28 Ocak 2016 Perşembe

AKIL GÜNEŞİNİ TEFEKKÜR HARARETİ İÇİNDE TUTMAK

İnsan akıl güneşini parlatırsa,(tefekküre dalarsa)içine dalınan bu düşüncede müstağrak olur ve acziyet ve zaafını anlayarak gözyaşı dökmeye başlar.Maide suresi 5/83 ayeti:"Resule nazil olan şeyleri dinledikleri vakit sen onların gözlerinin Hak'tan arif oldukları şeyden dolayı yaştan taştığını görürsün"şeklinde olup,kişi dinlediği şeyin teessüründen ağlayabilir.Bu nedenle Tefekkür övülmüştür:"Bir dem tefekkür,yetmiş sene ibadetten hayırlıdır"hadis-i Şerifi buna işarettir.Düşünelim ki cemadatın milyarda biri nebat mertebesine gelmez.Nebatatın milyarda biri hayvanat mertemesine gelmez.Hayvanatın milyarda biri insaniyet mertemesine gelmez.İnsanların yüzbinde biri idraki selim ve tam akıl sahibi olmaz.Aklı Tam olanların binde biri nerden gelip nereye gittiğini düşünemez(doğru yolu göremez).Tüm bu mertebeleri geçip hakikatları idrak derdine düşen ve insan olduğunu anlayan kimse hayvaniyet derecesinde yaşadığını(yeme içme derdiyle bu hayatta  meşgul  düşünürse) bu haline ağlamalıdır.Yeme içme derdi hayvanlık derecesi olup,hayatı bu dertle geçirmek insaniyet derecesini lütfeden Hak Tealala'ya karşı küfran-ı nimet olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder