19 Ocak 2025 Pazar

ŞEYHÜLİSLAM ARİF HİKMET BEY

 Şeyhülislam Arif Hikmet bey, seyyid ve ulema soyundan varlıklı bir zat imiş.Babası "Nakibül eşraf" yani seyyidelrin soykütüklerini tutan bir zat.Arif Hikmet İstanbul'da 1786 yılında doğmuş,İlmiye sınıfına dahil olmuş Müderrislikten başlayarak en yüksek makam olan Şeyhülislamlık makamına kadar yükselmiştir.28 yaşın iken haccını eda etmiş 37 yaşında iken Medineyi Münevvere kadılığına tayin olunmuş 1846 da Şeyhülislam olmuştur.Değerli yazma eserlere fevkalada meraklı, ilim ve kitap aşığı bir zat imiş.Müslüman dünyasında kitaplara meraklı adamlara haber gönderip nefis mühim bir yazma eser buldunuzmu bana sormadan alın,bedelini gönderirim.. dermiş.Bu şekilde beşbinküsür yazma eser toplamışkitapların içinde hattun müellif denilen yazarın eliyle yazdığı, müellif hattı,başka yerde bulunmaz tek nüsha 500,800 hatta bin yıllık kitaplar mevcut imiş.Sonra kitaplarını Medineyi Münevverede Ravzai Nebi'ye yakın bir yerde inşa ettireceği binada vakıf yapmak istemiş.Ravzaya otuz metre mesafede Hz.Hasan efendimizin evinin yeri olduğu söylenen bir arsayı ,aynı sülaleden gelen bir zattan yüksek bir para karşılığı satın almış ve oraya kütüphane binası,ev, mücellidhane  kısımları olan avlulu bir bina yaptırmış bina 1856 yılında bitmişArif Hikmet bey , mühürlerini "Hikmetullah bin İsmetullah el-Haseni" diyekazdırmıştır.Kendisinin de Hz.Hasan soyundan olan bir seyyid olduğu anlaşılıyor.

Arif Hikmet bey, kütüphane inşaası bittikten sonra Şeyhülislamlık makamından ayrılıp kitapları ile birlikte Medineyi Münevvere'ye mücavir olmayı düşünmekte imiş.Bu arzusunu Sultan Abdülmecid'e bildirdiği zaman padişahdan şu cevabı almış:

"Hocam, analar her gün binlerce evlad doğurur  fakat arasında bir Arif Hikmet çıkmadı.Evet Medine'ye giderseniz , yapacağınız taat ve ibadat ile şahsınıza kazanacağınız ecir ve sevap çok olur.Bunlar şahsınıza münhasır kalacaktır.Fakat burada size ihtiyaç vardır.Burada yapacağınız hizmet ve hasenat bütün ümmeti Muhammed'e devlete ve millete şamil olacaktır.Siz benim kolum kanadımsınız.Sizin gibi arif, gün görmüş , tecrübe sahibi, devlet umurunu hen hususu ile anlayan bir şeyhülislam bulmak çok zor olacaktır.Ümmeti Muhammedin size ihtiyacı vardır."

Bunun üzerine Arif hikmet bey çaresiz kalır ve "Padişahım yollarımı kestin, sen razı olup izin vermeyince gidemem,ümmetin devletin ihitiyacı var, deyince gidemem"der.Merhum bundan sonra siyaset icabı 1854 yılında görevden ayrılsada muhtelif maniler arzusunu yerine getirmesine mani olur.Ama küçük hanımına vasiyet eder:"Hanım ben ölünce , kitaplarımı sandıklara koydur,Medineyi Münevveredeki kütüphane binasına götür, yapılmış hazır bekleyen dolaplarına yerleştir.Kendinde bitişikteki evinde otur.Ecelin gelince Cennetül Bakiye gömülürsün.

Arif Hikmet bey 1859 yılında vefat eder, vasiyete uyan bu muhterem hatun , onun dediğİni yapmış binlerce cilt eseri sandıklarıyla devler üstünde Medineyi Münevvereye naklettirip dolaplarına koydurmuştur.Kendiside burada kalıp vefatında cennetül bakiye defnedilmiştir.

Birinci cihan harbinde tüm kitaplar kütüphane sandıkları ile birlikte Şam'a nakledilip orada muhafaza edilmiş Tehlike geçtikten sonrasında tekrar Mediyedeki kütüphaneye geri getirilmiştir.Kütüphane ilk kurulduğunda 5 bin yazma eser, 4 bin matbu eser varmış. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder