4 Mart 2024 Pazartesi

HÜSEYİN FİKRİ ÖZER


 Aslen Seydişehir Çavuşlar’dandır.Metli sultan’ın yetiştirdiği zatlardan birisidir.Metli Sultan’ın sağlığında İzmir’e gitmiştir.Orada ticaret yapmış, dergah açmıştır.Kestane pazarı denilen yerde bir direk dibinde Elma sattığı için “Elmacı Baba” diye bilinir.Bu mübarekle alakalı bilgileri yolunu devam ettiren halifesi Abdullah Demirözü aktarmıştır.Abdullah Bey İzmir’de yaşar.Aslen Seydişehir  Çavuşlar’dandır.Hüseyin Fikri Efendinin akrabalarındandır.

Abdullah Bey’in nakline göre Hazret Konya Tıp fakültesinde yatmıştır.Hastahanede yattığı süreçte 23 gün hizmetinde olmuştur.Hüseyin Fikri efendi hastahanede olduğu günlerde nöbetçi doktor başörtülü bir bayan doktor olan  Fatma hanımdır.Hüseyin efendi’nin dervişlerinin hastahanedeki tutumlarına bakarak hastanın manevi bir kişi olduğunu anlar.Çünkü, Doktor hanım geldiği vakit hasta gözlerini açmakta doktorun sözlerine cevap vermekte o gittikten sonra baygın bir durumda yatmaktadır.Doktor hanım durumu Hastahanenin o bölümünün başkanı olan bir Profesöre  aktarır.Yarın birlikte ziyaret edelim derler ve ertesi gün hastanın bulunduğu yere gelirler.Refakatçı olarak Abdullah efendi, Musa Çiftci ve iki kişi daha vardır.Sırasıyla sorar hasta neniz olur?.Hepisi Hasta “babamız olur” derler .Normal hayatta Hüseyin efendi’ye “Baba” diye hitap etmektedirler.Başhekim bu cevabı yutmaz.der ki “Biz boşuna Prof olmadık.Bu adamın Mevlevi Mürşidi olduğu söylenmektedir.Manevi durumu nedir?” deyince refakatçılar :”Efendim kendisine siz sorun”.Prof, Hüseyin Efendi’ye sorar:”Efendim siz Mevlevi mürşidimisiniz” deyince hasta göslerini açar ve cevap verir:”Evet Mevlevi mürşidi’yim.Siz bana hizmet ederseniz, yarın ahirette ben size himmet edeceğim” buyurur.Prof, Hüseyin efendinin elini öper.Hastahane masrafları birikmiştir.750 milyon TL olmuştur.O zamanın para birimi ile..Yıl 1996..Bizde para yok.Ancak Musa Çiftci hazretlerinin bir traktörü vardır.Birmilyar ikiyüzelli bin TL vermişler satmamıştı.O gün Çumra’dan ziyarete gelen birisine Musa Çiftci hazretleri dedi ki:”Bana yediyüzellimlyon getir traktörü götür” dedi.Adama parayı getirdi.Hastahane idaresine borcu ödemek için çıktık.İdare bize “Borcunuz yok” cevabını verdi.Kim ödedi, yahut Profesör kendisimi ödedi bilmiyoruz”..

Hastahanede bulunurken bir şeyh efendi ziyaretine gelir.Bu kişi Melami mürşidi Ali efendi olabilir.Bu zat hastahaneden ziyaret sonrası çıkarken koridordan ve merdivenlerden inerken sesli bir şekilde "Bu zamanın kutbunu görmek isteyen " diye bağırmıştır.

Hüseyin Fikri hazretlerinin türbesinin bulunduğu Seydişehir Çavuşlar beldesindeki evi boş olarak içinde hazretin eşyaları mevcut şekilde muhafaza edilmektedir. Anahtarı orada  bulunan torunlarındadır. misafirlerin kalmasına müsaade edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder