SEYAHATİMİZİN DÜNYA KISMI

İnsan oğlu uzun bir seyahata çıkar ve bu seyahatlarında farklı mekan ve iklimlerde bulunur.Farklı neşeleri ve hüzünleri yaşar.Ama bir gün gelir seyahat,ayrıldığı yere(başladığı noktaya)dönmekle tamamlanmıştır.Ekseriya da bu seyahat akabinde ,hatıralar ve notlar yazılır.İnsan bu seyahatı yapandır.Gezdiği ülkeler içinde bir ülkede "Dünya"olup dünya hayatı bu seyahatın bir bölümüdür.Alemi kesafet ve zulmeti tabiat dediğimiz bu alemden gitmekle(ölmekle)bu seyahat bitmeyecektir.Bir başka boyuta devredilerek devam edecektir.Devredildiği bu yeni alemde,şekli ve elbiseleri ve ismi de değişecektir.Bu yolculuğunun dünya kısmında ,asıl gidilecek yolu kaybetmemek gerekir ki yanlış yollara sapmak ve zarar görmek ihtimali mevcuttur.İşte Devam edeceği bu yolu gösteren Işığa ŞERİAT denmektedir.Bu ışığı ele alıp,tabiat evinden çıkmak ve yola düşmek lazımdır ki buna TARİKAT denmektedir.Bu ışık ile yürüye yürüye maksuduna ve mebdeine vasıl olduğun vakit o "HAKİKATTI" .Hakikatın ışığına(nuruna)kavuşan bir kimse bir başka ışığa ihtiyaç duymaz.Bu nedenle "HAKAYIK ZAHİR OLSAYDI ŞERİATLAR BATIL OLURDU"denmiştir.Bu söz ehli şeriata ağır gelir ,ancak bu ağır gelme,Kur'an daki dekayıkları anlamamaktan kaynaklanır.Kur'an da zikri geçen Hz.Musa ve Hz.Hızır kıssası buna örnektir.Hz.Musa,şeriat boyutundadır.Hz.Hızır Hakikat boyutundadır.Hızır(a.s)fiilinde Hak Teala'nın isteğini gözetmiştir.Bu nedenle Ehassı Evliya'nın halini böyle değerlendirmek gerekir.