17 Eylül 2022 Cumartesi

BUGÜNÜN MÜSLÜMANLARININ SORUNU

 Bugünün müslümanlarının sorunu, klasik metinlere yaslanmamaları, kurucu isimlerden dil edinmemeleridir. Dolayısıyla ekonomide, siyasette, kültürde, mimarîde, sanatta ortalamanın altına düşüyorlar. Süleymaniye’nin gölgesinde gecekondu diyebileceğimiz bir mimarî çıkıyor; Dede Efendi’nin Ferahfeza âyin-i şerifine arabesk melodiler eklenmeye çalışılıyor. İslâm tasavvuru ve tasavvufun derinliği, sarayın bahçesine gecekondu dikmeyi hak etmiyor. Kendi kaynaklarımızı, kurucu isimlerimizi yeniden hayata çağırmak durumundayız. Mimar Sinan’ın mimarisine, Dede Efendi’nin musikîsine sinen İslâm’ın derinliği yeni formlar üzerinden hayata taşınabilir. Kendi ruhumuzu, eğitim yuvalarında karşılığı alınacak halde verebiliriz. Osmanlı’nın ekonomik, sosyal ve kültür hayatında etkisi görülen vahdet-i vücud tasavvuru bizim için örnek olabilir. Tasavvufî İslâm, tecrübe edilmiş, karşılığı görülmüştür. Bunun tekrarı niçin sağlanmasın? Azınlıklar meselesi başta olmak üzere pek çok meselenin çözümünde bu kullanılabilir. Bu konudaki çözüm maneviyat ocaklarıyla mümkündür. Kürt’ün de Türk’ün de müntesip olduğu tarîkler vardır; orada Türk ve Kürt olmaktan çok, insan-ı kâmil olmak esastır. Modern zamanlarda yaşıyoruz ve yaşadığımız çağa ananevî İslâm’ı çağırıyoruz. Fıkıhta, “Zamanın değişimiyle birlikte ahkâm da değişir.” diye bir kural vardır. Bu ifade, zamanı ve şartlarını merkezîleştirip doktrini reforme etmek anlamına gelmez. Doktrinin aslı esastır; onu pratiğe taşıyan formlar ise değişebilir. Hayattan kaçıp dağ başına gitmek suretiyle derviş olmak ancak kırsalın, tarımın hayat tarzı olduğu yerde mümkün olabilir. Bugün kentte, yoğun ve hızlı bir hayatımız var. Hayatın dışına çekilmiş bir derviş olamayız. Trafiğin merkezinde, işin başında Rabbimiz ile irtibat kurmak zorundayız. “Halvet der encümen” yani; halk içinde Hak ile beraber olmak zorundayız. Modern olanın zihin ve içimize saldığı dağınıklığı, parçalanmışlığı Allah’a teveccüh ve teslimiyetle giderebiliriz. Böylelikle modern şizofreniden kaçarak “bir”liğe, tevhide ulaşabiliriz. Tasavvuf, tam da modern zamanların ilacıdır. Modern algının çarptığı, yaraladığı, yorgun bıraktığı ruhlar tasavvufî tasavvur içinde tedavi olur; kalp ve akıl, Allah’a teveccühte itminan bulur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder