8 Ocak 2019 Salı

NEZİH UZEL

(Şaban Kumcu fransa): Nezih Abi'nin Üsküdar Fıstıkağacı'ndaki evi adeta tekke gibiydi..
Bilgim dahilinde hiç evlenmemiş, yalnız yaşıyordu.. Ama ne yalnızlık.. Mahallenin bütün gençleri onun evinin müdavimi, hizmetkarı idi..
Alışverişi yapılıyor, gecenin geç  saatlerine  kadar oturup dinliyor, gelen misafirleri ağırlıyor, ortamdan neşeleniyor, huzur buluyorlardı..
Nezih Abi çok cömert bir insandı.. Mutfağı dolup taşar, mahallenin gençleri, misafirler çaylarını içer, yemekler tatlılar yenir, nimetler artar ve hiç eksilmezdi..
Ve daima gülümseyen bir yüz, espiriler ; kitaplarla dolu odasında, bitmeyen gönül sohbetleri....
Yerli yabancı ; yazar, şair, tarihçi tanımadığı yok gibiydi, hemen hemen hepsi ile de bir hatırası vardı.
Mihenk taşı gibi, onun kelamından siz,  bir açı kazanıp, kişileri değerlendirebiliyordunuz.
Üsküdar'a limandan girişde, sol tarafta bir "Kanaat Lokantası" var..
Nezih Abi Ramazan davetlerini orada verir, misafirlerini de orada ağırlardı..Cömertliğin bir erdem olduğunu ondan öğrendim..
Evinin kapıları, gönlünün kapıları sonuna kadar açıktı..Onu arar bulur, dinlenir ve huzurla yanından ayrılırdınız..
Fransız, İspanyol, İtalyan talebeleri vardı.. Dünyanın her yerinden insanlar onun misafiri oluyordu..
Mekanın cennet olsun Nezih Abi, dostluğun o kadar samimi, içten ve derindiki...
İçimdeki boşluğunu bir türlü dolduramadım....
Paris'de ve Üsküdar'da evinde birlikte meşk ederdik..
Zarif, ince, derin saygıdeğer bir Özbekler Tekkesi müridi, İstanbul
Radyosu kadrolu, bendir ve ritm üstadı idi..
Toprak gibi mütevazi bir dervişti..
Başka besteleri de var, Galatasaray mezunu, iyi derecede Fransızca biliyordu..
Paris'de onunla konserlere de katıldım..
Gerçek bir dostu..
Allah mekanını cennet etsin..(Şaban Kumcu-FRANSA)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder