25 Eylül 2022 Pazar

ARİFİN MARİFETİ DAHA ÖNCE DEVAM ETTİĞİ ZÜHDÜN MEYVESİDİR

 1. Ârifin Ma’rifeti Daha Önce Devam Ettiği Zühdünün Meyvesidir Hz. Mevlânâ’ya göre ârif elde ettiği ma’rifet nurunu, öncelikle zühd ziraati ile yetiştirmiştir. Konuyla ilgili olarak: “Şerîatin cânı da âriftir, takvânın cânı da. Ma’rifet, geçmiş zamanlarda ki zâhidliğin mahsulüdür. Zâhidlik ekmeye çalışmaktır. Ma’rifet de o ekinin bitmesidir. Şu hâlde çalışmak ve inanmak, bedene benzer. Bu ekmenin cânı da biten mahsuldür, onu devşirmektir.”

 Bu ifâdelere göre ârif ma’rifet adına neye ulaşmışsa onu seyr ü sülûkunun bidâyetinde meşgul olduğu derin zühde borçludur. Hz. Mevlânâ âriflerin ma’rifet nuruna erişmeleri öncesi yaşadıkları zühd ve riyâzetin temel dayanağını ise Mesnevî’de bir bölüm başlığı olarak ele aldığı; “Rabbimin katında gecelerim, Rabbim beni yedirir, içirir.” ve “Açlık, Allah Teâlâ’nın taâmıdır. Ol taamla Allah hazreti sıddıkların bedenlerini ihyâ eder.” hadisleriyle izah eder.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder