İbrahim b. Edhem’i zâhidlerin önderlerinden birisi olarak kabul eden İbnü’l- Arabî, amcası Yahyâ b. Yuğân’ı da zâhidlerden saymakta ve onun nasıl zâhid olduğunu da şöyle anlatmaktadır: “Amcam Tilimsan şehrinin yöneticisiydi, adı Yahya b. Yuğân idi. Onun zamanında fakîh, âbid ve zâhid Tunuslu Ebû Abdullah b. et-Tunûsî adında bir adamvardı. Ubbâd denilen Tilimsan’ın dışında bir yerde bulunurdu. İbadet için bir mescide çekilmiş ve sonradan kabri de orada ziyaret edilen meşhur bir yer olmuştur.
Bu salih adam, Ekâdîr ve Orta şehir denen iki şehir arasındaki Tilimsan’da yürürken, amcamız şehrin yöneticisi Yahya b. Yuğan onunla karşılaşmış. Kendisine ‘Bu adam Ebu Abdullah et-Tunûsî’dir, devrinin âbididir’ denilmiş. Amcam atının gemini tutarak, şeyhe selam vermiş, şeyh de onun selamını almış. Üzerinde kıymetli bir elbise bulunan vali şeyhe dönerek, ‘Ey şeyh! Giymiş olduğum bu elbiseyle namaz kılmak caiz midir?’ diye sormuş. Şeyh gülmüş. Amcam, ‘niçin gülüyorsun?’ diye sorunca, şöyle cevap vermiş: ‘Aklının zayıflığına, kendini ve halini bilmeyişine’ demiş ve eklemiş: ‘Bence sen, leşin kanında düşüp kalkan, onu ve pisliğini yiyen, küçük abdesti geldiğinde ise, üzerine değmesin diye ayağını kaldıran bir köpeğe benziyorsun. Sen haramla dolu bir kapsın, kulların hakları boynundayken gelmiş, bana giydiğin elbiseyi soruyorsun!’ Râvî der ki: Bu cevap üzerine vali ağlamış, bineğinden inmiş, yöneticiliği bırakmış ve şeyhin hizmetine girmişti. Şeyh ise, onu üç gün hizmetinde tutmuş, sonra bir ip getirerek şöyle demiştir: ‘Hükümdarım! Misafirlik günleri bitti, kalk ve odun topla!’ Amcam başının üzerinde odun taşır, onlarla çarşıya girer, insanlar ise ona bakar ve ağlarlardı. O, odunları satar, azığını alır, kalanını da tasadduk ederdi. Ölünceye kadar kendi beldesinde böyle yaşamış, ölünce de şeyhin türbesinin yakınına defnedilmiştir. Kabri şimdi orada, ziyaret edilir. İnsanlar şeyhe gelip kendilerine dua etmesini istediklerinde, şeyh şöyle derdi: ‘Duayı Yahya b. Yuğan’dan isteyiniz, çünkü o hükümdardı,zâhid oldu. Ben onun gibi hükümdarlıkla imtihan edilseydim, belki de zâhid olamazdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder