22 Aralık 2020 Salı

TESADÜF

Beş yaşındayım.Kayseri Akçakaya köyündeyiz.ölümcül bir hastalığım var ve Kayseri'de bulunan Amerika'dan türkiyeye gelmiş on iki doktordan birisi Kayseri'den at sırtında 11 KM uzaklıktaki köyümüze gelir ve bu çocuk çok yaşamaz bunu Adanaya'ya götürün der.Anam varlıklı birisi Beni Adana'ya getirirler.Hastahanede bir doktor:İsmi Tevfik pamukçu.üst kısmımı çıplatırlar.Meğer ciğerim su toplamış kaburgalarım arasına bir iğne sokarak biraz su çeker suya bakar:Daha rengi değişmemiş.ölmez der ve ciğerimdeki suyu dışarı alma amaçlı tam ellibeşgün hastahanede annem ile kalırım.Sonrasında taburcu olurum.Tıp Fakültesini kazanır Üniversitede asistan olarak kalırım.Ordinaryüs profesör beni çağırtır ve oğlum bu hastanın hastalığını sen teşhis et ve tedavi et der.Ben peki efendim der.Hastayı Labaratuvara götürürüm yirmi santimlik bir tüp şişeyi hazırlar tetkik için kan almaya başlarım.Kan alma bittikten sonra tüpü kapatırım ve tüpün üzerine hastanın ismini yazmak için sorarım:eFENDİM İSMİNİZ NEDİR? hASTA CEVAP VERİR:"tEVFİK pAMUKÇU".bEN BİR AN SARSILIR KOLTUĞU SIRTIMI YAPIŞTIRIRKEN HASTA SORAR:hAYIRDIR EVLAT.bEN CEVAP VERİRİM sİZ OTUZ KÜSÜR YIL ÖNCE BENİM su toplayan ciğerimden suyu çeken,"ölür" dedikleri ancak Hak Teala'nın öldürmediği hastanız ben idim.Şimdi ben sizi tedavi edeceğim.Otuz küsür sene önce yapılan bir iyiliğin bedelini ödemiştim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder