“Bir ülkede ahlaksızlık yüzde 10’u bulduğu zaman, orada ahlaksızlık hakim hale gelir?” (Tevfik İleri)“Mekteplerde, ailelerde ahlak dersleri vermek yetmez. İcracıların da birer ahlak kahramanı olması gerekir.”
“İmanın ve İslam’ın güzelliği de ancak ahlakın güzelliğinde ortaya çıkmakta, bunlar birbirinden ayrıldığı takdirde ise, geride kalan şeyin iman veya İslam denecek hali kalmamaktadır. Bu gerçeği dünya gözüyle apaçık görmek için bugün içinde bulunduğumuz duruma göz atmak yetecektir. Zira iman ile ahlakın arasını ayırmanın sonuçları bugün hayatta, toplumda, ailede, işte, ticarette, siyasette, diyanette karşımıza çıkıyor, bizi her taraftan kuşatıyor ve tıpkı ayetin haber verdiği gibi hüsran içinde bırakıyor.”
“ahlak eğitimimizde problem var, diyor. Ahlakı farklı alanlara sıkıştırıp değerlendirdiğimiz için, hayatın birçok alanında ahlak-din ilişkisini tam anlamıyla kuramıyoruz. Kuramadığımız zaman, yaşadığımız gibi inanmaya başlıyoruz.”
Hazreti Peygamber bir ganimet dağıtımında haksız yere alınan deve tüyünün hesabını soruyor. “Kim bu ganimet meselesinde hakkı olmayan şu tüyü bile almışsa ahirette şöyle şöyle bir cezayla karşı karşıya gelecek” diyor. Sahabe bu uyarı karşısında sarsılıyor.
“Bu hassasiyeti bugün İslam toplumları olarak ne kadar hayatımıza yansıtabiliyoruz?” -Peki ganimeti bugün kamu malı diye yorumlayabilir miyiz?
Cevabı şöyle Tamamen öyle, millete ait olan bir mal. Bir tüyün bile hesabı var. Bir tüyün, bir iğnenin bile hesabı varsa, bu noktada bazı şeyleri zihin dünyamızda doğru yerlere koysaydık, ödümüz kopardı bazı şeylerden. Bugün hangi Müslümana domuz eti deseniz gözleri faltaşı gibi açılır. Ya diğeri, onun ne farkı var? O haramsa, bu da haram. Üstelik bir de domuz eti yemek ferdî bir günah. Ya milletin malını, ya kamuya ait bir malı yiyince, oradan haksızca bir kazanç sağlayınca, torpil yapınca, birinin hakkına girerek torpille bir yerde bir görev alınca?Bir soru daha:-Peki nasıl o kadar kolay yapılabiliyor Kişi kendisini buna nasıl inandırıyor?
-Ben gelmesem başkası gelecek, diyor. İşte kazanmayla kaybetme bu. Ben olmasam, diyor. Zaten diğerleri de yapıyordu, diyor. İnanın çok zor bazı şeyleri anlamak……Şimdi bunları konuştuğumuzda bazıları “ böyle yaparsak Müslümanlar hiçbir şekilde bir yere gelemez” diyorlar. Yapmadık da nereye geldik peki?....
-Deyim yerindeyse, İslam’ın yerine Müslümanları koymuşuz. Ve İslam’a uygun olmayan birçok şeyi Müslümanların menfaatine, Müslümanlar için diyerek meşrulaştırıyoruz.
Ve Müslümanların menfaati dediğimiz şey de aslında kendi menfaatimiz. Tamamen şahsi menfaat başka ambalajlar içinde sunuluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder