16 Eylül 2022 Cuma

HASSAS BİR KONU ; HAKİKATI BEN TEMSİL EDİYORUM SÖYLEMİ

  “Hakikati ben temsil ediyorum!” meselesi. Belki derviş bunu böyle görebilir. Nihayet girdiği yolda seyr ü sülûkünü yapan birisidir derviş, yegâne yolun kendisininki olduğunu düşünebilir. Ama kemâle ermiş birisi “Ben hakikate ulaştım, hakikat benim ulaştığım yerdir, herkes benim bulunduğum noktaya gelsin.” dediği zaman problem çıkar. Bu eskiden de problemdi günümüzde daha çok problem. Hepimiz bir şekilde hakikate ulaşabilecek formda yaratıldık. Bugün Türkiye toplumunda özellikle müslüman mahallesinde bir ayrıştırma gayreti var. Gönül parçalanıyor, dil parçalanıyor. Bir kimse hakikate ulaşmış olabilir. O onun hakikatidir. Bir kimse kendisi gibi düşünmeyenleri ceffe’l-kalem silip atarsa yegâne hakikat temsilcisi olarak kendisini görürse orada problem başlar. İbn-i Arabi’ye atfedilen bir söz vardır: “Hakikat tek, mazhar müteaddittir.” Güneş tektir. Fakat düz bir ovaya yüz kova koyulduğunda her bir kovaya güneşin ışığı yansır, her kova güneş benim içimde diyebilir, yandaki kovayı bilmeyince. Oysa her kovada güneşin bir yansıması vardır. Bizim bilgimiz de bunun gibidir. Kemâle ulaşan kişinin melâmet neşvesi içerisinde bütün pınarlardan su içmeyi teşvik etmesi gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder