22 Kasım 2016 Salı

KAMU MALI MİKROBU

Söylemleri din adına olanlarda bu hastalık kalplerine başlangıçta şu düşünce olarak gider:”Sen dürüst birisisin.Dürüst insanlar bir kenara çekilirse ortalık art niyetli insanlara kalır bu nedenle siyasette talep sahibi olmak gereklidir.Bu nedenle bir Müslüman meydanı boş bırakmamalıdır.” .Bu nedenle bir çalışma içine girer.Kendi faziletinden bahsederek,bu işte liyakatin esas olması gerektiğini söyleyerek nefsini ileri iter.Bir makama kavuşur.Bu makam aslında bir mekri ilahidir(Allah’ın tuzağı).Kendisini tebrikeden,gördüğünde “Sayın”hitaplarına başlayan ve makam sahibini öven insanlar hoş gözükmeye başlar. Makamın aracı  ve lojmanı ise büyük şehirler için daha çok cazibedir.Hele,kamamın temsil gideri nam altında müstakil bir bütçesi mevcutsa bu bütçenin bitirilmesinde hiçbir beis görmez.Çünkü yirmi dört saat çalışmaktadır.kendi rahatından ferağat etmiştir.Milletin menfeaatını kollamaktadır.Makamın verdiği yetkilerin boyutları oranında maddi ve kadrosal yapılanma içerisine girmeyi elzem görür.Çünkü kendisi “Allah davasının yolcusudur.Müslüman kuvvetli olmalıdır.Bu nedenle Devletle iş yapan kimseler karlarından ferağat yapmalıdırlar.Bu birikimler bir yerlerde toplanmalı maddi güç olmalıdır.Bu güç yarın seçim harcamalarının kaynağı olacaktır.Yani halktan alınan yine halka dönecektir.Tüm bu duygular kamuflaja girmiş düşmanların duygularıdır.Nefsin hevasına batmış adına din alimi denen güruhtan bu hususta fetva almakta kolaydır.En büyük fetva “Ameller niyetlere göredir”hadisi-i şerifidir.Bilinmelidir ki Cenab-ı Resulullah’ın,raşit halifelerin ve Evliyaullah’ın günlük hayatı kıyamete kadar gelen her mümine bir örnek olupOnlar dünyayı “Leş” olarak telakki etmişlerdir.Dünya emvali ile olan münasebetleri daima ölçülü olmuştur.

Mevlana Vakfı  İSKENDERUN
Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder