20 Şubat 2019 Çarşamba

ENBİYA VE EVLİYALARIN RUHLARI

Mevlana Efendimiz bir gazelinde buyur idi ki;"Alemin bağı, meyi, üzümü mevcud olmadan ,şarabı yezaliden canımız mahmur idi.Biz can aleminin Bağdat'ında "enel Hakk"narasını vurur idik;Hallac-ı Mansur'un dar u gir  ve nüktesinden evvel ,nefsi kül suda ve çamurda mimarlık etmezden mukaddem, hakayık mertebesinde bizim ıyşimiz ma'mur idi"
bu söylemlerden anlaşılmakta ki Peygamber ve insan-ı  Kamil'in dünya yaratılmadan,insan halk edilmeden evvel külli ruh nezdinde bir yaşamı var idi.ervahı külliyye,alemi ervahtaki "Elestü bi rabbiküm-Ben sizin Rabbiniz değilmiyim" hitabını ve cesede taalluktan evvelki ahvali bilmekte idiler.Nitekim Hz.beyazıd bestami'ye sorarlar:"Elestü bi rabbiküm hitabı hatırındamıdır?" denildiğinde "Üzerinden hiç gün geçmedi" buyurmuşlardır.Ervahı külliye-i müdrike üzerinden zaman geçmez.Zamana tabi olan ceseddir.Ervahı cüziyye ise cesedle alakalandığı zaman öncesinde idrak sahibi değildir.Ruhi külli,ervahı cüziyyenin imamıdır.Mevcud olan bir çekirdek içindeki ağaçlar ve meyveler gibi.Bedendeki nefs,mizaçların husulünden sonra olup ,evvela hayvanlık mertebesinde zahir olurlar.Eğer onların meyli tabiat tarafına olursa, bedende müstevli ve mutasarruf olan ancak tabiat olup daima lezzet ve şehvetten istifade etmek arzular.Kötü ahlakın madeni ,kötü fiillerin menbaı ve kötülüklerin doğduğu yer olması nedeniyle ona nefsi emmare dendi.Eğer terbiye edilirse levvame,mülhime,mutmainne,razıyye,marziyye mertebelerini kat edip ,kendi küllü ve kemali canibine terakki eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder