22 Aralık 2020 Salı

SOHBETLER

– Bir devre gelir ki ölüm yok. Fakat akıl bunu anlamaz, “Peki ölüm yok da babam, anam nereye gitti? diye sorar. Böyle bir sualin cevabı yoktur. Soranın anlayışına hâil olan şey, sorgusudur. Bu hâl, Mûsâ’nın Allah’a: “Seni göreyim!” demesine benzer. Allah da “Sen beni göremezsin!” diye cevap veriyor. Mûsâ’nın görgüsüne hâil olan şey, sorgusudur. Hâlbuki insanda herşey mevcuttur. Mûsâ da, Muhammed de. Onların isimleri ağzımızda söyleniyor. İyice murâbıt olsak, hâlleri tecellî edecek ama… Avrupalılar ilim yolundan bize doğru geliyorlar. Bu hâlin ilerlemesine en çok mâni olan şey taassuptur. Avrupa milletleri atom devrini yaşarken biz, dini dar olan din adamları nedeniyle Âdem devresinde gibi ibtidâî bir hayat içindeyiz. Birçok yerlerde öküzle ziraat yapıyoruz. Zaman demir öküzler yaptı; biz bu demir öküzlerin yemini, yani makinelerin petrolünü temin edemiyoruz. Bize petrol göndermeseler öküzler toprağa saplanıp kalacaklar. Bizi hep taassup geri koymuştur. Dini dar olanlar bizi sevâbla günâh arasına sıkıştırdılar. Ya sevâb kazanmak yahut da günâhtan kaçmak için çalıştık. Medeniyyet ve insanlık için çalışmadık; ileriyi görerek çalışamadık. Bir millet, böyle terakkî eder mi? Hâlbuki sevâb yapılan şeyin mânâsını anlamak, bir işi bilerek yapmak; günâhtan kaçmak da kötülüklerden temizlenmektir. “Sevâb” kelimesi, elbise mânâsına gelen “Sevb” kökünden geliyormuş. Demek ki sevâb, iyi hâlleri, elbise veya gömlek gibi üstümüze giymekmiş. Kur’ân’ı okuyup üflüyor, elimizi de yüzümüze sürüyoruz. Hâlbuki Kur’ân’dan anladığımız, öğrendiğimiz hâli ve ilmi elbise olarak üzerimize giymeliyız. Kanunlar taassubu men ediyor. Bunu biz de tasvip ediyoruz ve bu kanaâtimizi de her yerde söylüyoruz. Bunun için mutaassıp kimseler bize “kâfir!” diyorlar. Gazî’den çok güzel hâller tecellî etti. Allah bu lûtfu ona lâyık gördü; inkilâpları ona yaptırdı. Yine de zamanla bu işler yoluna girer, her şey çok güzel olur; Yeter ki taassup serbest bırakılmasın, onunla mücadele edilsin. – Taassupla polis mücadele edemez, münevver din adamı mücadele edebilir. Din, tabii bir ihtiyaçtır; fakat bunu bize anlatamadılar. Münevver hocalar yetiştirebilseydik, softalar bu vaziyetten istifade edemezlerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder