Amr ibn-i as mısır valisiyken şehrin en görünen yerine çok büyük bir cami yaptırır fakat caminin köşelerinden biri bir musevinin arazisine taşar**. yahudiye ne kadar para teklif ederlerse etsinler arazisini satmaya razı olmaz. bunun üzerine amr ibn as arazinin ortalama değerinin iki katı kadar mir miktarı verir ve “arazinin hakkı budur” diyerek yahudinin rızası hilafına araziye el koyar.
Yahudi seni hz. ömer’e şikayet edeceğim diyerek oradan
ayrılır ve mekke’ye gider. halifeyi sora sora bulmaya çalışır ve bir ağacın
dibinde başına bir tuğla koymuş uyuyan bir adam görür. uyandırıp ona sorar. o
da halife benim der. yahudi önce inanmaz etraftan geçen insanların “selam sana
ey halife” diye selam ettiklerini görünce ikna olur ve durumu ona anlatır. ömer
de oradan bulduğu bir kemik üzerine: “nuşirevan bizden daha mı adildi?” yazar
ve adama verir. “bunu valiye göster, o gereğini yapar” der. yahudi iyice umudu
kesmiştir ama diyecek birşeyi olmadığı için olur der ve mısır’a döner.
mısır’da bu kemik parçasını amr ibn as’a gösterince amr ibn
as’ın benzi br anda sararır, solar. hemen arazinin kendisine geri verildiğini
söyler. olaya anlam veremeyen yahudi kemikteki yazının hikmetini sorar. bunun
üzerine amr ibn as anlatmaya başlar*
İslamiyetten önce ömer ve amr iran’ın başkentine develerini
satmaya giderler. gecebir handa konaklamaya karar verirler. hancı: “paranızı ve
devenizi ücret karşılığı bana emanet edin yoksa çalınabilir” der. onlarsa düşük
bütçeli tacirler oldukları için buna yanaşmazlar. develerini hana bağlarlar
altın keselerini de yastıklarının altına koyarlar. sabah uyandıklarında develer
de altınlar da yoktur. hancıya sorarlar “ben sizi uyarmıştım” der. o mahallenin
güvenlik sorumlusuna giderler. o da: “hancıya emanet etseydiniz. beni
ilgilendirmez” der. bunun üzerine adaletiyle nam salmış nuşirevan’ın huzuruna
çıkmaya karar verirler.
Nuşirevan’a olayı anlatırlar. nuşirevan: “peki develeriniz
sokaktayken, altın keseleriniz güvende değilken niye uyuyordunuz?” diye sorar.
ömer: “biz sizi uyumuyor biliyorduk, onun için rahat rahat uyuyorduk.” der.
amr* kellelerinin gittiğini düşünürken hükümdar bu cevabı çok beğenir: “ey
çölün arabı! doğru söylüyorsun. halkımın huzuru için benim her zaman uyanık
olmam gerekir” der. olayı araştırmak için 1 hafta ister ve o hafta boyunca
konuğu olmalarını ister. onlar da razı olur.
Bir hafta sonra nuşirevan’ın huzuruna çağırılırlar. develeri
bulunmuştur. keseleri de oradadır. içindeki altınlar da tamdır. nuşirevan’a
teşekkür eder çok adil olduğunu söylerler. nuşirevan: “işinizi haledip 2 gün
sonra şehirden çıakrken biriniz doğu biriniz güney kapısından çıksın. o zaman
daha adil olduğumu göreceksiniz.” der. amr ibn-i as iki gün sonra doğu
kapısından çıkarken o kapıda birinin asılı olduğunu görür. şık giyimli bu adam
kaldıkları yerin güvenliğinden sorumlu kişidir. hırsızlıkta payı olduğu için
asılmıştır. ömer ise kendi çıktığı kapıda nuşirevan’ın oğlunun asılı olduğunu
görür. hırsızlarla işbirliğini yaptığını öğrenince nuşirevan kendi oğlunu da
astırmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder