5 Ocak 2019 Cumartesi

ALLAH VE KUL ALAKALARI

Bazı Bektaşi meşrep melamet aşıkları sitem vari tarizleri vardır:"Ya rabbi sen eline teraziyi almış kullarının sevaplarını ölçersin.Bakkal mısın?"tarzında.Bu ifadeler haşa edebe aykırı görünür.Müptediler için tehlikelidir.Lakaytlığa sebeb olabilir.Hz.Mevlana Efendimiz "Eğer kulun firakı kulluğun kabahatinden ise , sen fenaya fena ettiğin vakit fark nedir?"buyurmuştur.Bu beytin açılımı ise şudur:Eğer kulun senden ayrılığı ve uzaklığı kulluğun icabı olup fena olan sıfatı nefsaniyyede istiğrak ise , sen bu fenaya karşı ayrılık ve uzaklık fenalığını idameedersen, yani vücudu hakkanin ile onun vücudu abdanisini setr ve gafr etmezsen, o halde kulun fiili ile senin fiilinin farkı ne olur?.
Bu beyti şerifteki kulluğun kabahat ve günahından murad "Seni nvücudun bir günahtır ki , başka günaha kıyas olunmaz" mucibince kulun kendi varlığında ve enaniyyetindeki istiğraktır.Bu kul tarafından bir günahtır.Ayeti kerime "VE CEZAÜ SEYYİETİN SEYYİETÜN MİSLÜHA"(Seyyienin cezası onun gibi bir seyyiedir"Şura 42/40. buyurduğuna göre kulun bu seyyiesine karşılık,Hak'dan ayrılık ve uzaklık halinin devamı da bir seyyiedir.Halbuki hak teala hazretleri, kulunun seyyiesine karşı vermiş olduğu seyyie bir hikmet gereğidir.Zahiri azap batını rahmettir.Mesela annesi çocuğu tedavi için hacamatçıya götürür.Çocuk canı yandığından bağırır.Bu zahiren bir azaptır,Ömer hayyam bunu şu rubaisinde ifade eder:
Cihanda günah etmemiş olan kimdir söyle!
O kimse ki günah etmemiştir, nasıl yaşar böyle!
Ben fena yaparım ve sen de fena mükafat verirsin,
O halde benim ile senin aramızdaki fark nedir? söyle!
İlahi azapta rahmet vardır.Bu nedenle kulun fenalığı ile Hakk'ın fenalığı arasında azim bir fark vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder