19 Ocak 2025 Pazar

BİR MECZUBUN KERAMETİ-EĞİNLİ HAFIZ

 EĞinli Hafız Hasan efendi bir meczupla alakalı bir hatıratını nakletmişti.İstanbul Fatih Çarşambada otururken Hicaz Demiryolu ile alakalı bir mahalle meczubunun söylediklerini anlattı:

"Çarşambada oturduğum evin kapısı eskimişti.Bir kapı yaptırdım, marangozda kapıyı çalmak için insan eli şeklinde bir tokmak yaptırmıştı.O civarda mir meczup vardı.Bir gün karşılaxtık:

"Hacı hafız kapınıza el taktırmışsın?"

"Marangoz öyle yapmış dervişim.Bu bir eldir, insan vücudundan bir parça.kendi başına yaşayamaz"

"Hacı Hafız beni kendine çarptırma!Bugün el asılır, yarın ayak asılır, öbür gün kelle asılır, ertesi gün de beden asılır.İnsan azasını resim olarak kullanmaya alışma ve herkesi de alıştırma.BSeni kendine çarptırma! Marangozu gördüm."Aman yahu .Derviş neredeyse beni dövecekti.Allah aşkına tokmaklık edecek başka bir şey bul. "dedim.Değiştirdi.Elin değiştiğini gören derviş geldi:

"Allah bu iyiliği bana, senin için yaptırdı.Bana şükran için bir kadayıf yaptıracaksın.Kadayıftan sonra bir aşri şerif okuyacaksın"

"Dervişim bir aşr-ı şerif mi?

"Artık gerisi sana ait.Ben bir aşr-i şerife razıyım".Mecup dervişin bu isteği beni şaşırtmıştı.Görünüşte pek bu işlerin derinliğine aşina değil gibi bir hali vardı.

Hanıma yemekler yaptırdım.On iki tane de hafız arkadaş davet ettim.Yenildi içildi Kuranlar okundu.O dervişin bana bir duası vardı:

"Hacı hafız Efendi, nasıl ki sen bana istediğimi verdin; Allah da sana ne istersen versin.Fazlasını da versin".dedi.Ben 

"Dervişim , ben bugünlerde ,Medineyi Münevvereye muhacir olarak gitmek istiyorum.Vaziyetler de iyi değil dua et"

Meczup dedi ki:"Öyleyse çabuk ol.Elini çabuk tut.Tren hattı bozulmadan, şimendiferin başına bir iş gelmeden git.."

O sırada daha bir hadise vukua gelmemişti.Tren hattı işelemekte idi.İngilizler, arabistan da fitneler uyandırdılar.

Cahil bedeviler İngilizlerden, cahil araplardan aldıkları altınlarla , Müslümanların gelip gittikleri tren hatlarını tahrip ederler, berhava ederlerdi.

Hiucretten önce evimi sattım.Evim para etti.Hatta komşular almak için yarıştı.Hacı hafızın evinde çok Kuranı kerim okundu.bereketli bir evdir.Ben alacağım, ben alacağım diyorlardı.Evi satan emlakcı:Hoca madem sen bu kadar sevilmiş bir insansın Medineye hicret ediyorsun ben de sana hediye olarak delallık ücretini , payımı almayacağım" dedi. 

eĞİNLİ hAFIZ 1907 YILINDA sULTAN aBDÜLHAMİT DEVRİNDE mEDİNEYE GELMİŞ.dAHA SONRA ALTMIŞ YAŞINDA KÜTÜPHANEYE MÜDÜR OLMUŞcİHAN HARBİ SIRASINDA fAHRİ pAŞA'NIN mEDİNEYİ MÜDAFAASI ESNASINDA SİVİL HALKI BAŞKA YERLERE GÖNDERMESİ ÜZERİNE kÜTÜPHANEYİ DE ALARAK TRENLE şAM'A GÖNDERMİŞ.KENDİSİ ORADAN aDANAYA GEÇ İP HADİSAT SÜKUN BULUNCAYA KADAR BİR KAÇ SENE BURADA KALMIŞ VE TEKRAR KÜTÜPHANE İLE BİRLİKTE mEDİNEYE DÖNMÜŞTÜR.1958 SENESİNDE VEFATINA KADAR BİR DAHA AYRILMAMIŞTIR.110 YAŞINDA VEFAT ETMİŞTİR51 defa hacccetmiş.bunların otuzbeşini deve üzerinde yapmışDaima bir kafilenin başı olmuş.Kafilesine "Eğinli Hacı hafız Efendinin kervanı" diye meşhur olmuştur.

Şeyhülislam Arif Hikmet beyin kütüphanesinin giderleri vakıflardan karşılandığında Halk partisi hükümeti Türkiyede vakıf mallarına el koyduğu için Medinedeki kütüphanenin gelirine de el koyunca Kütüphanenin vazifelilerinin maaşı kesilmiş ,vvazifeliler bir bir ayrılmışlar ve 1934 yılından 1958 yalına kadar Eğinli Hafız ücretsiz olarak bu kütüphaneyi muhafaza etmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder