21 Aralık 2018 Cuma

"EY PEYGAMBER ATTIĞIN ZAMAN SEN ATMADIN, VELAKİN ALLAH ATTI"AYETİ

Enfal suresinin 8/17 ayetidir.Bu beyanı alide Hak Teala senin attığın oku sen atmadın  Allah attı demekle fiilleri  nefy ediyor ve sureti beşeriyyeyi Hak teala hazretleri efalinin(fiillerinin) aleti olarak gösteriyor.Biz yayız vöe o yayın ok atıcısı Huda'dır.
Buna karşı birisi çıkıp diyebilir ki:"Mademki bizim fiiillerimiz ve sözlerimiz Hakk'ındır ve bizler Hakkın aleti duirumundayız; şu halde fiil ve sözlerimizle mecburuz ve bizim irade ve ihtiyarımızın hiç hükmü yoktur?Dünyada ve ahirette varlık,Hakkın varlığıdır,Vücudu hakikinin sıfatı ve esması vardır,zuhur isterler.Zuhur için de mutlaka kesaret aleminin vücudu lazımdır.Vücudu hakiki,mertebei letafetten meratibi keserata tenezzül etmedikçe , alemi keserat yaratılamaz.Nitekim bu hale işaret için Ebul Hasan Guri hazretleri:"Tenzih ederim o Zat-iı Ecell ve A'layı ki ,Zat'ını latif kıldı,ona Hakk diye tesmiye etti(isimlendirdi); ve nefsini kesif kıldı, ona da halk dedi" buyurur.Keza Şeyhi Ekber Muhyiddin arabi hazretleri:"Tenzih ederim O zat-ı Ecellve a'layı ki eşyayı ızhar etti;Halbuki o Zat-ı Ecell, eşyanın "ayn" ıdır"buyurur
Hak Teala'nın Hadi isminin mezahiri mü'minlerdir.Mudil isminin mezahiri Kafirler, fasıklardır.İnsan sureti ilahiyye üzçere mahluk olduğundan cüzi ve külli bilcümle esmanın mazharı oldu.Fakat mazhar olduğu esmai killiyeden birisi onun Rabbi hass'ıdır ve onu terbiye eder.Mesela Rabbı hass'ı "Hadi "ise onda galiben , bu ismin ahkam ve asarı zuhur eder.Keza Rabb-ı hass'ı "Mudil" ismi şerifi ise cümle işlerinde bu ismin ahkamı zahir olur,,
Hakk Teala'nın emri iki türlüdür.Birisi Emri iradi,diğeri emri teklifidir.Emri iradi Hakk'ın Hadi ve Mudil isimlerini talep edenler hakkında Hakk'ın o suretle iradesinin tahakkukudur.Emri Teklifi olan peygamber vasıtasıyla tebliğ edilen şeriat emirleri olup kul,istadındı ile ne talep etmişse emri teklifide de onu ister.Bu nedenle Hakk tarafından cebir yoktur.Cebir ancak her mazharın kendi hakikatından kendisine vaki olur.Bunların heyeti mecmuasını Hakk'ın cebbariyeti ihata etmiştir.Zira vücudu hakiki Hakk'ındır kulun vücudu bu vücuda bağlı bir vücuddur.O halde daima Hakk'ın cebbariyeti altında zebun olmasının hikmeti  de, gayriyet libasıyla zahir olan insanların mevhum olan varlıklarını, vüudu hakiki yönünde ifna için , kemali zilletle tazarru ve niyazları lazım gelmiş olmasındandır.
Tazarrumuz ıztıranın delili oldu.Utanmamız da ihtiyarın delili oldu.Avzimiz ihtiyarımız olmadığına alamettir.Bir kötülük yaptıktan sonra utanmamız ve viucdanımızda azap duymamız irade ve ihtiyarımız olduğuna alamettir.Binanaleyh hakikatımız noktai nazarından Hakk'ın cebbariyeti altındayız ve istidadımızın mecburuyuz.fakat şeriat ve zahirimiz noktai nazarında fiilimizde muhtarız.Biz tavla oyuncuları gibiyi z.Hakikatta zara tabiyiz;fakat oyunculukta ki maharetimiz ve ihtiyarımız da inkar olunmaz.
Eğer ihtiyar olmasa idi bu utanma ,esef nedendir?İnsanın ihtiyar sahibi olmasının alametlerinden birisi üstadların çıraklarını ,muallimlerin talebiyi, mürşidlerin müridleri fena hareketlerinden men etmesidir.Diğer bir alameti insanın aklına bir işi yapmak fikri gelir,sonra tefekkür eder,sonuçlarını düşünür ve yapmaktan vazgeçer.İhtiyar ve irade olmasa bunlar olmazdı.
PEYGAMBERLER DÜNYA İŞİNDE CEBRİDİRLER;KAFİRLER DE AHİRET İŞİNDE CEBRİDİRLER.pEYGAMBERLER İÇİN AHİRET İŞİ İHTİYARİDİR.CAHİLLER İÇİN DÜNYA İŞİ İHTİYARİDİR. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder