26 Kasım 2016 Cumartesi

HARUN REŞİD'E BEHLÜL'ÜN NASİHATI

Harun Reşit,Hac dönüşü bir iki gün kaldığı Kufe şehrinden geçiyordu.Bindiği deve üzerinde etrafı perde ile örtülü bir tahırevan içinde idi.Tam geçerken Behlül bağırdı:ey Müminlerin emiri”! diye Harun Reşit perdeyi çekip “Buyur Behlül “dedi.Behlül:Bize Abdullah Amiri’den nakledildi ki:Peygamber SAV bir deveye binmiş giderken gördüm.Altında eski bir palan vardı.(Etrafındakilere)vurmak yok,kovmak yok,itip kakmak yok ve “Yoldan çekil!!Yoldan çekil!”diyen yok.Ey Müminlerin emiri ,bu yolda mütevazi davranmak,senin için kibirli davranmaktan daha hayırlıdır.”.Behlülün bu konuşmasından müteessir olan Harun Reşit:”Ey Behlül ,Allah sana rahmetiyle muamele etsin.Biraz daha nasihat et”deyince Behlül şu beyitleri söyledi:
Farzet ki,uçsuz bucaksız yeryüzü hep senin oldu.
Ayrıca pek çok da kulların ,kölelerin var.ne çıkar?
Yarın bir gün kabir çukuruna düşmeyecekmisin?
İnsanlar birbiri arkasından üzerine toprak atmayacak mı?
Harun ağladı sonra:”Ey Behlül ne güzel nasihat ettin.Başka söyleyeceğin var mı?”dedi.Behlül:”Ey Müminlerin emiri.Allah bir adama hem mal,hemde güzellik verir.o da malından infak eder ve güzelliği konusunda da iffetli olursa Allah’ın divanında iyilerden yazılır.”Harun Reşit,Behlül’e bir hediye verilmesini emretti.Behlül:”Sen onu kimden aldınsa ona ver.Benim ona ihtiyacım yok”dedi.Harun Reşit:”Behlül borcun varsa ödeyelim”deyince Behlül:”Ey Müminlerin emiri borç borçla ödenmez.Sen hakkı sahibine ver ve kendi borcunu öde”diye karşılık verdi.Harun:”Ey Behlül hiç olmazsa sana kafi gelecek rızk yardımında bulunayım”dedi.Behlül başını göğe kaldırıp:”Ey Müminlerin emiri.Ben ve sen Allah’ın ihtiyacını gördüğü kimseleriz.Seni hatırlayıp beni unutması imkansız dedi.bunun üzerine Harun,perdesini indirip geçip gitti.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder