ELİF ( ا )
Arap alfabesi’nin ilk
harfidir. İbranice de karşılığı alef harfidir. Elif harfinin Ebced hesabındaki
değeri birdir. Kameri harflerdendir.
Elif harfi sadece sağdan
bitişebilen bir harf olup, kendisine sol taraftan bir harf bağlanamaz.
Elif, Kur’an alfabesinin
ilk harfidir; aynı zamanda ilk mahreç, yani ağız boşluğundan çıkış yerleri
itibariyle de harflerin ilkidir. Etimolojik yapısı itibariyle elif, tanışmak,
kaynaşmak, sevmek, cana yakın olmak, dostlukta bulunmak anlamlarına gelen
“ülfet” ile, bir şeyin müteaddit unsurlarını bir araya getirmek, arasını
bulmak, imtizaç ettirmek anlamındaki “te’lif” mastarlarının türediği “e-l-f” kökündendir.
Elif, alfabenin ilk harfi olduğu gibi diğer harflerin de sebebi ve kaynağıdır.
Hatta İbn Mukla’nın kaligrafi sistemine göre, bütün diğer harfler “elif”
şeklinde yazılmalıdırlar. Buna göre diğer harflerin hepsi “elif” harfinin
değişik kıvrımları şeklinde yazılmasıyla meydana geldiğinden o tüm harflerin
aslı ve esası durumundadır. Müteradif yada yakın anlamlara gelen kelimelerin
ebced karşılıkları aynı sayıyı verdiği taktirde biri diğerinin yerine
kullanılabilir. Nitekim “Allah”, “hilal” ve “lale” kelimelerinin ebced
değerleri eşit (66) olduğundan bu kelimeler gerektiğinde birbirlerinin yerine
kullanılmıştır.
Örneğin Allah adının
yüceltilmesi (İ’lâ-i Kelimetullah) namına açılan bayrağın üzerine “Allah”
lafzını aynen yazmak yerine, aynı sayı değerine sahip “Hilal”i koymak daha
uygun görülmüştür. Buna göre Türk bayrağındaki “Hilal” in Allah’ı sembolize
ettiğini ifade etmek yanlış olmaz. Özellikle Osmanlı Türkleri dinî konularda
“Hilâl” i, askerî konularda ise “lale” yi sembol ve amblem olarak kullanmışlardır.
Cami kubbelerine, minare alemlerine hilaller kondurmaları, saray ve kışla
kubbelerini lale motifleri ile donatmaları hep aynı düşüncenin ürünüdür. Elif
ister harf, ister sayı olsun daima dik yazılır. Bu özelliği uluhiyetten
ubudiyete gelen fuyuzat için alıcı bir anten, ubudiyetten uluhiyete yükselecek
dua ve niyazlar için yükseltici bir işaret(amplifikatör)tir. Yine bu özelliği
ile mirac sırrının ve “sırat-ı müstakim”in de sembolüdür. Allah ve Ahad
isimlerinin ilk harfi olduğu gibi evvel, ahir, ezel ve ebed sıfatlarının da ilk
harfi olan “elif”, evvel ile ahiri, ezel ile ebedi Ahadiyet çizgisinde
birleştiren semboldür. Şu halde Elifi yani Allah’ı bilmek her şeyi bilmek
demektir.
Elif, “Bir” olduğu için
her şeyin kaynağıdır. Çünkü “kesret”, “bir” den geliyor. Bu bakımdan tasavvuf
edebiyatımızda Allah isminin yerine remz olarak daima “Elif” harfi
kullanılmıştır. Mim de Hz.Muhammed’in remzi olmuştur.
Bilindiği gibi “elif”
harfi ötürü okunduğu zaman “o” olur, yani Türkçemizde üçüncü tekil şahsı gösteren
“o” zamiri meydana gelir. “O” zamiri yalın halde ve tek başına kullanıldığı
zaman Allah isminin yerini almış olur. Türkçedeki “o” zamiri, Arapçadaki “hu” zamirinin karşılığıdır. O yüzden elifi ötürü okumak demek
“hu” zikrini diline vird etmek demektir.
Yarin boyu elif harfi
gibidir. Kölesi olan sevgilinin boyu ise lamelif gibidir, eğilmiş, bükülmüştür.
Bir elif ve bir lam birleşir, lamelif harfi olur. Elif boyumu lam harfine
dönüştürdü. Elif harfi lam harfine döner, lam harfi elif harfine nasıl dönüşür.
Elif harfi Türk, Arap ve
Fars edebiyatlarında çok önemli bir yere sahiptir. Elif sevgilinin boyunu,
sevgilinin açtığı yarayı, doğruluğu ve tasavvufta da Allah’ı temsil etmesi
yönüyle birçok şekilde kullanılmıştır. Arap alfabesinin ilk harfi olması ve
yazılışındaki incelik ve zerafet
sebebiyle diğer harflerden ayrı bir öneme sahiptir.
Elif Divan Şiirinde
sevgiliyi belirtirken, Fars edebiyatında doğruluğu ve Tasavvuf edebiyatında da
Allah’ı temsil eder. Elif, Arap alfabesinin ilk harfi olması yanı sıra diğer
harflerin de sebebi ve kaynağıdır. Birçok harf elif harfinden türemiştir. Elif
tüm harflerin aslı ve esası durumundadır. Elif gerek incelik ve zerafeti
gerekse taşıdığı sembolik anlamlardan dolayı Türkçe’de çeşitli mazmunlara ve
nüktelere kaynaklık etmiştir. Birçok deyim elif ile ifade edilmiştir: Eliften
yaya kadar… deyimi baştan sona kadar okumak, öğrenmek; Elifi görse mertek
sanır… deyimi cehalet anlamında; Elifi elifine… deyimi de aynen, tıpatıp
uygunluğu ifade etmek için kullanılmıştır.
Eskiden çocuk yaşta tahta
çıkan padişahların culüs merasimleri sırasında padişahın alnına elif çekilirdi.
Bu adet daha sonra halk arasında da yaygınlaşıp akıllı, güzel çocukların
alınlarına da nazardan korunmak için elif çekilmeye başlandı. Elif, sevgiliyi
tasvir ederken de dikkate değer bir biçimdedir. Divan edebiyatında sevgilinin
boyu, uzunluğu elife benzetilir. Sevgilinin endamı elifin düzgünlüğüyle
ölçülmüştür. Diğer taraftan elif bazen de iki büklüm haline gelmiş aşığın
yerine de kullanılmıştır.
Aşk yolunda çeşitli
ıstıraplar çeken aşığın bir zamanlar dosdoğru olan boyu, sevgilinin cevri
neticesinde bükülüp “lam”a veya “dal”a dönmüştür. Aşık, çekmiş olduğu dertler
neticesinde adeta beli bükülmüş bir ihtiyara döner. Aşığın bağrında oluşan
yaralar da elife benzetilir. Elif harfi yazılış yönüyle başka bir elifle yan
yana yazılamaz. İki elif harfinin birbiriyle birleşmesi yazım kuralları
açısından mümkün değildir.
Sevgili naz içindedir yani
naz (ناز ) kelimesinin ortasında yazılan elif harfi gibidir.
Aşık ise bela altında kalmıştır yani bela (بلا )
kelimesinin sonunda yazılan elif gibidir. Bu yüzden ikisinin birleşmesi mümkün
olamaz. Elif, alfabenin ilk harfi olması ve diğer harflerin de aslı ve esası
olması sebebiyle tasavvufta Allah’ın simgesi olmuştur. Çünkü elif bütün
harflerin evveli olduğu gibi Allah da bütün varlıkların evvelidir. Düz bir
çizgiden oluşan elifin noktasının bulunmaması ve kendisinden sonra gelen harfe
birleşmemesi Vahdeti temsilinin ayrı bir noktasıdır. Elif ebced hesabında da bir
1 sayısına tekabül etmektedir. Bu yönüyle de Allah’ın birliğini temsil eder.
Allah ve Ahad isimlerinin ilk harfi olduğu gibi evvel, ahir, ezel ve ebed
sıfatlarının da ilk harfi olan elif, evvel ile ahiri, ezel ile ebedi ahadiyet
çizgisinde birleştiren semboldür. Böylece elif Allah’ın varlığının ezelde
bidayeti, ebedde nihayeti olmayan, O’nun Evvel, Ahir, Zahir ve Batın olan
yegane bir olduğunu ifade eder.
Mevlana da şiirlerinde
elifi işlemiştir. İlahi aşk duygusuyla şiirler yazan Mevlana elifi aşka benzetmiştir.
Elifin gizli anlamlar içerdiğini ve bazı kelimelerin de elifle başladığını
söyleyen
Mevlana, şunları söyler:
“Aşk da tıpkı elif gibidir, isminde gizlidir. O olmadan da besmele sesi gelmez.
O her şeyin başıdır.”
Elif, Fars edebiyatında
doğruluğu sembolize etmiştir. Fakat Fars şairleri bunu yaparken elifin değişik
özelliklerinden yararlanmışlardır. Boyu, göğüsteki çizgileri, alfabedeki yeri,
diğer harflerin aslı olması noktasının olmaması ve vahdet gibi birçok şekilde
elif doğruluğu temsil etmiştir. Derler ki, her bin yılda elif boylu biri gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder