KABETÜ'L-UŞŞAK BAŞED İN MEKAM
HER Kİ,NA-KES AMED İNCA ŞOD TEMAM.........
Bu makam Aşıkların Kabe'si oldu. Noksan gelen tamamlanır.
ALLAH İÇÜN ALLAH İLE ALLAH'A GİDERSİN
ALLAH'TAN ALLAH İLE ALLAH'A GELİRSİN
26 Temmuz 2017 Çarşamba
HÜSNÜ ZAN-SUİ ZAN
FÜTUHATTA İBNİ ARABİ (K.S) DER Kİ:"BİR KİMSENİN,BİR ADAMIN MESELA YOLDA BİR KADINA BAKTIĞINI GÖRDÜĞÜNDE , HEMEN ONU İNKARA KALKMASI CAİZ DEĞİLDİR.ÇÜNKÜ BU ADAM BU KADINLA EVLENMEYE NİYETLİ VEYA TALİP OLABİLİR.Başka ihtimal bulunmayan durumlar dışında reddetmeye kalkışmak gerekmez.Bu konuda günahkarların çoğu hata ederler.Dindar kimseler ise böyle değildir.Çünkü dindar kimse ilk olarak kendi nefsi konusunda ihtiyatlı hareket eder.Özelliklede red/inkar konusunda.Hak teala bizi insanlara sui zanna değil hüsnü zanna teşviketmiştir.Dindar kimse zan bulunan yerde asla red ve inkarda bulunmaz.Çünkü o zannın bir kısmının günah olduğunu (Hucurat 49/12)bilir ve "Belki bu o "bir kısımdan"dır der.Bu günah olan zan gerçeğe uygun düşse bile onun günahı onu söylemek/konuşmaktır.Çünkü bu kimse bilmediği halde zanda bulunmuş , ihtimali olan bir hususta konuşmuştur.Onun böyle yapması da uygun değildir.Malumdur ki insanın kendine sui zanda bulunması başkasına sui zanda bulunmasından evladır.Çünkü kişi kendisini çok iyi bilir.Başkasını ise o derece bilemez.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder