4 Eylül 2022 Pazar

HAKİKAT-I MUHAMMEDİYYE

 Hakikat-ı Muhammediyye Tasavvufî anlayışa göre, Hz. Muhammed’in (a.s.), yaklaşık altmış üç yıl süren cismanî hayatından ayrı olarak değerlendirilen başka bir varlığı daha mevcuttur. Bu varlık, henüz hiçbir şey yaratılmamış iken Allah Teâlâ’nın ilk olarak yarattığı “hakikat-ı Muhammediyye” olup, bütün varlıklar bu hakikatten ve onun için yaratılmıştır. Bu hakikat, âlemin varolma sebebi, maddesi ve gayesidir. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ruhu veya nuru olarak da ifade edebileceğimiz bu hakikat, bütün insanlardan, peygamberlerden, hatta meleklerden evvel varedildiğinden, Hz. Peygamber (s.a.v.), insanlığın manevî babası hükmündedir. Hz. Âdem’de tecelli edip daha sonra öbür peygamberlere intikal eden, Hz. Muhammed (s.a.v.) beden olarak dünyaya gelince de ona intikal edip, onda karar kılan bu nur, vefatından sonra da devam etmekte ve kâinat, varlığını devam ettirebilmektedir. Bu nur, ölümsüz ve ebedî olduğundan dolayı da mutasavvıflar, Hz. Peygamber için “öldü” ifadesini kullanmazlar

Hakikat-ı Muhammediyye veya nûr-i Muhammedî ile ilgili görüşlerin kaynağını aslında Peygamberimizden (a.s.) rivayet edilen “İlk yaratılan benim nurumdur” 270 , “Âdem su ile çamur arasında iken ben peygamberdim” veya “Âdem ruh ile ceset arasında iken ben peygamberdim” 271 gibi hadislerin oluşturduğunu ve bu hadislerin bu tür fikirler için bir dayanak olduğunu söyleyebiliriz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder