2 Şubat 2020 Pazar

SEÇİLMİŞLERİN KADERİ

Yer ve gökyüzü hazineleri Enbiya ve Evliya'nıın emrinde iken onlar bu imkanları kullanmaz ve beşeriyetin kuralları içinde yaşarlar. Tuttuğu taşın altına dönüşmesi mevcutken, onlar fakrü zaruret içinde hayat sürerler. İdris Peygamber (a.s) terzilik yapar, Hz. Süleyman zenbil örer, Hz.Davut Zırh örer, Hz.İsa (a.s) kumaş boyayarak günlük rızkını çıkartır. Cenab-ı Peygamberimiz dahi zora düştüğünde borç almıştır. İki ayet manidardır:"Allah'a borç verin"(Müzzemmil 73/20),"Ey müminler eğer siz Allah'a yardım ederseniz, size yardım eder"(Muhammed 47/77), bu ayetlerdeki borç ve yardım nedir? Diyanet hocalarının minber ve vaaz kürsülerini aracı yaparak talep ettikleri dünyalık mıdır? Caminin elektriği, temizliği, kliması bedeli midir? Değil. Allah adamına vermektir. Bu husus ince bir konu olduğundan sahtekarların suistimalini celbeder. Zengin müridlerin soyulma ve onların emvalinden faydalanma şeklindeki suistimaller maalesef üzücüdür. Ancak gerçek Allah adamının hakikatinde bu vardır. Gerçek ihtiyaç sahipleri onları bulur. Bizim kendi ölçümüze göre yaptığımız değerlendirmenin içine nefsimiz girer. Adamın tipi hoşumuza gitmez, isteme tarzı nefsimize ağır gelir v.s gibi ölçüler biz kaynaklı olduğu için yanılırız. Hz. Pir Mevlana efendimiz dergaha sunulan hediyeleri müridlerinin ihtiyaç sahibi olanlarına dağıtmıştır.Cenab-ı Resulullah'a sunulan hediyeler hemen o gün muhtaç sahabeefendilerimize dağıtılmıştır.Bu verilenlerle hiçbir evliya saray,kaşene ve özel mülk yapmamıştır. İnsanı Kamilin ekmek,bal,süt yemesi , nefsiyle mücahade eden yüz dervişin çilesinden,riyazetinden ve üç gün oruç tutmasından daha iyidir.Çünkü yediğini asla gafletle yemez,yedikten sonra o gıdayı cansızlık ve hayvanlık mertebesinden kurtarıp ruhaniyet mertebesine getirir.Ehli nefs olanlar ise yediklerini maddeten necis ve manen kötü ahlak ve manaya kalp ederler ve onları daha aşağı mertebeye tenzil ederler
İnsanı kamili ekmek yer iken görür isen, yiyor deme. O ekmeğin canını ve Hakk'ın ekmekte olan tecellisini yiyor ve yediği nuru da etrafına saçıyor. İnsanı kamilin suri gıda yemesi alevin mumu eritmesine benzer. Alev mumu yedikçe bir odada toplanmış olan halk için aydınlık ziyade olur. İnsanı kamil dahi gıda yedikçe cismi ve dimağı kuvvet bulup etrafına toplanan kimseleri ilim ve irfan ile nurlandırır....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder