11 Şubat 2021 Perşembe

AŞK KELİMESİ

"TUTKUN,DÜŞKÜN,VURGUN,HADDİNDEN FAZLA AŞIRI DERECE SEVEN" ANLAMlarındaki aşık, kendisini ilahi aşka adamış kimsedir.İlk sufiler genellikle aşk kelimesini kullanmamış ,aşk,aşık,maşuk yerine hub,muhabbet,habib, mahbub kelimelerini kullanmıştır. Başta Hallac,EbuBekir Şibli ve Beyazid Bestami'de olmak üzerebazı mutasavvıflarda tam bir aşk hali mevcuttur.Aşkı ilk defa ızdırab şeklinde anlayan ve bu tarzda ifade eden Hallac, Kitabüt Tavasin isimli kitabında aşkı pervane ve mum misaliyle anlatmıştır. Aşk kavramını muhabbetten ayırarak dikkatli bir şekilde inceleyen kişi Ahmet ez-Gazzali'dir.Sevanihül Uşşak adlı farsca risalesinde aşk konusu işlenir ve 1126 yılındaki vefatından sonraüç asır aşk kelimesi ilahi aşk olarak altın çağını yaşamıştır.Bu hususta yazılan tasavvuf eserlerinin en genişini Ruzbihan Bakli (ö:1209) hazretelri Ahberül Aşikin isimlikitabında yazmıştır.Tasavvuf çevresinde ilgi gören "Ben gizli bir hazineidim, bilinmeyi istedim ve bu yüzden alemi yarattım" anlamındaki hadisi kutside "Bilinmekten" maksadın marifet,"istemekten" maksadın da muhabbet yani aşk olduğu belirtilmiştir.Allah Teala'nın sevgiyle tecellietmesinden alem meydana gelmiştir.Bu ilktecelliye "Hakikat-ı Muhammediyye " denmiştir.Alemin var olma sebebi Hz.Peygamberin hakikatı yani Allah'ın ona olan ezeli aşkıdır.Bundan dolayı Resulullah'a "Habibullah" yahut "mahbubu kibriya "denilmiştir.Bütün mutasavvıflar aşk konusundaki görüşlerini bu mihver üzerinde genişletmişlerdir.Allah Hz.muhammed'e, Hz.Muhammed de Allah'a aşıktır.Veli ler Hz.Peygamberin bu halini örnek almışlardır. Mutasavvıflar baştan beri akılla Allah7a varılamayacağına ,O'na ermenin ancak sevgiyle olacağını savunmuşlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder