1 Temmuz 2023 Cumartesi

EHLİ BEYT ÜZERİNDEKİ KARARTMALAR

 Bugün Resulüllah'ın (s.a.v.) Ehl-i Beyt'i üzerinde müthiş bir karartma vardır. İslam'ı ve sünneti anlamada tek önder olan Ehl-i Beyt'i devre dışı bırakmak, aslında Resulullah'ı (s.a.v.) devre dışı bırakmak demektir.


Ehl-i Beyt Kur'an-ı Kerim'de pek çok ayette ve Resulüllah'ın hadislerinde övülmüş, önemine dikkat çekilmiştir.

Ehl-i Beyt kelime anlamı olarak "ev halkı" mânâsına gelse de, Kur'an ve hadislerde kullanılan mânâsı dikkate alındığında, Resulullah'a (s.a.v.) en yakın olanlar, O'nun mahremini paylaşanlar anlamındadır.

Hz. Fâtıma (a.s.), Hz. Ali (a.s.), Hz. Hasan (a.s.) ve Hz. Hüseyin (a.s.) gerçekten de Resulüllah'ın (s.a.v.) hayatı boyunca en yakınları olmuştur. Bu bir evi paylaşma anlamında değildir. Ehl-i Beyt ifadesi;

O'nun hâli ile hâllenme, davasını anlama ve sahip çıkma ve Kendinden sonra bu vazifeyi bir manada omuzlayarak devam ettirme olarak düşünülmelidir.

Hz. Peygamber (s.a.v.) ömrünün son anlarını dahi hanımları ile değil, bu dört insan ile geçirmiştir.

Bunları bizzat yetiştirmiş, eğitmiş ve nazarında terbiye etmiştir.

Ancak Resulüllah'ın (s.a.v.) bu dört insana bu kadar kıymet vermesi yine Kur'an ayetleri ile bizzat Cenab-ı Hak tarafından övülmelerindendir.

Onlar, ayetle sabittir ki, masumdurlar, her türlü pislikten korunmuşlardır. Cennetle müjdelenmişlerdir, insanlık âleminin en üstünüdürler.

Kur'an-ı Kerim'de Ehl-i Beyt

Bu konuda Mübahale ayeti (Âl-i İmran: 61), Ebrar ayetleri (İn-san: 11-12), Tathir ayeti (Ahzab: 33), Meveddet ayeti (Şûra: 23) incelenecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder