Sadettin Kaynak anlatıyor.:"Şimdi size gözümle gördüğüm bir hatırayı aktarıyorum.Aynen böyledir Tarihe geçmelidir bu hadise" dedi ve şunları anlattı..
"Sultan Reşad Han zamanı; hocam dedi ki' Sadettin, bugün Süleymaniye'de Valide sultanın mevlidi varmış.Hafız Sami ile Hafız Kemal okuyacaklarmış, kaçırma..Ben çok isterim, ama gidemem, izdiham olur, ezilirim diye korkarım. Sen muhakkak git.Zaten bu sıralar Hafız Sami için rahatsız filan diyorlar, belki böyle bir mevlidini bir daha dinleyemezsin, kaçırma..'
Cuma günü idi.Günün en erken bir saatinde geldim, kürsünün yanına oturdum..Çok geçmedi , cami doluverdi.Cuma namazı kılındı.Emderun'(dan onbeş kadar hafızgelmişti.İlahi söylediler.. Mevlid Padişah mevlidi, padişahın annesi için okunuyordu.
İlahi bitti Hafız kemal çıktı.Fevkalade okuyuşla , Süleymaniye'nin kubbesini çatlactacak şekilde, pesleri, tizleri, meyanlarıyla , ne lazımsa yaptı..."Allah adın zikredelim evvela" bahrini okudu bitirdi.
Tekrar ilahile rsöylendi.Kuran-ı Kerim okundu.Hafız Kemal , Mevlid'in ikinci bahri olan "Veladet" bahrine b.aşladı..
"Amine Hatun Muhammed anesi, Ol sadeften doüğdu ol dürdanesi"
Hepsi çok güzel ,fevkalade, hiçbir eksik taraı yok.Fakat halk bir şey bekliyor. Ben bile hafız Kemal için gitmedim. Hafız Kemal beğeniliyor, seviliyor.. Seviliyor da insan yanmıyor.Yanmıyorsunuz.Hayran oluyorsunuz, maaşallah diyorsunuz.Belki ağlıyorsunuz da.
YAKACAK BİRİ BEKLENİYOR.
Fakat bir yanmak ihtiyacı var. Siz de, sizi yakacak birini bekliyorsunuz..Cemaat ağa düşmüş kuş gibi çırpınıyor, sağa sola bakınıyor.oraya bakar, buraya bakar filen..Kıyam oldu Resuli Ekrem doğuyor:
Doğdu ol saatte sulatnı din/Nura gark oldu semavatı zemin/-sallü ve sellimu teslima/hatta tenalu cenneten ve naima.
dendi oturduk.Kuran'ı Kerim 'e başlandı, okunuyor.
CEMAAT AYAKTA
kuran-ı Kerim okunurken , Poyraz Kapı'dan beyaz cübbeli sarıklı bir zat girdi.
Girmesiyle bütün cemaat , elektrik çarpmış gibi ağağa kalktı.Hayretler içindeyim.seneler geçti o tabloyu , o sahneyi hatırlarken tüyelrim ürperiyor..
Onun geldiğini görünce ,Hafız kemal sadakallüm azim did, kürsüden indi.
Hafız Sami doğru kürsüye çikti.Aşağıya eğildi,Enderunlu hafızlara " Segahtan bmir ilahi okuyun ' dedi.Okudular, ilahi bitti.
AKLIM ÇIKACAK DİYE KORKTUM
Hafız sami efendi "Seyyi-i kainat hazret-i muhammed Mustafa'ya salavat "dedi.
Yaratılmış cümle oldu şaduman/ gam gidip alem yeniden buldu can/Çağrışuben didiler kim, Merhaba deyince Camide bir feryat koptu.Aklım çıkacak diye korktum.
ACllah, Allah ..Başlar "küt, küt" birbirine vuruyor.Cemaat vecd içinde kendinden geçmiş halde.Yahu deli olacağım sandım..Böyle işte..Bütün yaktı kavurdu gitti.
Akşam hocama gittim "Hocam bende hakkınız çok , bu manzarayı bana gösterdiniz, size minnettarım " dedim.Hocam; "Oğlum böyle bir okuyuşu artık göremezsin.Sami rahatsızmış diyorlar, öyle işitiyorum.Yahu hiçbir şey olmasa insana göz olur, nazar değer.."
Sadettin Kaynak şunları da söyledi:"O devir, şeyhin en iyisini, hocanın en iyisini, şairin en iyisini ve okuyucunun en iyisini yetiştirmiş.Hattatlar da ayrı bir alem.Hafız Sami okurken bana sanki oksijen kaynağı yapıyorsunuz da bir yerimiz yanıyor gibi gelir, öyle sanırsınız.Bunda bir ilahi hal var.Bu, çalışmakla elde edilmez, Allah vergisi"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder