26 Eylül 2022 Pazartesi

KAMU MALINA EL UZATANIN CENAZE NAMAZI KILINMIZ

  Resûlullah (s.a.s) Ezd kabilesinden İbnü’l-Lütbiyye’yi zekât toplamakla görevlendirmiş, bu zatın daha sonra bazı mallarla Hz. Peygamber’e gelip; “    Bunlar size ait, bunlar da bana hediye olarak verildi” demesi üzerine Resul-i Ekrem minbere çıkıp; “Benim –zekât toplamak için- gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, ‘Bunlar sizin, bunlar da bana hediye edildi’ diyebiliyor? Dikkat edin, bu kişi evinde otursaydı, kendisine hediye verilir miydi? Muhammed’i kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, sizden her kim bu (bu devlet malı)ndan alırsa mutlaka onu boynunda taşır olduğu halde Kıyamet günü gelecektir…” buyurdu (Buharî, “Hiyel” 15, “Zekât” 67, “Hibe” 17, “Eymân” 3; Müslim, “İmaret” 26).

Kamu malından çalmanın ya da kamu malına hıyanet etmenin vebali öylesine büyüktür ki, Hz. Peygamber bu gibi kimselerin cenaze namazlarına bile katılmamıştır. Zeyd İbn Hâlid (r.a) anlatıyor: “Hayber Savaşı sırasında ashaptan biri öldürülmüştü. Hz. Peygamber’e haber verildi. O, “Arkadaşınız üzerine namaz kılın!” buyurdu. Hz. Peygamber’in bu sözü üzerine, halkın çehresi değişmiş, üzerlerine bir soğukluk çökmüştü. Bunun üzerine Hz. Peygamber olaya şöyle açıklık getirdi: “Arkadaşımız Allah için cihad sırasında ganimetten çalmıştı!” Bunun üzerine, maktulün eşyasını karıştırdık. Yahudilere ait boncuk kolyelerden iki dirhem bile etmeyen bir kolyeyi çalmış olduğunu gördük.” (Muvatta, “Cihâd”, 23; Ebu Dâvud, “Cihâd”, 14) 

Diğer yandan, kamu malına hıyanet etmenin ağır sorumluluğu sadece bu iŞi yapanları değil, aynı zamanda bu gibileri koruyup gözetenleri veya göz yumanları da kapsamaktadır. Nitekim sevgili Peygamberimiz, “Kim aŞıranı gizlerse, o da ondandır” (Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 135) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder