"Noksanlık" ve "Kemalat" iki zıttır.AncakTam olan Kemal Sahibi(Hak Teala)zahirde görünmediği için tecelli ettiği eşyada noksanlığı hakim kılar da Vücud-i Hakikisini gizler.Noksanlık,var olanın kıymetinin anlaşılabilmesi için zaruridir.Aksi halde tamlığı anlamak mümkün olamazdı.Yahut,Hak Tealanın sayısız isimleri tecelli için mazhar bulamazlardı.Bu umum kaideyi şu örneklerle daha kolay idrak ederiz.Yokluk ve noksanlık,Hakkın bütün sıfatlarına aynadır yahut anadır.Elbise dikilmiş ve sağlam olursa terzilik sanatı mazhar bulurmuydu?Yontulmamış.biçilmemiş kereste olmalı ki marangoz o ağaç bedeninden çeşitli malzemeler yapabilsin.Doktor,sanatını icra için hastanın yanına gider,hasta arar.Bakır gibi aşağı bir madde olmasa idi,maddeyi altına çeviren iksire ne gerek olurdu.Mahlukattaki hakaret ve zillet,Hakk'ın celal sıfatına aynadır.Aydınlık karanlık ile bilinir.Soğuk sıcak ile bilinir,Tatlı ekşi ile bilinir.Her kim kendi noksanını gördü ve anladı ise noksanını görme,hemen o kimseyi kemal tahsil etmeye sevk eder.Ancak,canında kemalat gören ise hastalıklı kalır.İblisin hastalığı da bu idi "Ene hayrun"idi."Ben hayırlıyım"demesi idi.
Müslüman siyasilerimiz halka karşı kendilerini mütevazi gösterirler.ancak,onlar bu tevazünün adamı değillerdir.Tıpkı,çamur durgun olduğu vakit,suyun dibine çöker.üstünde parlak su görünür.Karıştırdığın vakit,çamur hemen etrafı sarar ve duruluk kaybolur.İşte İmtihan zamanı insanın batınına çöreklenmiş olan bu gübre hemen meydana çıkar.Ancak,kılıç kendi sapını yontamayacağı için bu tedaviyi ancak kalp cerrahları olan insan-ı kamil yapar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder