Tasavvufî Türk şiirinde de ricâlu’l-gayb anlayışı ile ilgili kavramlara rastlamak mümkündür. Kutub, gavs, evtâd, abdâl, kutb-i aktâb, kutb-i zaman gibi ricâlu’l-gayb zümrelerine divanlarda rastlanmaktadır. Kanaatimizce birçok şairin bu anlayışı şiirlerine yansıtmaları, onların ricâlu’l-gayb telâkkîsini benimsemiş olduklarını göstermektedir. Buna dair aşağıdaki şiirleri örnek olarak verebiliriz:
Yediler’le Kırklar’la, Ak sakallı pirlerle, Yüzü balkır nurlarla, Bize dervişler gelir. Yunus Emre
Biz şol abdâlız bıraktık eğnimizden şâlımız Varlığından sıyrılıp uryân olan anlar bizi Niyazî-i Mısrî (ö.1694)
Rehber-i râh-ı hakîkat menba’-ı feyz-i Hudâ Kutb-ı a’zâm gavs-ı ekber nûr-ı zât-ı Kibriyâ 21 Mustafa Rûmî Efendi
Evtâd u gavs u kutb u cihât-ı cihân-ı ben Dil haymesine mîh u sütûn u tınâb idem Karamanlı Aynî
Mekteb-i devlette almış rûh-ı Kudsîden sebak Ma’rifet dersinde söz kor kutb-ı aktâb üstüne Ahmed Paşa (ö. 1497)
Ehl-i ışk oldı Necâtî olımaz akla mutî’ Hîç meczûb olan abdâl ide mi hıdmet-i pîr. Necâtî (ö.1509)
Hâdim-i fakr oldı Ahmed ezdi engûr şerbetin Kırklar nûş itdi anı Mustafâ’nın ışkına Nesîmî (ö.1404)
Âfitâb-ı sipihr-i keşf ü yakîn Pîr-i sûfiyye Şeyh Muhyiddîn Kutbu’l-aktâb ârif-i billâh Menba’ı keşf ma’den-i telkîn Abdurrahman Râmî Çelebi (ö.1639)
Hâtem-i hâs-ı velâyetdir olursa n’aceb Ehl-i irfân neferi Hazret-i Muhyiddin’in Nâbî (ö.1712)
İşârât-ı dakîkı âlem-î akvâlden bîrun Makâmât-ı garîbi fikr-i ehl-î hâlden bîrun İmâmân ile gavs aktâb ile abdâlden bîrun Hulâsa âlem-î dîgerde hâl ü kâlden bîrun Şeyh Galip (ö. 1799)
Ol şâh-ı gürûh-ı evliyâ kim Aktâb ona bendegân-ı hayret Mehmed Tâhir [Olgun] (ö.1951)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder