAZINDAN GEÇMEYEN TEK KİŞİ VARDIR.O DA İBNİ MES'UT(r.a)TUR.NAMAZI O KILDIRIR.
EBUZER GIFARİ HAZRETLERİ DÜNYAYA MEYL ETMEDİĞİ GİBİ,HAKİKATİ HER ORTAMDA İFADE ETMEKTEN GERİ DURMAMIŞTIR.HER ZAMAN "KRAL ÇIPLAK"DEMİŞTİR.HİMMETİ ÜZERİMİZE OLA.
***
HIZIR A.S İLE GÖRÜŞMEK Kibar-ı Evliyaullah'tan Dörtyolda medfun Fırıncı Mehmet Ağa(Her yıl Dörtyol'daki muhacirlere yaptırdığı yünden örülmüş içlik elbiseyi hediye olarak takdim ederken) ,Hz.Hızır ile görüşmek hususunda Ladikli Hacı Ahmet Efendi'den istekte bulunur."Peki,söyleyeyim"der aradan zaman geçer.Fırıncı Mehmet Efendi,tekrar sonraki karşılaşmalarında sitemli şekilde bu isteğinin yerine gelmediğini söylemesi üzerine sorayım der.Sonra anlatmaya başlar:"Gelmiş,ama sen kovmuşsun!"diyerek hadiseyi aktarır.Olay şudur:1940 lı yıllarda ekmeğin Karne ile dağıtıldığı bir zamanda Muhacirlerden olan Fırıncı Mehmet Ağa,muhtaç olanlara ekmek dağıtırmış.Evliyalığı buradan kazandığı söylenir.Akşama yakın bir zaman fırını kapatak iken karu-kuru birisi gelir ve ekmek ister.Fırında ekmek kalmamıştır.Ancak,yanık bir ekmeği rafın üst kısmına koymuştur.Müşteriye bu ekmeği uzatır ve "-Al,para istemez"der.Adam diklenir:"-Bana ,yanmamış ekmek ver!".Fırıncı Mehmet Ağa kızar:"-Be adam hem parasız veriyoruz.hem ekmek beğenmiyorsun?Ekmek yok"diye kızgınlık gösterir.Adam gider.Meğer gelen adam Hızır A.S imiş.
Hz.Hızır neyi temsil ediyor ki ,Hz.Musa A.S onunla tanışmak ve sohbet etmek istedi.ve işlerine akıl erdiremediği için birliktelikleri son buldu.Kur'an kıyamete kadar her devir yaşanmakta ve Kelimullah'ın ihtiyaç duyduğu şey(MERD-İ HÜDA İLE SOHBET) halen mevcut.Sistem bu şekilde konulmuş.
****
MERDİ HÜDA'DA DEĞİŞİM ÖRNEKLERİÇocukluğumun geçtiği köyde köy mescidinde namaz kılan ihtiyarlar vardı.Bunlardan biri ,"Kadir Emmi" veya "Şıh kadir"denilen bir şahsiyet gayet mülayim yürür,çocuklara rastladığında mutlaka çocukların ellerine ,gül yağı dediğimiz koku sürerek selavat okurdu yahut bizimde söylememiz için sesli söylerdi.Bu zatla alakalı Mimar Ömer Özel kardeşimiz şu anekdotu yazmıştı:Kadir Emmi ile dayısının oğlu Ocaklı köyünden Arap Ali isimli şahıslar gençliklerinde vurucu-kırıcı takımından imiş.Kadir emminin gözleri mavi olduğu için "Göğ Kadir"diye bilinirmiş.Görenler ,belaya bulaşmamak çin yol değiştirirmiş.Kadir Emmi,tasavvuf yoluna girmiş ve eski kötü halleri terk etmiş.Bu halini yadsıyan arkadaşları onu yoldan gelirken görürler ve" Bizim Kadir,ŞIH olmuş,bir deneyelim "derler.Yanlarına yaklaşınca ileri geri laf atmaya ,hakarete varan sözler söylemeye başlarlar.Kadir emmi,bu sözleri sanki hiç duymamış gibi yoluna devam ederken şu sözleri onlara cevap olarak söyler:"Sizin aradığınız Kadir öldü"
***
MERD-İ HÜDA İÇİN KANUN ÇIKARMI?Geçmişte şahsa özel kanunların çıkartıldığı gibi.Hatırlamam ama,Gazeteci Yalman'ı vuran Hüseyin Üzmez'i hapisten çıkartmakla alakalı yaşı ileri olanlar "Hüseyin Üzmez Affı"ile alakalı kanun çıkartıldığını ifade ederler.Peki zahirde iş böyle iken, Batın'da bunun karşılığı olur mu?Olur imiş.Sahib-i zamanım anlatmıştı.Vaktin Konya'sında aktarlık yapan Evliyaullahtan bir merd-i Hüda var imiş.bitkilerden yaptığı ilaçlarla geçimini temin edermiş.Zaten tıbbın temeli enbiya ve eğvliyaya dayanır.Mesnevi-i Şerifte bahsedildiği gibi,her bitki Hz.Süleyman'a kendi diliyle,hangi hastalığa şifa olduğunu ifade eder,bu şekilde biriken bilgi,eski tıp ilminin temelini oluştururmuş.
Gelelim Konyalı zevat'a.Polis mübarek'in dükkanında bir miktar uyuşturucu yakalamış ve doğruca ağır cezaya.Mübarek,bu maddenin ilaç amaçlı kullanıldığını ve hastalarına verdiğini belirten bir savunma yaparak el konulan maddenin kendisine iadesini,hastası isterse temin edemeyeceğini belirtir.Mahkeme heyeti,duruşmayı uzunca bir güne ertelerken,bu aşamada zaptedilen emvali iade edemeyeceklerini,bu maddeyi bulundurmanın suç olduğunu ,keyfiyetin tutanaklara geçtiğini belirterek talebi ret eder.uzunca olan ikinci duruşmanın henüz günü gelmeden Millet Meclisinde çıkartılan bir kanunla ,çok cüz'i miktarda bulundurulması halinde bu maddenin varlığı suç olmaktan çıkartılır.İkinci duruşmada,suç olmaktan çıkan bu eylemden dolayı beraat ederken mübarek tekrar malın iadesini heyetten talep ederse de talebi kabul görmez.
MERD-İ HÜDA,ALEMDE HAKKI TEMSİL EDER.CENAB-I HAK,İSTERSE BİR KULU İÇİN BİR KANUN ÇIKARTIR.
*******
HATIRLARIM.5-6 YIL SÜREN BİR BALIK TUTMA HASTALIĞIM MEVCUTTU.BİLİYORSUNUZ AVCILIK BİR TUTKUDUR.KUMAR GİBİ,UYUŞTURUCU GİBİ V.S V.S.VAKTİ GELDİĞİ ZAMAN İRADE ZAYIFLAR ,O TUTKU VÜCUTTA HÜKÜM SÜRMEYE BAŞLAR.ANCAK,AVCILIĞIN İNSANIN MANEVİYATINI KÖRELTTİĞİNİ HAYBABAM KENDİSİYLE TANIŞMAMIZ AKABİNDE SÖYLEMİŞTİ.SADECE BİR SOHBETTE SÖZ OLARAK SARFETMİŞTİ.YASAK MAHİYETİNDE BİR İFADEDE BULUNMADI.BU SÖZÜN ÜZERİNDEN 6 AY GEÇTİKTEN SONRA BİRDEN BİRE ALTI AYDAN BERİ BALIK AVINA GİTMEDİĞİM HATIRIMA GELDİ.UNUTTURULMUŞUM.HATIRLADIĞIMDA DA İÇİMDE O İSTEĞİN KALMADIĞINI GÖRDÜM VE BIRAKIŞ O BIRAKIŞ.TÜM KÖTÜLÜKLERİN BAŞI DÜNYA SEVGİSİ DERLER YA DÜNYAYA AİT SEVGİYİ BASİTLEŞTİREN VE ZAYIFLATARAK ÖLDÜREN DE MERD-İ HÜDA İŞİ İMİŞ.
*****
HAYIRLI KANDİLLERSEBEBLER ALEMİ İÇİN ÇALIŞMAK VE GAYRET GEREKLİDİR.ÇÜNKÜ CENABI PEYGAMBER BÖYLE ÖRNEK GÖSTERMİŞTİR.SEBEBSİZLİK İSE BİR HAKİKAT.AMA ASLA TEMBELLİK OLMAMALI.BUNA İLİŞKİN İKİ HİKAYE AKTARACAĞIM.
BİRİNCİ HİKAYE RAHMETLİ PROF TURGUT TEBERDAR.TANIMAM.ASLEN KIRIM BAHÇESARAYLI.BİR DOSTUM ANLATMIŞTI.1970 Lİ YILLARDA TRABZONDA İKEN BU HOCAYI EVİNDE MAİLE ZİYARET EDELİM DEDİK.BENİM EŞİM ÖĞRETMEN.BİRAZDA KENDİNİ BEĞENMİŞ.EVİN KAPISINI ÇALDIK KAPIYI ,HOCANIN TESETTÜRLÜ OLAN EŞİ AÇTI.BİZİM HANIM KARŞISINDA BİR SOSYETE BEKLEDİĞİ İÇİN "GALİBA EVİN HİZMETLİSİ"DİYE DÜŞÜNDÜ.SALONA OTURDUĞUMUZDA EVDE BULUNAN YAŞLI KADIN(TURGUT BEYİN ANNESİ EMİNE HANIM)EŞİME SORDU:"-NE İŞ YAPARSINIZ?EŞİM ŞİŞİNEREK "ÖĞRETMENİM"DEDİ.YAŞLI EMİNE HANIM CEVABEN "BEN 1918 YILINDA DARÜLFÜNUN'U BİTİRMİŞTİM"DEYİNCE BİZİMKİNİN HAVASI İNDİ.TEYZE ANLATMAYA BAŞLAMIŞTI FAKİRLİK YILLARINI.İSTANBUL FATİHTE OTURURKEN ,EVİN İHTİYAÇLARI İÇİN PAZARA ÇIKMIŞ AMA CÜZDANDA KURUŞ YOK.TURGUT BEY ÖĞRENCİ.TANIDIK BİR ESNAFA RASTLARDA BORCA BİR ŞEY ALABİLİRMİYİM DİYE BAKINIRKEN YANINDA BİR İHTİYAR "ÜÇ GÜNDÜR BİR ŞEY YEMEDİM.BANA YARDIM EDİN"DİYE AĞLAYARAK EL AÇAR.EMİNE HANIM YOKLUKTAN AĞLARKEN ACABA CÜZDANIMIN BİR KÖŞESİNDE KÜÇÜKTE OLSA BİR KURUŞ VARMI DİYE CÜZDANINI AÇTIĞINDA CÜZDANIN TOMAR DERECESİNDE PARA İLE DOLU OLDUĞUNU GÖRÜR,EMİNE HANIM AĞLAR,DİNLEYEN DOSTUM AĞLAR.
İKİNCİ HİKAYE EREĞLİLİ BİR TÜCCARA AİT.İFLAS ETMİŞ.DİZANTERİ HASTALIĞINA YAKALANMIŞ.BORÇ HARÇ TEMİN ETTİĞİ BİR ARAÇLIK HAVUÇ YÜKÜNÜ ADANA PAZARINA GETİRİR.PAZARDA SATAR AMA MAL BEDELİ,ARAÇ KİRASI ÇIKMAZ BİLE.CUMA GÜNÜ İMİŞ.HER SIKINTIDA OLANIN YAPTIĞI GİBİ CAMİYE GİDER.HOCA VAAZDA BAŞLAR DÖKTÜRMEYE:"SİZ BİR LİRA VERİRSENİZ ALLAH SİZE ON LİRA VERİR".BORÇ DÜŞÜNCESİ VE HASTALIK SIKINTISI İÇİNDE DER Kİ:ŞU CEBİMDEKİ PARAYI VEREYİM BAKAYIM.NASIL 10 KATI OLARAK BANA GELECEK?BU DUYGU İLE PARAYI VERİR.BEKLER.GELEN GİDEN YOK.ÇARESİZ AÇ BİR ŞEKİLDE TEKRAR EREĞLİYE DOĞRU YOLA ÇIKAR.YOLDA ABDEST BOZMAK ÜZERE ISSIZ BİR DERE KENARINA İNER.İHTİYACINI GİDERİRKEN DİZANTERİ NEDENİYLE KANAMASI VARDIR.İHTİYAÇ GİDERME UZUN SÜRER.ÇÖMELDİĞİ YERDE ELİNDE ÇUBUK YERİ EŞELERKEN ÇUBUK KUMLARIN İÇİNDE BİR İPİ DIŞARI ÇIKARTIR.İPİ ÇEKTİĞİNDE BUNUN BİR PARA KESESİNİN İPİ OLDUĞU ANLAŞILIR VE TABİKİ KESENİN İÇİN MADENİ PARA DOLUDUR.HOCANIN LAFI AKLINA GELİR.VE İÇİNDEN SÖYLENİR:"VERİR VERİR AMA,NE DURUMDAN SONRA VERİR"
SAĞLICAKLA KALIN
******
ALLAH (C.C)'IN GÖRÜNMEYEN ORDULARI YAHUT ZATINA TAHSİS ETTİKLERİ.
Zümer Suresinde 29 ncu ayette iki kişiden bahsedilir.Birincisi birbirleri ile çekişen çoklu ortaklara ait bir köle ile sadece bir adama bağlı bir köle.bu iki köle bir mi?Birincisi nefsin namütenahi arzularına tabi sahibi çok köle ile sadece Allah c.c 'a tabi bir köle.İşte Merd-i Hüda,sadece Allah'ın Zat'ı na tahsisli bir köle.dünyayı arzulayanlar ise çok ortalı bir köle .hangi birinin isteğini yerine getirecek ki.hiç birini memnun edemeyecek ve hayat suyu telef olacak.
Dünyayı değişen Merd-i Hüda'nın fiziki boyutlara dönüp sıkıntılı zamanlarda Mü'minlere fiziken yardım ettikleri hadiseleri bizatihi yaşayanlar anlatmışlardır.En yakını ve canlısı Kıbrıs harekatı.Bursa'da mecburi ikamete tabi tutulan HARRANİ BABA'nın ikamet masraflarını Musa TOPBAŞ efendimizin çektiği bilinen bir gerçek.Evin temizlik işlerine memur bayan'a hazret "şu odanın kapısını açma der.".Kadıncağız tenbihatı unutur.temizlik için oda kapısını açtığında odanın kan içinde olduğunu görür.hazret Kıbrıs hadisesine katıldığını ,kafir katlettiğini söyler daha sonra fiziken gözüken bu izler görünmez olur.
Yine çocukluğumda tanıdığım Gaziantepli Abdi Süphan Baba denilen zatın,Kıbrıs harekatı sırasında sabah namazı eve geldiğini,üzerindeki elbiseyi çıkarttığında içlik olarak kullandığı uzun beyaz iç giyiminde kan lekeleri olduğunu görenlere,Kıbrıs savaşına katıldığını söylediğini büyüklerden duymuştum.
Hassa Bademli köyünden İdris Şıhlar aktardığı notta Söğütlü Mehmet Ali hocamla Hasanfakı denilen yerde 1974 yılında BERABER BULUNDUKLARI BİR SIRADA Hoca efendi "Türkler Kıbrısın yarısını aldı"dedi."gidin Urfa'ya bakın Balıklı Göldeki balıkların hepsinin sırtları yanıktır"deyince merakımdan gittim gördüm. gerçekten balıkların sırtları yanık şeklinde kararmıştı.Tüm bu sözler kim için.Tabiat(kesafet)aleminden kurtulmak isteyen bizler için.Diğerleri zaten inanmazlar ki.Sema'da AY'ın ikiye bölündüğünü görenler inandımı ?inanmadı.Varsın inanmasınlar.Her fırka kendi yolunu ve imamlarını takip edecek.
ALLAH YERİN VE SEMAVATIN NURU.Nedir bu nur?Fiziki boyut olarak izah edilirse ışık.Manevi boyut olarak izah edilirse FEYİZ.Aracımızda yakıt bittiği vakit tekrar dolduruyoruz veya akü'nün ömrü bittiğinde yeniliyoruz da vücut makinası için acıktığımızda gıda alıyoruz da Kalp ve Ruh dünyamızın enerji ihtiyacını ve ikmalini niçin düşünmüyoruz.?(ALLAHÜ NURUSSEMAVATI VEL ARD.)
********
HAYBABAMDAN İKİ ANEKTOD DİNLEMİŞTİM.İRFAN DÜNYAMIZIN PARLAK YILDIZLARINDAN SAMİ EFENDİ HAZRETLERİ İLE ALAKALI.
![]() |
| Mahmut Sami Ramazanoğlu hz |
BİRİNCİSİ:SAMİ EFENDİ HAZRETLERİNİN TRENLE SEYAHAT ESNASINDA ADANA'YA UĞRAYACAĞINI ÖĞRENEN İSKENDERUNDAKİ SEVENLERİ ,ZİYARET AMAÇLI GİDERLER.ADANA TREN GARINDA,SEYAHAT YAPTIĞI TRENİN İÇİNDE ZİYARET EDERLER.ZAMAN ÇABUK GEÇER.HAREKET SAATİ GELİR.ZİYARETÇİLER KISA SÜREYE DOYAMAZLAR,TELAŞLANIRLAR.SAMİ EFENDİ HAZRETLERİ "TELAŞ ETMEYİN .BİZİM İSTEDİĞİMİZ VAKİTTE HAREKET EDER"DER.SOHBET DEVAM EDERKEN HAREKAT MEMURU HAREKET DÜDÜĞÜNÜ ÇALSADA, YEŞİL IŞIK DEĞİLDE ARIZA İŞARETİ OLAN KIRMIZI IŞIK YANMAKTADIR.GÖREVLİLER TELAŞ İÇİNDEDİR.MAKİNİST ARIZA YOK DESEDE HAREKAT MEMURU ISRARLA KIRMIZI IŞIĞIN VARLIĞINI İŞARET ETMEKTEDİR.BU MİHVAL ÜZERİNE 45 DAKİKA GEÇER.kOMPARTIMANDAKİ SOHBET SONA ERER.HAZRET ZİYARETÇİLERE MÜSADE VERİR VE YEŞİL IŞIKLA BİRLİKTE TREN HAREKET EDER.
DİĞERİDE,SAMİ EFENDİ HAZRETLERİNE SÖYLEMİŞLER.EFENDİM ZİYARETİNİZE HER TÜRLÜ İNSAN GELİYOR.MANEN NASİPLENMEK AMACIYLA GELENLER OLDUĞU GİBİ MADDİ OLARAK MENFEATLANMAK İSTEYENLERİNDE VARLIĞINDAN SÖZ EDİNCE EFENDİ HAZRETLERİ BULUNDUKLARI YERİN YANINDAN GEÇMEKTE OLAN TREN KATARLARINI İŞARET EDEREK LOKOMOTİFE BAĞLI OLAN TREN VAGONLARININ KİMİNİN DOLU KİMİNİN BOŞ OLDUĞUNU GÖSTEREREK "BOŞ OLANDA DOLU OLANDA LOKOMOTİFE BAĞLI OLDUKLARI İÇİN GİDİLECEK YERE ULAŞACAKLAR"BUYURUR.
MÜHİM OLAN BİR LOKOMOTİFE BAĞLI OLMAKTIR.YÜKÜ LOKOMOTİF ÇEKER.YETERKİ VAGON RAYDAN ÇIKMASIN
********
EN SON İZMİRDE YAŞAYAN VE ORADA VEFAT EDEN "FAKİR"LAKAPLI MUSTAFA EFENDİ İSİMLİ ZATTAN BAHSETMİŞTİ HASAN HÜDA HAZRETLERİ.FAKİR MUSTAFA CENAB-I HAKK'IN CELAL SIFATININ GALİP OLDUĞU BİR ZAT.TÜM EVLİYAULLAH AKDENİZ'E İNMEK İSTERMİŞ .SAMANDAĞINDAN BAŞLAYIP TARSUSU İÇİNE ALAN AY ŞEKLİNDEKİ BU BÖLGE EVLİYAULLAH İÇİN CAZİP GELİRMİŞ.CENNETTEN BİR KÖŞE OLSA GEREK.ZATEN HAYBABAMDA İSKENDERUN İÇİN "İNSANI ÇABUK YETİŞTİRİR"ŞEKLİNDE BİR KELAM ETMİŞTİ.FAKİR MUSTAFA ,HAKİKİ OLARAK YAŞAMAYAN KİMSELERİN İNANCINI YIKACAK HALLERİ VARMIŞ.İMANLARI SAĞLAMLAŞTIRIRMIŞ.HALENDE MERAKIMI MUCİPTİR:GÖREVLİ BİR MERD-İ HÜDA'DA MEVCUT ŞERİATA ZAHİREN AYKIRI GÖRÜNEN HALLER.HAZRETİ HIZIRIN YAPTIKLARI GİBİ.BU NOKTADA TEKER PATİNAJA BAŞLIYOR.BU NEDENLE KİŞİLERDE KUSUR GÖZÜKEN ŞEYLERE GÖZÜ KAPAYIP, KİŞİNİN KENDİSİNE BAKMASI EN İYİ ŞEY OLSA GEREK.MALUM AZALARIN MUHAFAZASI ŞERİATIN EMRİ.GÖZ NEYE BAKACAK.KULAK NEYİ DUYACAK.EL-AYAK-TÜM VÜCUT VE KALP.ŞERİATI CENNET İSTEYEN TÜCCARLAR YAŞASIN.
"VE BİLESİN ÜSTÜNE AŞKI GİYDİRDİĞİM BU YÜREĞE BEN SÖZ VERDİM.
HİÇBİR HARFİ ,SENSİZ BİR CÜMLEYE KURBAN ETMEDİM" Hz.ŞEMS
mayıs 2015
Mevlana Vakfı Başkanı Av.Şemsettin Keser

*






Hiç yorum yok:
Yorum Gönder