Çocukluğumuzda Özerli köyünün zenginlerinden Çapkınlar denilen birisinin köy odası tabir edilen misafirhanesi vardı.Dışarıdan gelen bir yabancının konaklanması amaçlı kullanılır imiş.Bir gün bir yabancı atının üzerinde gelmiş ve kalacak yer yok mu? demiş.Yabancıya, Çapkınların köy odası tarif edilmiş ancak adama şu da tembih edilmiş:"Bu adam aksi birisidir.Her türlü hürmeti yapar ancak giderken misafiri döğer" demişler. Adam çaresiz bir şekilde her şeye razı olarak belirtilen yere gider.Ev sahibi kendisini karşılar,atının dizginlerini tutar, inmesine yardım eder.Misafir odaya çıkartılır.Ne talep etti ise ev sahibi yerine getirmektedir.Misafir içinden düşünür;'Nasıl olsa giderken dayak yemek mukadder, ev sahibinden istedikçe ister.Ev sahibi "Yorgan istermesin?" der adam iki tane diye cevap verir.Ev sahibi "Şunu istermisin? der Misafir iki katını söyler.Sabah olur. Ev sahibi yemlenmiş ve sulanmış olan atını getirir.Misafirin atının başını tutar,misafir atına biner.Ev sahibi uğurlar olsun der.misafir uzaklaşır.Beş dakika sonra adam geri döner ve Sorar:"Senin için bana ,giderken misafiri döver demişlerdi.Ben dayak beklerken güzel bir şekilde uğurlandım..Merak ettim neden? diye sorunca Ev sahibi durumu anlar ve ona der ki:"Ben gelen misafire hizmet etmek isteğiyle şunu istermisin? diye sorarım misafir Hayır derZahmet olmasın der,istemez..Halbuki ben hizmet ederek sevap almak isterim.Misafir "Yok istemez" deyince benim moralim bozulur.İşte ben beni sevaptan mahrum bırakanlara dayak atarım, sen benim hiçbir hayrıma mani olmadın ki! " diye cevap vermiş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder