28 Nisan 2021 Çarşamba

MAHŞERDE İNSANI BEKLEYEN HAYVAN SURETLERİ

Mutasavvıfların yazdıklarına göre nefsi hareket eden kişilerin hangi davranışlarında hangi sıfatları galip ise mahşerde o sıfatı temsil eden hayvanın suretiyle kalacakları gerçeğini alenen ilan etmişlerdirBuna göre kinin, kibrin, düşmanlığın ve sair sıfatların kendine mahsus suretleri vardır.İnsan hayvani sıfatlardan arındıkça Hazret-i İnsan'a doğru yükselecektir.Yoksa sureti insan da olsa sireti hayvan olarak gider.17 nci asırda yaşayan Akkirmanlı Nakşi hazretleri(Ö:1655)DİVANINDA KASİDE ŞEKLİNDE "MAHŞERNAME" söyleminde kendi nefsini gören kimselerin dünyadaki sıfatlarının mahşerde alacağı hayvan şekilleri ile şunları belirtmiştir: Mâlum-u ihsânınız cânım erenlerim, Nuh’un gemisinde her hayvandan bir çift varmış. Her insanda da bütün hayvanların ahlâkı mevcuttur. İnsanlar vücut gemilerinde o bed ahlâkları taşıyıp duruyorlar; temizlenmeyince nefis firavunlaşıyor işte! Her insan, kendi nefsine kendi Mûsâ’sıyla kendi firavununa şu teklifi yapmalıdır: Git Firavun’a! Muhakkak ki o azgınlaştı! De ki: Arınıp saflaşmaya ne dersin? [Nâzi’ât:18-19 Meâli] Görenler saymışlar erenlerim; insan bu dünyaya yetmiş iki ahlâk-ı rezîle-i hayvâniye yâni kötü ahlakla geliyor, kandan-nutfeden taşıdığımız bir malzeme de bu! Hiç öyle şey olur mu demeyin! Hayvan huyundan iz yoksa insanda, neden kendi cinsini köpek gibi ısırmaktadır. Sûrette insandır, sîrette maymun değilse neden bu kadar şehvete tâbi olmaktadır söyler misiniz? Anlayalım artık; bütün bu hayvanlarla, tabîat hapishânesinde mahbûs ve esir kalmışız işte! Gerçekten nefsi arındıran kurtulmuştur. Onu gömüp gizleyerek (bilinçsizce – dürtüleriyle tabiatına uyarak) yaşayan kaybetmiştir. [Şems:9-10 Meâli] Beşer kabuğundaki her can, huyu kendisine benzer bir hayvanın ifadesidir ve insan olan âhiri görür, hayvan kalan ahırı… Mâdem söz bu noktaya geldi Halvetî Şeyhi Akkirmanlı Nakşî Hazretleri’nin (v. 1655) dîvanında kasîde şeklinde yazdığı MAHŞER-NÂME’sinde anlattığı sûreti insan, sîreti hayvan olan ve sırf kendi nefsini gören kişilerin hallerinden de bahsetmekte yarar vardır. Akkirmânî Hazretleri insan bu hayatta kin, şehvet, buğz, cimrilik, kıskançlık ve kibir gibi sıfatlardan hangisiyle bilinir olursa mahşerde içi dışuna çıktığında o sıfatın sûretine bürüneceğini şöyle anlatır: Açılcak kabr-i ten, kaldıra dil baş ü cân Göre ki mahşer olmuş hayret içinde insân Her ne sıfatla bunda mevsûf olursun âhir Ol şekli cân bürünür eyle sözüm gel iz´ân Nakş-ı hicâbı dilden pâk eyledinse ger sen Dîdâr-ı Hazret-i Hak, çeşminde ola seyrân Fi’lin eyâ Hazretin uydu ise kavline Ola enîsin dilâ anda Habîbü’r-Rahmân Nefsin ile geceler eyle cihâd-ı ekber Ola o gün destgîr lütf u keremle Sübhân Nûş eyle her ne gelse zehr ise de bal bil Hudâ’dan Vire şerâb-ı kevser mahşerde Şâh-ı Merdân Zikr-i Hudâ’yı dilden koma ölünce sen kim Ola sana hem-nişîn anda o gün ‘âşıkan Sakın harâma el sunma hınzır olur derûnun Hased iyi değildir şeklin olur soğulcan HARAMA EL UZATMAK:DOMUZ HASED: SOLUCAN İki yüzlü olanlar maymun olur yüzleri Bulunmaz rahmet anlar oda yanar o her an İKİ YÜZLÜLÜK: MAYMUN Dünyâyı terk etmeyen kelbe döner ey dedem Halkı eden rencîde ola peleng ü arslan DÜNYA SEVGİSİ: KÖPEK MAHLUKATA ZARAR: ARSLAN KAPLAN Yiyüp yedirmeyenler eylediği cem’-i mâl Onlar olur karınca yâhud olur tonuzlan MAL TOPLAYAN: B*K BÖCEĞİ KARINCA: CİMRİ Halkı sokan diliylen yılan çıyan olur bil Ayı olur kend’özün büyük gören müselmân KİBİR: AYI LAF SOKMA: YILAN Yiyüp içüp yatanlar tonbay olur şöyle bil Katır olur ki sakın kizbi iden ferâvân TEMBEL: MANDA YALANCI: KATIR Zînet içün câmeler giyse eğer bir kişi Tavûs olur şekli kim ide tamuda cevlân TAVÛS: SÜS DÜŞKÜNÜ Kaplumbağa olurmuş baksa bir er gayriye Filler olup lûtîler ola cehennem vatan HOVARDALIK: KAPLUMBAĞA LÛTİLİK: FİL Mü’min isen mü’mine tutma sakın girü kin Deve olup yürürsün mahşer içinde sekrân KİN: DEVE Ol sorudup gezenler zenbûr olur ekseri Hırsı olan kişiler kurda döner ya sırtlan KURUNTU: EŞEK ARISI HIRS: KURT SIRTLAN Hakk’ı ferâmûş idüp oynayuban gülenler Şekli döner hırreye dâim ider ol efgân GERÇEĞİ UNUTUP OYUNA DALANLAR: KEDİ Ol kim ider zagallık keçi olur bilmiş ol İşin olursa hîle tilki olur bî-gümân HUYSUZLUK: KEÇİ HÎLE: TİLKİ Gâlib olan şehveti bir hâr olur yularsız Ol kim ider bahîllik zinhâr olur o şeytân ŞEHVET: EŞEK CİMRİ: ŞEYTÂN Eyleyüben mesâvî âdem etin yiyenler Kartal hem mâr olur o günden ‘ıyân KÖTÜLÜK: KARTAL GIYBET: YILAN ‘İlm okıyup ‘amelsiz gitsen eğer şöyle kim Meyvesiz ağaç gibi durma cehennemde yan Halka nasîhat verüp kendi sözün tutmayan Üstü kalıplı çörek koz gibi için yalan Hırsız olup geceler evler açıp dâm delen Sansar olur sûreti ölse eğer ol hemân HIRSIZLIK: SANSAR Olsa münâfık kişi keklik olur kıl hazer Kim tarîki inkâr iden olur gürûh-ı küfrân MÜNÂFIK: KEKLİK Tevbe vü telkîn alıp sonra ferâgat iden Yüzü dönüp ardına ola bir ulu nişân Hâli dahi olmadan ma’nâ uğurlayanlar Gelincik ola geze eyleme gergîz gümân HALSİZ KÂL İDEN: GELİNCİK Ma’rifetim var deyu kuru lakırdı çalan Alaca karga olur yâhud öter saksağân UCÛB: KARGA UKELA:SAKSAĞAN Sâzını sâzendeler ırlasalar çalsalar Kanadın urur öter horûs olur ey civân İŞRET DÜŞKÜNÜ: HOROZ Fâidesiz endîşeden pire olur bit olur Çakal olurmuş sakın evveli için uluyan ENDİŞELİ: PİRE DÜNE AĞLAYAN: ÇAKAL İki cihân fahrinin nesline kim buğz ider Anun ile haşrolur kim almaya mahal divan Yerin göğün ilmini dünyâ içün okursan Bir elif öğrenmedin maksadın otluk saman Böyle giyinip kuşanma aldar seni inanma Beg paşa dedikleri bir kuruca ad u sân Mağrûr olup mâlına mansıb alanlar bu gün Devlete batdım sanır bir kuruca âd u sân Menzil uzak sen yayan zâd u zahîren de yok Kaddini lâm eylemiş hırs ile bâr-ı girân Bu sözlerim derd-mend sanma sakın söz değil Mevt irişüp göresin her ne kim itdim beyân Çün kim irer mahşere her ne ki vâr râfizî Har oluben bilineler Kavm-i Yehûd bî-lisân Ger olursa şeyh mürâî baykuş olur şöyle bil Ana uyan sôfîler kuzgun olur ol hemân RİYÂKÂR ŞEYH: BAYKUŞ DERVİŞLERİ: KUZGUN Ger sana bu sözler kâr itmediyse kardaş Taş u demirden özün, durman hemân oda yan Ger bu sıfatlar dilâ ister isen gitmesin Tevhîd ile rûz u şeb göz yaşını et revân Fehm idegör sözlerim mahşer içredir bular Sanma sakın zâhirî dînini itme vîrân Gerçi demiş niceler iş bu cihân içredir Çek elini oradan itme anı sen îmân Bir mürşîd-i kâmile teslîm-i cân u dil kıl Seyyîd Nizâmoğlu olmak dilersen insân Nakşî Nizâmoğlu’nun ta’bîrini tayy idüp Âb-ı hayât eyledi tertîb idüp kâmurân Âh efendim, can bu ilden göçmeden cânânı bulmazsa ne güç, sûreti insan içi hayvan olursa kişinin, taşlar ile döğünüp insanı bulmazsa ne güç… Sûreti insan, yürüyen hayvan derekesinden azâd olarak, gemiden sağ sâlim kurtulana, halkını firavundan selâmete çıkarana selâm olsun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder