Bu mesele çok su götürür.Hereke hitap edip vazifesini yerine getirirken yalnız bir zümreye ait sayılmak ,Parti taassupları yüzünden diğer insanlara hitap ve ders imkanından mahrum kalmak isabetli midir?
Bir din adamı , siyasetin çok bozuk olan şartlarını yerine getirebilir, onlara ayak uydrurabilir mi? Yerine getirse ve ayak uydursa , davasına ve şahsiyetine zarar gelmez mi?
"Samimi dindar , hak yemez, halkı tanır ve yapılacak şeyi bilir iyi insan ların, siyasetten uzak kalmaları , memleketi, devleti, ehil olmayan, hatta çıkarcı ve kötü kimselerin eline terk etmek olmaz mı buda günah değil mi?
Herhalde işin doğrusu , karı zararı ve her zamana ait vaziyetin nezaketini göz önüne alarak , nefsinin hilelerine kapılmadan ve din adamlarının halk üzerindeki tesirinden faydalanmaktan başka bir şey düşünmeyen politikacı cambazlara aldanmadan; ayrıca aklı eren, hak söyler dostlarla müşavere ederek , icabına göre karar vermektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder