Gaziantep/İslahiye ilçesine bağlı eski ismi ile HALTANLI beldesinde yaşamış bir ehlullahtır.Kadiri meşayihi olan bu zat başlangıçta Antepli Bilal Baba'nın halifesi iken sanırım onun 12 yıl süren sürgün hayatı esnasında Suriyeli bir zata bağlanmıştir.Vücudunda bir hastalığa yakalanmış bu hastalığın izalesi için Said Nursi hazretlerine müracaat etmiş,hazret elini Necati Efendinin başına koyarak okumuş Cenab-ı Hakk şifa bahşetmiştir.Vesiletün Necat isimli aşk ve muhabbet ilahilerinden oluşan bir divanını küçükken büyüklerimiz okurdu.Nur dağı denilen Gavur dağlarında yaşamış "Dağ adamı,hasta eder sağ adamı"darbı meseli gereği,o bölgenin insanlarının irşadı ile meşgul olmuş,Rejim tarafından çeşitli takibatlara baruz bırakılmıştır.Osmaniye'ye sürgüne gönderildiklerini oğlu olan,ve İstanbul'da mali müşavirlik yapan ,Pınar dergisinin ilk yıllarında bu dergide hikaye yazan oğlu Mehmet Akif Ak'tan dinlemiştim.Bölgenin tasavvuf mimarlarından dı.Cenab-ı Hakk,şefaatlarını bizlere de nasip eylesin. Mevlana Vakfı İSKENDERUN
Bu yazıyı okuyan gönlü güzel bir kardeşimiz bir ilave yapmak istedi.Aktardığı hususlar aşağıya alınmıştır.Hadise Eskişehir hapishanesinde gerçekleşiyor.
Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.comSaglik MemuruHasan Yıldızı anlatımı, Necati babanın lisanı tutuluyor, doktorlardan çare bulamıyor, said nursiyi ziyarete gidiyor. Görüşme yasak camdan görüyor ne o necati dediğinde lisanı açılıyor. Bizim doktorumuz burdaymış diyor(1977 de dinlemistim). Bir diger hatırası ise, Hasan Yıldız Necati Babayı ziyRete gittiğinde cama gelen bir kuşu alıp,sakalına suruyor ve kuşu bırakıyor. Bunuda Hasan YILDIZDAN dinlemistim(Hasan yıldızın oglu hayatta ismi şeyhinin ismi olan NECATI.
Saygılar,başarılar
Bahattin UNGOR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder