9 Aralık 2021 Perşembe

ERENLERİN TORUNU OLMAK(1)

 Aşık Fatma Ahıska'nın torununun dilinden)

Anlatmaya nereden başlasam bilmiyorum.Çünkü bu satırlar insana onur,şeref ve mutluluk veren satırlar olacak.İnsanlar dünyaya gelirken Anne,Baba ve Çilelerini seçemeden yeryüzüne gelirler.Tekrar gelme şansım olsaydıyine kendi ailemi seçerdim.Doğduğumuz evler kader çizgimizi belirler.

Benim mucizevi hikayem annemin karnına düşmemle başlamış.Herkesin hamile kalamaz dediği annem, bana anneannemin anneme bir lokum yedirmesiyle gerçekleşmiş.Doktorlar bile inanamamış.Daha sonra ani bir dünyaya gelme kararımla 7 aylık 1 kg olarak dünyaya gelmişim.Dünyaya geldiğim gün annemin doktoru izinli olmasına rağmen o gün hastahanede imiş.Eğer doktorumuz hastahanede olmasa idi ikimizde hayatta olmayabilirmişiz.Daha doğmadan bu kadar olağandışı şeyler yaşamak belki de hayata bir sıfır önde başlamanın işareti imiş.Aslında kendimi bildim bileli hep Aşık Anne'nin zikirleri içinde ve Metli Dede'den şerbetli olduğum bilgisiyle büyüdüm.Kendimi bilmeye başlayınca iliklerime kadar bunun ne demek olduğunu anlayarak yaşadım hayatımı.Daha 8 yaşında iken katıldığım Şeb-i arus anma törenlerinde ağlamaktan baygınlık geçirerek hastahanelik olmamla kalbinde çok büyük bir Mevlana aşkı olduğunu anladım.O yaşta bunu tam olarak idrak edemesem de.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder