28 Eylül 2015 Pazartesi

Tarihe not-Bürokraside iş takibi

AZİZİM anlatmıştı:
Kasım Pişkin aslen Kahramanmaraşlı,İskenderun'da çırçır fabrikası olan merhum bir zattı.Fransızlara karşı Maraşta direniş başlatan kişi,şu anda bildiğimiz sütçü imam namındaki olan kişi olmayıp gerçekte Kasım Pişkin'in babasının hizmet ettiği Maraşlı Kutup bir zattı.Sonraki zamanda Kasım Pişkin'in baba ve ailesini İskenderun'a göç etmesini  de bu zat istemişti.Şehrin hali vakti yerinde olan bir kişisi olduğundan Millet Partisi başkanı Osman Bölükbaşı ,Kasım Pişkini sever,mutlaka birbirlerinin evinde ikamet ederlerdi.Millet Partisi İktidarın ortağı.Genel Başkan Osman Bölükbaşı,Milli Eğitim Bakanı ise Ahmet Oğuz.Kasım Pişkin'in oğlu Almanya'da tahsil görmüş dönüşünde bir Alman kızla memlekete dönerek evlenmiştir.Kız Türkçe bilmemektedir.Oğlu Askere alınmış ancak,öğretmenlerin askerliği Milli Eğitim nezaretiyle bir yere atanarak öğretmenlik yaparak tamamlanacaktır.Tayin edilen yer uzaktır.Gelin evde yalnızdır.Kasım Pişkin'de oğlunun Tayinini İskenderun'a getirmek için Osman Bölükbaşı'ya misafir olur.Dileğini aktarır.Bölükbaşı "olmaz "der."herkesin çocuğu hasılsa öyle askerliğini tamamlasın"demesi üzerine Bölükbaşı'nın hanımı lafa karışır ve kocasına "Kasım ağanın ricasını kırma"deyince Bölükbaşı,Milli Eğitim Bakanı Ahmet Oğuz'a sen söyle diyerek yol gösterir.Kasım Pişkin Ahmet Oğuz'u da tanır.Riacısını iletir.Bakan"Olmaz "der."Birincisi herkese eşit davranmalıyız.Bölükbaşı öğrenirse aram bozulur"diyerek bu talebi yerine getirmez.Eli boş memlekete dönecekken birileri Kasım Ağaya,tayin işinde yetkili olan dairesinin çaycısını aracı kılarak üç beş kuruş verildiği takdirde bu işin mümkün olabileceğini söyler.Kasım Pişkin hiç rüşvete alışık birisi değil.üstelik iktidar partisinin yetkilileri hep tanıdıkları.Naçar bir şekilde o zamanki para ile üç beş milyon çaycıya verirler.Çaycı derki yarın sizin oğlunuzun tayin yazısı İskenderun'a postalanır der ve dediği gibi,Kasım Pişkin'in oğlunun tayini İskenderun'a çıkar.
Bu yazının bloğda yer almasının üzerinden dört ay geçtikten sonra Rahmetli Kasım Pişkin'in torunları mail adresine şu açıklamada bulunurlar:
     Ben 28 Eylül 2015 tarihli "Tarihe not-Bürokraside iş" yazınızda bahsi geçen Kasım Pişkin'in torunu Necati Pişkin'im ve oğlumun mail adresi üzerinden yazıyorum.Şuanda  İskenderunda inşaat mühendisliğini icra etmekteyim.Oğlumun vasıtası ile yazdığınız yazıyı okuma fırsatım oldu.Yazınızda dedem Kasım Pişkin'den çok güzel bahsetmişsiniz bu yüzden teşekkür ederim. Rahmetli Kasım Pişkin'in ve  kardeşi Ali Rıza Pişkin'in 1. Dünya Savaşında ve Kurtuluş mücadelesi sırasında göstermiş oldukları gayretler Serdar Yakar'ın "İstiklalden İstikbale Bir Hayat Mücadelesi" kitabında da ayrıntılı bir şekilde anlatılmış olup 2 kardeşe verilen İstiklal madalyaları ile Devletimiz tarafından onurlandırılmışlardır.(Kasım Pişkin'in ve Ali Rıza Pişkin'in istiklal madalyası ve beratı da evimizde muhafaza edilmektedir),("İstiklalden İstikbale Bir Hayat Mücadelesi" kitabı önsözünü not olarak yazımın altına ekledim)

Merhum Dedemiz Kasım Pişkin sadece Osman Bölükbaşını değil İskenderuna, Ankara'dan gelen devlet erkanını ağırlayan İskenderunun en saygın iş adamıydı.Ekte İsmet Paşanın da Merhum Kasım Pişkin tarafından şuanda Belediye Gazinosu yerinde olan Plaj Restoranında birlikte yemek yerken ki fotoğrafını görebilirsiniz.Tabikide Osman Bölükbaşı ile olan yakınlıkları  1957-1962-1965 yılında Millet partisinden aday olacak kadar yakındı.

Bu yazıyı yazmamın asıl sebebi; Rahmetli dedemiz  Hacı Kasım Pişkin'in  yazınızda yazdığınız gibi hiçbir zaman Osman Bölükbaşı'na yazdığınız gibi bir  teklifte bulunmamasıdır.
Yazı da bahsettiğiniz Kasım Pişkin'in oğlunun adı Abdurrahman Pişkin'dir ve askerliğinin tamamını Burdur ilimizin Karamanlı kazasında 2 yıl boyunca öğretmenlik yaparak ve yazları da Ispartada Yedek Subaylık eğitimi alarak icra etmiştir.Yani yazıda yazıldığı gibi tayini İskenderuna çıkartılmamıştır.
Konu hakkında daha ayrıntılı bilgiyi Halen hayatta olan Abdurrahman Pişkin'den alabilirsiniz.
Yazınızı yukarıda anlattığım doğrultuda düzeltmenizi rica eder iyi çalışmalar dilerim.
Saygılarımla

Necati PİŞKİN


Not: İstiklâlden İstikbâle Bir Hayat Mücadelesi önsözü

İstiklâlden İstikbâle Bir Hayat Mücadelesi Ali Rıza Pişkin, 2014
Yedek Subay olarak Kılıç Ali komutasında Maraş milli mücadelesine katılan Ali Rıza Pişkin Maraş’ın eski ailelerinden olmasına rağmen savaş sonrası ailesi ile birlikte İstanbul’a taşınarak ticarete atılmış ve İstanbul’un sayılı işadamları arasına katılmıştır. Necip Fazıl Kısakürek Büyük Doğu dergisini çıkartırken en büyük maddi desteği o sağlamıştır. Ayrıca İstanbul’da eğitim gören Maraşlı gençlere de kol kucak açmış, Fındıkzade de bir öğrenci yurdu açılması için dernek kurmuş ve bu derneğe başkanlık yapmıştır. Büyük Doğu dergisinde ve Edik dergisinde yazıları yayımlanmıştır.  Oğlu Metin Pişkin beyden alınan bilgiler ışığında bu kitap kaleme alınmıştır.


ve Bu mailden sonra Sayın Necati Pişkin tekrar araştırma yaparak şu açıklamayı yapmıştır:
Şemsettin bey;

Siyasetteki bu durum maalesef her dönemde olan bir durum, buna söylenecek birşey yok.

Aslında hadisenin 3 boyutu var;

1.si rica olayı ki siz kesin olmuştur diyorsunuz.
2.si üçüncü bir kişinin olaya müdahalesi.
3.sü işin gerçekleşme durumu, yani tayinin çıkması ve askerliğinin İskenderunda yapılması.

Amcam ile telefonda görüşmem neticesinde askerliğinin tamamını Burdur ve Isparta da yaptığı gerçeğini vurguladı.Eğer tayin olayı gerçekleşmiş olsa idi askerliğini İskenderunda yapmazmıydı sorusunu kendime sormadan edemiyorum. 

Evet, o gün evde olan biri sadece rica olayına tanık olmuş olabilir.Fakat Milli Eğitim Bakanı ile olan görüşme başka bir gün ve yerde olmuştur diye düşünüyorum.

Sonuçta bu olaya tümevarım yaparak yaklaşıyorum, yani amcam askerliğini 2 yıl boyunca Burdur ve Isparta da yapması böyle bir tayin olayının gerçekleşmediğini, buradan yola çıkarak da  somut ve amacına ulaşan bir müdahale olmadığını olsa olsa kabul olunmayan bir ricadan öte gitmediğini düşünüyoruz.  


Ama Rahmetli Adnan Menderesin Vatan Cephesine geçmesi için Kasım Pişkin'e haber göndermesi fakat  bankalardan kredilerinin kesilmesi  pahasına bunu kabul etmemesi;

 Siyaseti, para ve ünvan için değil, sahip olduğu değerler uğruna yaptığını gösteriyor.

Aile dışından insanların böyle güzel şeyler yazması bizi gururlandırıyor. Yazınızın girişindeki yazdıklarınızdan ne kadar gururlansak da sonunda ki olayı elimizdeki veriler ışığında kabul etmemiz mümkün değil tabikide.Rahmetli Dedemizin meziyetlerini yazarken yazınızın sonunda Merhumu rüşvet vererek işini halleden biri gibi yazmanız bizi derinden üzmüştür.

Bu durumu düzelteceğinizi ümit eder iyi çalışmalar dilerim

Saygılarımla
Bu yazı ve yorum Rahmet Kasım Pişkin 'in itibarına toz konduramaz.Çünkü Kilise sayısının Cami sayısından çok olduğu İskenderun'da yapılan cami ve hayır müesseselerinin temelinde mutlaka Kasım Pişkin vardır.Cenabı Hakk'ın rahmeti bu zatın üzerine,inayet ve yardımları ise yolundan giden çocuk ve torunlarının üzerine olsun.

Kıssadan Hisse:İktidar Partisi yöneticileri ne kadar dürüst olursa olsun,dürüstlük üstte kalır altta işler yine bilindiği gibi yürür.Yöneticide bir sapma olursa o zaman Balık Baştan kokar lafı devreye girer.

Mevlana Vakfı  İSKENDERUN
Av.Şemsettin KESER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder