- Nurculuk, aslında çileke bir Nakşî dervişi olan, ama hiç kimseye şeyhlik taslamamı, kimseyi de tarîkat mürîdi olarak kabûl etmemi olan Said-i Nursî'nin te'lif etmiş olduu Nûr Risâleleri'nde sergilemiş olduu "âlem görüşü"nü benimsemeye çalıan kimselerin tavrıdır. Bu bir tarîkat deil, tarîkat-dıı bir tavırdır. Çünkü: 1) Said-i Nursî bir tarîkat şeyhi deidir, 2) Nurcular'ın tekkeleri yoktur, 3) Nurcular'ın hurda-i tarîki yâni ritüelleri de yoktur, 4) Nurcuların Hz Peygamber'e dayanan bir tarîkat eceresi de yoktur; Nurculuğun balangıcı Hz Peygamber ile değil Said-i Nursî iledir; 5) Nurcuların fiktif bile olsa özel bir kıyâfetleri, tâcları ve (sancak, post, tâber, tu, kekül, makm, taht, âsitâne vesâire kabilinden) tarîkatlarına mahsûs dier levâzımları da yoktur. "Nurcular" denilen zümre şer'î sorumluluklarını yerine getirmeğe çalışan, bu âlemde Cenâb-ı Hakk'ın ef'al ve sıfatlarının tecellîlerini müâhede edip de ibret almayı amaçlayan kimselerden olumaktadır. Ve bu vasıflardan ayrılmadıkları, nefislerine malûb olmadıkları, kendi düünce ve yaşayış tarzlarını başkalarına icbâr etmee kalkımadıkları sürece hörmete ve îtimâda lâyık kimselerdir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder