27 Kasım 2015 Cuma

İBNİ ARABİNİN MUCİZESİ Mİ?-KERAMETİ Mİ?

Fıkıh kitapları Keramet Evliya için,Mucize Peygamber için derlerse de şu hadisenin olduğu ehli irfan sohbetlerinde anlatılır.Mısır'a padişah olan birisi tüm itikat sahiplerini çağırır ve onlara ültümatom verir.Ülkemde tek din olacak.Hepiniz en güvendiğiniz din alimlerinizi çağırın huzurumda imtihan olun kimin inancı galip olursa o din geçerli olacak,tüm diğerleri bu dini kabul edecek aksi halde ya ülkeyi terk edecek yahut astıracağım. Müslümanlar ve diğer din sahiplerinin kuvvetli temsilcileri toplanır.Müslümanlar dışındakilerin ortak hedefi İslam olduğu için kendi aralarında birleşip İslamı saf dışı etmek niyetleri vardır.Münazara başlar.gayrimüslüm olanlar söz alarak sizin peygamberinizin sözleri arasında "BENİM ÜMMETİMİN ULEMASI BENİ İSRAİL PEYGAMBERLERİ GİBİDİR"sözü var mıdır?Evet var dediler.Peki o zaman,Beni İsrail'in Peygamberleri Ölüyü diriltmişti .Siz de Alim olduğunuzu iddia ediyorsunuz Peki siz bunu yaparmısınız?Hocalar sustu ve bu hususta Padişahtan 40 gün mehil isterler.Ancak son güne kadar bir türlü cevap bulamazlar.O gün Mısır İklimine Muhyiddin İbni Arabi gelir.Durumdan haberdar edilir.Hazret onlara derki:İçinizden bir kişi bu zamanda çıksa,kendisinde bu hal olmasa bile Allah bu dini mübini kalkındırmak için ona bu hali vermez mi?Ölüyü diriltecek Hakteala değilmi.Allah kendi dinini batırır mı?siz neden korkuyorsunuz?diye bu hocalara sorar,Hoclar tereddüt içinde bakışırlar.Ve derler ki sen Padişahın huzuruna bizim adımıza çıkarmısın?teklifini yaparlar.İçlerinden de "asılırsa bu adam asılsın"niyetleri vardır.İbni Arabi kabul eder ve 40 ncı gün Padişah huzuruna gelir.Papazlar derler ki "Taze ölüyü değil,üzerinden asırlar geçmiş bayat ölüyü diriltsin"derler.İbni Arabi Farketmez,diriltilecek mezarı siz seçin der.Bu kararlı tutum papazları endişeye sevk eder.Gerçekten diriltirse halimiz harap diye düşünürler ve işi zora çekmek için derler ki:Hazreti Musa,Tur dağına kendisi ile gelen 40 beyi bir sözüyle öldürdü sonra diriltti.Sende bir sözünle kırk kişiyi öldür sonra dirilt dediler.İbni arabi Peki dedi.Ancak şartlarım var.Padişah teminat verecek ve sizlerle sözleşme düzenleyeceğiz.Şayet bu öldürme ve diriltme gerçekleşirse hepiniz müslüman olacaksınız.Ayrıca ölecek olan kırk kişiyi siz seçin.Şehrin ortasında bu ölüm ve dirimin gerçekleşeceği camdan bir oda yapılsın ve tüm halk gelerek bu hadiseyi görsün.Kabul edilir ve kırk alim seçilir.Oda inşa edilir.Ölecek kırk kişi bu odaya girer.İbni arabi Secdeye kapanır (Mutu bi iznillah)-(Ölün Allah'ın izniyle)der.ama ölen olmaz.İkinci defa secdeye kapanır aynı sözü söyler yine bir hareket yok.Üçüncü secdeye varırken Cenab-ı Hakk hazreti Muhiddin'de tecelli eder ve ibni arabi secdede:"Mutu bi izniy"-(Ölün benim iznimle"deyince kırk kişi de ölür.
Bu esnada şu Hadisi Kutsideki hal tecelli etmiştir:"BEN BİR KULUMU SEVERSEN ,ONUN GÖREN GÖZÜ BEN OLURUM.BENİMLE GÖRÜR.İŞİTEN KULAĞI BEN OLURUM,BENİMLE İŞİTİR.YÜRÜYEN AYAĞI BEN OLURUM BENİMLE YÜRÜR.KONUŞAN DİLİ BEN OLURUM ,BENİMLE KONUŞUR.O ZAMAN BENDEN NE İSTERSE VERİRİM.ONUN HER SÖZÜ ALLAH'TAN OLUR".

Papazlar öldükten sonra,Hazreti Muhiddin oda içindeki ölüleri kendi haline bırakır.Ölüler şişer kokar.Çünkü,hemel diriltme ile ilgili münacaatını yapsa,kişilerde tereddüt olacaktır.Bunlar bayılmışlardı diye itirazlar olacaktır.Cesetlerin çürümeye başlaması üzerine Papazlar Padişah müracaat ederek tamamının öldüğü hususunda itirazlarının olmadığını,diriltilmelerini isterler.Hazreti Muhuddin tekrar secde eder ve "KUM Bİ İZNİLLAH"Allahın İzniyle dirilin(kalkın)der.Hareket yok.ikinci secdede aynı sözü tekrarlar ama yine karşılık bulamaz.Üçüncü secdede Hakteala hazreti Muhiddine tecelli edince hazret secdede:"KUM Bİ İZNİ"-Kalkın iznimle"deyince hepsi yeniden dirilir.Dirilen kişilerin hepsi,kıyameti ve mahşeri gördüklerini belirterek İslamı kabul ederler.

Bu yaz u güz ü bu kışlar,bu ay u gün bu yıldızlar
<bu geceler bu gündüzler benim emrimdedir yeksan
Çürümüş tenlere bir kez eğer dersem bi-izni kum!
Yalın ayak,başı açık kamusu duralar uryan
(Eşrefoğlu Rumi Sultan)

Söyle Hocam nedir senin bildiğin
Kara tren gider duman gördüğün
gözüme gidiyor duman dediğin
Zamane hocası binemez hocam
    Katarı düzmüşte döşemiş rayı
   Dağ tepe demezde hem geçer çayı
   Elli sene gitsende bir arpa boyu
   Fazlasını gidersen öleyim hocam
Bunlar Allah deyi zikre girince
Akıl baştan gider bir silkinince
sende eşiklikte bunu görünce
kıvırın burnunu,beğenmen hocam
   Boşuna uğraşma sen binemezsin
   Kuş olsan kanatlı yetişemezsin
   Aşk ile yanıpta tutuşamazsın
   Aşığın aşkından anlaman hocam
Hocam bilirmisin ilmi Hikmeti
Kitabı açan da eden sohbeti
Her gün bine çıksa namaz rekatı
Gene de bunlara eremen hocam
   Resulün gözüme bakın dediği
   Hırkasın gönderip giysin dediği
   Deve arkasında hurma yediği
   Karani Veysel de bu yolda hocam
BİR BAKIŞTA KIRK ÖLÜYÜ DİRİLTEN
BAKIŞINDA RAHMAN TECELLİ EDEN
CEHENNEME KÖPRÜ AYAĞIN EDEN
PİRLERİN PİR'İ DE BU YOLDA HOCAM
(Süleyman KUTLUBAY)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder