19 Eylül 2022 Pazartesi

TEVESSÜL,VESİLE

 Resûlullah (s.a.v.) geceleyin teheccüd kılmak için kalktığında namaza şu dua ile başlıyor: “Ya Rabbi, Ey Cebrail’in, Mikail’in ve İsrafil’in Rabbi… göklerin ve yerin yaratıcısı Rabbim. Ğayb âlemini de, şehadet âlemini de (inceden inceye) bilen Rabbim Sen, kullarından hangi konuda ihtilaf ettilerse, aralarında hükmedensin. Öyle ise, ya Rabbi onların ihtilaf ettikleri, konuda, izninle beni, hakka yönelt. Şüphesiz sen kimi diliyorsan, dosdoğru yola iletensin”. Peygamber (s.a.v.) burada fazilet olarak kendisinden daha aşağıda olmasına rağmen meleklerin adını zikrederek Allah’a duada/tevessülde bulunuyor. Sahabe Hz. Peygamber’in kendisinden başka sakal-ı şerifiyle, hırkasıyla da tevessül etmiştir. Mesela Enes b. Malik saçı ve sakalından bir miktarı ömrü boyunca üzerinde taşımış, vefat ederken de “Bu sakal-ı şerîf’i kefenimin içine koyun.” diye vasiyet etmiştir. Aynı şekilde Halid b. Velid, Peygamberimiz’in mübarek sakalından bir miktarını sarığında taşıyordu. Ve “Ben savaşları bu sakal-ı şerîf hürmetine kazanıyorum.” diyordu. Bu konuda “Peygamber Efendimiz’in eşyasıyla, sakalıyla değil de sünnetiyle yani o sünnetini yaşayarak ya da sünnetini anlamaya çalışarak bu konuda gayret içerisinde olmak varken niye böyle bir şey yapılsın ki!” deniliyor. Sakal-ı şerifi yanında taşı diğerlerini de ihmal etme!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder