14 Şubat 2020 Cuma

VÜCUD MESELESİ

Vücud ve varlık ancak Hakk'ındır ve o vücudun sıfat ve esması zatında mahfidir (gizlidir). Bunların her biri kendi ahkam ve asarının zuhuru için Hak'dan niyaz ederler ve bu niyazlarında da inat ve ısrar ederler. Hak Teala dahi bunların niyazlarını ve ısrarlı taleplerini yerine getirmek için kendi zatının hapsinden bunları azad eder. Fakat sıfatlar mevsuf olan zatın ve isimler zat-ı müsemmanın aynı olup mana aleminde bunların ahkam ve asarı zahir olamayacağından, evvelen zat-ı latif-i Hakk'ın izdivacı kendi esma ve sıfatının suveri ilmiyyesi ile ve sonra ervah libası ile vaki olur; ve ervahn izdivacı dahi suveri misaliyye ile ve suveri misaliyyenin izdivacı dahi suveri cismiyye ile zuhura gelir; ve bu meratibin ve izdivacatın hepsi zat-ı Hakk'ın kendi zatını bu suveri latife ve kesife ayinelerinde müşahede buyurması içindir.
Ölümle birlikte ruhi latif, cismi kesiften ayrıldığı vakit başka izdivaçlar hasıl olur ki bu alemde his kulaklarından bir kulak bunun kelamını işitmedi, bir göz de görmedi. Ruh, ölümle birlikte vücudumuzdan ayrıldıktan sonra vücud-i berzahi ile izdivac eder, ve hayatı dünyeviyyede ruh ile cisim izdivac halinde iken işlenen iyi veya kötü ameller ve izhar edilen iyi yahut kötü huylar dahi birer suret libasına bürünüp bu cismi berzahi ile izdivac eder."Mahşer günü her gizli aşikar olur, her bir mücrim dahi kendinden rüsva olur".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder